16. Bölüm: Zıtlıkların Yolculuğu

42 4 101
                                    

   "Arkadaşlar... ortada aklınızı karıştıran bilinmezliklerin olduğu aşikâr." derken kara kaplının sayfalarını açmadan elime aldım, "Yasin'in anlattığı olay herkesi gerdi, ama dikkatinizi çeken ilk durum neydi?"

   "Yaşananları bizim kadar garipsememeniz." dedi Dilek, "Az önceki sohbet de dolaylı olarak buna dayalı, biliyorsun."

   "Tam olarak bu." dedim, "Şüphelerinizin derinliklerini göremem, ama tahmininiz kabataslak doğru çocuklar." Kreşendo, dudaklarımın arasından döküldü:

   "Dün gece hepimiz musallata uğradık."

   Dilek ve Çağrı'nın gözleri yuvalarından fırlamak üzere Buse'ye çevrilmişti. Yasin ise sürecin muammasına teslimdi. 

   "Bu yüzden gece toplantısı yaptılar... höh! Neyin içine girdik biz?"

   "Hem cidden... hepiniz yaşadıysanız bize niye bir şey olmadı?" dedi Çağrı.

   "İnanmayana gelmiyorlarmış diyorlar." dedi Serhat, "Ağız burun eğiyorlar, omuz silkiyorlar, eğilip bükülüyorlar. Sonra pasif agresifler misali bize çatıyorlar. Sizin tuzunuz kuru yani cancağzım."

   "Serhat'ın laçkalığına rağmen durumun bu olduğuna katılıyorum." dedi Yağmur endişeli bakışlarıyla, "Fakat bunun bir yere kadar gelişeceğine inanıyorum. Çözülmesi gereken bir kördüğüm var ve..."

   "Düğümü Ege'nin defteri çözecek." diye tamamladı Pınar.

   Haklılardı. Yasinlerin Bu nasıl bir telepati böyle? şeklindeki bakışları eşliğinde, onlara kara kaplı defterin büyülü kapılarını açmak üzereydim. İşin en tatlı yanı ise açacağım sayfayı benim bile bilmememdi. Ucu Bitmezçember'in öğretmenine dayanan bir serüvende karşımıza çıkacak satırlar kalp atışımı artırıyor, karnımda harika bir sıcaklık bırakıyordu.

Düşüncenin Doğaüstü Doğası

Düşünceler, onlara verilen enerji ile anlam -can- bulur. Bir uydu alıcısına benzeyen zihnin algıladığı sayısız düşünce, bir form hâlinden uzak olup, ancak odak, tefekkür, duygu yükleme ve sahiplenme durumlarında gerçeklik kazanabilir (tezahür). Bu, genel anlamıyla çekim yasasını ifade etse de konu bununla bağlantılı paranormal fenomenlere dek gidebilir.

Form hâlini alan düşünceler yaşamın her anında bireysel ve kolektif (bütünsel, ortak) bir şekilde tezahür etmektedir. Bir organizma olarak varoluşumuzdan, görüp algılayabildiğimiz tüm somut mevcudiyetler düşünce ile meydana gelmektedir.

Peki düşüncenin evrensel mekanizma ile ilişkisi ne olabilir? Bunu bir satır arası notla, kısa süre önce yaşadığım bir örnekle derinleşmek istiyorum.

Okuduğum birbirinden bağımsız yazılı kaynaklar, onlara ulaşmadan kısa süre önceki -konu ile ilgili- yoğun düşüncelerimle farkında olmadan rezonansa (uyuma) girdi ve istediğim bilgi eş zamanlılıklar ile geldi.

Bu, ne tür bir his verdi?

Niyet, arzu ve çabanın görülmez yolları gün yüzüne çıkardığı ile ilgili okuduğum araştırmalar tekrar can buldu. Bu tür bir örneği ne yalnızca ben yaşadım ne de ilk kez gerçekleşti. Aslında yaşamımızın birçok noktasında irili ufaklı yer alan eş zamanlılıklar, bizlere yaşamın zekâ olup her şeyin birbiriyle bağlantılı olabileceği çıkarımını vermektedir.

Bu, bana Paulo Coelho'nun Simyacı'sındaki meşhur sözü tekrarlattı:

"Bir şeyi gerçekten isterseniz, bütün evren onu gerçekleştirmek için iş birliği yapar."

Korku Tutkunları 2Where stories live. Discover now