7. BÖLÜM

7.1K 217 58
                                    

Elimde tuttuğum kadehden azar azar almış olduğum yudumlar bile eski anıları hatırlamış olmamın bıraktığı bulanan midemin iki kat daha fazla bulunmasına sebep oldu. Ortamda çalan müzik beni bir bunalımdan çıkartıp başka bir bunalıma sokmaya yetiyordu.

Birbiriyle alakası olmayan insanlar samimiyetsiz bir şekilde hiç istemeden muhabbette bulunmak zorunda kalıyorlardı. Göktuğ yanımızdan ayrıldığından bu yana bir daha ortalıkta görünmemişti.

Yanımda düşünceli bir şekilde duran Bora, Göktuğ yanımızdan ayrıldığından bu yana epey sessizdi. Konuşmalara katılmıyor, sürekli telefonundan birilerine mesaj gönderiyordu. Bense yanında tıpkı oyuncak bir bez bebek gibi dikilmekten başka bir işe yaramıyordum.

İçimi bayan müziğin sesi bir anda kesildi ve ardından sadece kemanın çıkardığı o güzel tını kaldı. Etrafımızda ki çiftler birer birer sahneye çıkıyorken Bora nihayet telefona gömdüğü kafasını kaldırabilmişti.

Etrafı süzen bakışları olayı anlamış olacak ki en son benim üzerimde durdu. Yüzüne yerleştirdiği centilmen bir gülüşle elini nazikçe bana uzattı. Bir an önce bu gecenin bitmesini istiyordum.

"Yapmamız gereken son bir gösteri, daha sonra buradan gidiyoruz." Diyerek teklifini kabul etmemi istedi. Bu gece daha fazla ne olabilirdi ki?  Onu kızdırmak istemediğimden elimi yavaşça bana uzattığı elinin arasına bıraktım. Gözlerime bakan gözleri sakindi.

Dans eden çiftlerin yanlarına geldiğimizde, insanların daha iç tarafta kalan kısmına ilerlettiği adımlarımızla biz de artık dans eden o çiftlerden biri olmuştuk. Bora'nın belime yerleştirdiği eliyle bende tek elimi omzuna çıkardım. Diğer ellerimiz birbiri arasındayken bedenimi biraz daha kendi üzerine doğru çekti. Şimdi daha samimi bir çift olarak gözüküyorduk.

Buram buram burnuma dolan kokusu daha önce hiçkimse de duymadığım notalara sahipti. Ne çok ağır ne de çok hafif bir kokuya sahipti. Hem bir denizi andıracak kadar ferah hemde bir ormanın kokusu kadar derin noktaları vardı. Tıpkı kişiliği gibi kokusu da ancak bu kadar kendine has olabilirdi.

Saçlarımın arasına varla yok arasında yerleştirdiği burnundan derin bir nefesi içine çekti. Ardından tam da kulağımın dibinden gelen fısıltılı sesi kulağıma ilişti.

"Bu gece çok güzelsin. Herkesin gözü senin üzerinde. Eğer hayatında olan bir adam olsaydım Mira sana bakan her gözü oyabilirdim." Sözleri yüzümde alaycı bir gülüş oluşmasına sebep oldu.

"O zaman iyi ki hayatımda olan bir adam değilsin Bora. Ben daha yeni birinden kurtulmuşken insanların organlarını söken başka bir adamı daha hayatımda istemezdim." Omuz hizasına gelen boyumla başımı boyun girintisine soktum ve yorgun bedenimin ağırlığını hafifçe üzerine bıraktım.

"Eğer hayatında olan bir adam olsaydım beni herhangi bir erkekle karşılaştıramazdın Mira." Benden bir anda uzaklaşan bedeniyle gözlerimiz birbirine temas etti. Yeşilleri yine koyu bir tona bürünmüştü.

Belimde ki elini çözdükten sonra beni kendinden biraz daha uzağa savurdu ve kendi etrafımda bir tur atmama neden oldu. Ardından kendine çektiği bedenimle elini belime sıkıca sardı ve beni hafifçe dizlerinin üzerine yatırdı. Kalbim karşımda duran bu gözlerin sahibi yüzünden fazla mı hızlı atıyordu? Bu dans beni yormuş olmalıydı.

"Sana yaşatabileceğim anları, hazları bir bilsen bu cümlelerini kurarken tekrar düşünürdün." Beni savururken yarım bıraktığı sözlerini tamamladı. Sözlerinin şaşkınlığını yaşayan bedenimi nazikçe kaldırarak tekrar eski konumumuzu almamızı sağladı.

Başım yine omzuna değiyordu. Onunsa burnu saçlarıma.

"Fazla iddialısın bu konuda." Olduğumuz yerde ufak ufak salınırken gözüme sarışın bir kadınla dans eden Göktuğ ilişti. Tıpkı usta bir avcı gibi üzerime sabitlediği gözlerinden kaçmak pek de kolay değildi.

Kayıp Pusula (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin