4.9

3.2K 174 35
                                    

iyi okumalar🖤

..
Maşası sönmüş saçlarımı altlardan hafif kabartmaya çalışırken bir anda vazgeçtim. Böyle daha bi güzel duruyorlardı.

Haftalardır ertelediğimiz kahvaltıya sonunda vakit bulabilmiştik.

Saçlarımdan ayrılan ellerimin normal şartlarda tek durağı Barışın her daim sıcak olan avuçları olsa da cebimde ısıtmaya çalışmayı tercih ettim.
Sert rüzgar estikçe gözlerim kızarıp doluyordu, yine de bir şey söylemeden denizi izlemeye devam ettim.
Ne kadar süredir sessizdik bilmiyorum.

Buna odaklanmak istememiştim sanırım.

Gözlerim denizin yavas dalgalarında olsa da Barışı da izleyebiliyordum olduğum konumdan rahatlıkla.
Elinde ki peçeteyi bir öyle bir böyle katlayıp duruyordu. Küçük bir çocuk gibi.

Susmaya gelmek istemezdim buraya ve bu yüzden daha fazla devam ettirmedim bu durumu.

" Teşekkür ederim, cok güzel buranın manzarası. "

Başını hemen ellerinden kaldırıp gözlerini sabitledi gözlerime yüzünde oluşan gülümsemeyle. Bunu bekliyordu.

" Beğendin mi? Hep geliriz o zaman. Annemler gelince onlarla da beraber geliriz, çok güzel olur kalabalık kalabalık herkes bir arada. Belki çocuklarla da geliriz."

Başımı salladım gülümseyerek.

" Yoruluyor musun çok? "
İşimi mi soruyordu acaba?

Arada kalan bir cevapla karşılık verdim ne sorduğunu bilemediğimden.

" Yani. Tamamen ben devraldım departmanın yönetimini. Staj falan kalmadı yani. Hem-" içini rahatlatacağına emin olduğum haberi verecekken lafa dahil olmasıyla sustum.

" Nazlım ben çok özür dilerim. Biliyorum affetmem zor o tavırlarımı ama kendini cok kötü hissediyorum. Tamam sorun yok desende bana yaklaşımındaki soğukluğun farkındayım. Tedbirli yaklaşıyorsun bana artık . Güvenini sarstım belki de haklısın da. Seni bir şeylere zorlamak istemiyorum ben. Biliyorum, Yemin ederim o kadar iyi biliyorum ve hissediyorum ki beni sevdiğini, ama güvenim sarsıldı dersen de haklısın der çekilirim kenara. Ben o sözlerinden sonra cesaret edemiyorum seninle bir yola girmeye dersen de... Ne diyebilirim ki? Kendi şansımı kendim berbat ettim. "

" Barış Talha geri döndü Fransa'ya."

" Geri mi döndü? İşleri sana bırakıp bi de tatile mi gitti yani?"

Ağzının içinden konuşurken kendi kendine sırtımı sandalyeden ayırdım ve masaya yaklaştım.

" Hayır Barış. Temelli döndü."

Kendini masaya yaklaştırıp gözlerime daha yakından bakarken heyecanlanmıştı.

" Gerçekten mi?" Basımı salladım.

Yüzündeki gülümse gidip gelirken omuz silkti.

" Kalsaydı da bisey deneyecektim biliyor musun? Yani Evlensek bile diyemezdim farkındayım. Senin için ne iyiyse o olsun diye tamam diyecektim. Ama sevinmedim desem yalan olur."

Değişik | Barış Alper YılmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin