9. BÖLÜM

5.3K 210 40
                                    

Herkese merhabalar sevgili okurlarım. Bugün sizlerle iki bölüm paylaşacağım. Birisi tamamen Bora'nın anlatımından olacak. Yaşanmışlıkları bir de onun gözünden okuyacağız. Diğer bölümde günümüz Mira'sından olacak. Umarım severek okuyacağınız iki bölüm olur. ❤️
_______________________________________

BORA KARABEY'DEN

Birkaç gün önce karşıma çıkan bir kadının hayatım üzerinde bu denli büyük değişimlere sebep olduğuna gün geçtikçe daha da çok şaşırıyordum. Arabama bindiği o ilk gece onun kim olduğunu anlamıştım. Zaten böyle güzelliğe sahip bir kadını unutmak için ya erkeklik anlamında ciddi bir problemin, ya da ciddi bir hafıza kaybı yaşamış olman gerekiyordu.

O gece hayatın bana oyandığı bir cilvesi olarak karşıma çıkmıştı. Göktuğ şerefsizinin hem mallara hem de paralarıma çöktüğünü öğrendiğim zaman ufak bir araştırma sonucu tam da Mira'nın karşıma çıktığı konumda olduğunu öğrenmiştim. Ben hesap sormak için Göktuğ'u ararken hayat karşıma yaralı, ürkek bir ceylan çıkartmıştı.

Arabama bindiği ilk gece onun beni görmüş olduğunun aksine benim onu ilk görüşüm değildi. Demirsoy'ların iş görüşmeleri için verdiği bir yemek için saraydan farksız olan evlerine davet edilmiştik. Bundan yaklaşık iki ay önce Demirsoy'larla resmi iş ilişkilerimizin başladığı o gece karşıma çıkmıştı.

Salonda dolaşan tüm o sıkıcı ve beni boğan sohbetin arasında kapının hemen kenarında beliren o zarif bedeni dikkatimi çekmişti. Beni o masadan alarak tüm dikkatimi tamamen kendi üzerine çekmeyi başarmıştı. Tıpkı bir melek kadar büyüleyiciydi.

O zarif beden sadece benim dikkatimi çekmemiş olacak ki Göktuğ onun salon kapısında ki varlığını farkettiği gibi hızla yanına gitmişti. Yüzüne yerleştirdiği o öfkeli ifadesiyle Mira'nın koluna sertçe sardığı eliyle narin bedenini oradan uzaklaştırmıştı. Giydiği beyaz efil efil elbisesinin içinde ona eşlik eden uzun sarı saçları uyum içindeydi.

O gece bu konunun ilgimi daha fazla çekmemesi için onun hakkında bir şeyler öğrenmemek için kendimi fazlasıyla zor tutmuştum. Bunu başarmıştım da ama onu tekrar gördüğüm o gece varlığı tekrar aklımı karıştırmaya yetmişti. O yüzden onu bırakmak hiç içimden gelmemişti. Ayrıca işin içinde Demirsoy'lar da olunca onların bana göndermiş olduğu bir tuzak olduğunu düşünmüştüm.

Arabama bindiği o gece ve devamında yaptığı hatalarla ve gözlerinde gördüğüm o saf korkuyla tüm bu fikrimi çürütmemi sağlamıştı. Eğer aksi olup bu işin sonunda Göktuğ'a çalışan biri çıkarsa oynadığı oyunun hakkını veren çok iyi bir oyuncu olduğunu düşünecektim.

Ama o bu haliyle benim için fazlasıyla zararsızdı. Ayrıca Demirsoy'un bizi birlikte gördüğü o gece gözlerinde çakan şimşeğe kendi gözlerimle şahit olmuştum. Gözlerinde yanan o ateşler bunun bir oyun olmadığını bana tekrar göstermişti. Göktuğ onu erkek olan her varlıktan kıskanacak kadar takıntı haline getirmişti. Bile isteye benim elime bırakacak kadar Mira'ya geniş bir alan sağlayacağını hiç sanmıyordum.

Elimde tuttuğum sarı renkli içkiyi yudumlarken aklım aşağıda bıraktığım bedenin sahibindeydi. Canı acıyordu bunu gözlerinde görmüştüm ama önemli bir şeyi de yoktu. Üniversite de tüm bu pis işlere girmeden önce aldığım altı senelik tıp eğitimi kırık yada çıkığın varlığını anlamam için fazlasıyla yeterliydi. O iyiydi ve hala benim yanımdaydı. En azından bu düşünce içimi rahatlatmaya fazlasıyla yetiyordu.

Aklıma gelen anılarla birlikte zihnim beni tekrar geçmişin o tozlu sayfalarına geri götürdü. Ama bu sefer çok da uzağa gitmemiştik.

---

Kayıp Pusula (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin