25. BÖLÜM

2.5K 130 153
                                    

Yeni bölüm için beğeni sınırı= 90
Yorum sınırı=100

Hepinize merhabalar sevgili okurlarım. Erken gelen bir bölümle karşınızdayım. Hikayemizin etiket sıralamalarında büyük bir gerileme var. Ben sınır koymadıkça sizlerden ne yorum ne de beğeni alabiliyorum. Bu durumda hikayemin gerilemesine neden oluyor. Sizlerden isteğim satır aralarına bol bol yorumlar bırakmanız.

Sizin desteklerinize her zamankinden daha çok ihtiyacım var. Lütfen bana beğeni ve yorumlar bırakarak yardımcı olun. 🌸

 🌸

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

_______________________________________

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


_______________________________________

İçimde o kadar fazla duygunun aynı anda çatışması vardı ki. Çoğu zaman kendimi tüm bu duyguların altında eziliyor olmaktan alıkoyamıyordum. Hayatıma giren, çıkan onca kişiden sonra, ilk defa dönüp arkama bakmak istedim. Yaşadığım bunca senenin sonunda benim yanımda kim kalmıştı ki? Rahatlıkla sırtımı yaşayabileceğim kimim vardı?

Aklımda, fikrimde dolaşan tonla düşünce varken buradan da gitmek istediğimi farkettim. Bora'nın da söylediği gibi bu olaylarda onun da kendince haklı olduğu tarafları vardı elbet. Ama ben yaşadığım onca şeyden sonra ilk defa birinin beni koşulsuz sevebileceğine kendimi inandırmıştım. İlk defa birinin bedenimden önce düşüncelerime de ilgi duyabileceği konusunda kendimi göz göre göre kandırmayı seçmiştim.

Bunca beklentinin içinde yaşadığım hayal kırıklığı da haliyle epey fazla oluyordu. Bir tarafım Bora'yı affetmem konusunda bana ısrarla baskı kurmaya çalışırken diğer tarafım ki bu diğerine göre daha baskın geliyordu arkama bile bakmadan buradan kaçıp gitmem gerektiğini kulağıma fısıldıyordu.

Bahçede üzerinde oturduğum koltukta bir ileri bir geri sallanıyordum. Bedenimde kendime doğru çektiğim bacaklarıma kollarımı sıkı sıkıya sarmış başımı da dizlerimin üzerine bırakmıştım. Gözlerim boş bir şekilde ormanın o güzel yeşilliği içinde dolaşıyordu.

Ben tüm bu düşüncelerin içinde kaybolup gitmişken Bora'nın hangi ara yanıma geldiğini bile anlayamamıştım. Yanımda ki boşluğa Bora'nın oturmasıyla birlikte başımı hafifçe yana doğru eğerek durgun bakışlarımı onun üzerinde sabitledim. Ona her baktığımda aklıma yaşadığımız o son anların gelmesine bir türlü engel olamıyordum. Bunun yanında bana hiç de yardımcı olmayan kızaran yanaklarım da çabasıydı.

Kayıp Pusula (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin