21. BÖLÜM

3.3K 157 134
                                    

Yeni bir karar aldım sevgili okurlarım. Yeni bölüm için bıraktığım beğeni ve yorum sınırları tamamlanmadan yeni bölüm yayınlamayacağım. Benim de emeklerimin karşılığını almaya ihtiyacım var.

Yeni bölüm için beğeni sınırı=100
Yorum sınırı=120

Bol bol yorum bırakırsanız beni çok mutlu edersiniz. Hem hikayemin hem de benim beğeni ve yorumlarınıza çokça ihtiyacı var. 🩷

_______________________________________

Uzun zamandır o kadar karma karışık bir ruh hali içindeydim ki kendimi henüz içinde bulunduğum duyguya alışamamışken bir başka duygunun yörüngesinde buluyordum. Öyle bir durumdaydım ki artık kendimi en son ne zaman iyi hissettiğimi bile hatırlayamıyordum. Sanki hayatta ne kadar sıkıntı yaratacak durum varsa bir şekilde gelip beni buluyordu.

Bora'nın az önce ki konuşması hala kulağımda yankılanmaya devam ediyordu. Hakan'ı nasıl yakalamış olabileceklerine şaşırmaktan çok Hakan'ın kendini nasıl yakalattığına şaşırıyordum. Dıyduklarımla birlikte yatakta ki uzanan pozisyonumu oturur bir konuma getirmiştim.

Bora hala Gürkan'la olan konuşmasını telefonda sürdürmeye devam ediyordu. Konuşmasına yanımda devam etmek yerine odanın içinde bulunan balkona çıkarak sürdürmeyi tercih etmişti. Bende içimde giderek büyüyen endişeyle beraber yatakla olan bağlantımı kestim ve ayağa kalktım. Öğrenmem gereken çok şey vardı. Şimdi şaşırma işini bir kenara bırakarak acilen kendime gelmem gerekiyordu.

Benim yaşadığım şoku atlatıp ayağa kalkmamla birlikte Bora'da balkondan tekrar odaya girdi. Görüş alanıma giren uzun ve iri bedeninin az önce üzerimde olduğu düşüncesi bile Bora'nın üzerinde tuttuğum bakışlarımı sıklıkla ondan alarak başka yerlere kaçırmama yetiyor da artıyordu bile. Bora'nın  ardından örttüğü balkon kapısından içeri dolan soğuk hava az önce adeta alev alev yanan odayı bir anda buz gibi yapmıştı.

Yanıma gelen Bora kollarını belime sararak aramızda olan kısacık mesafeyi de fazla oyalanmadan kapattı. Benden uzun olan boyu yüzünden bende kafamı hafifçe yukarı doğru kaldırmak durumunda kalıyordum. Ama onunla göz göze gelmek istiyorsam eğer ayakta olduğumuz her an ona böyle bakmak zorundaydım.

"Her şey ancak bu kadar yolunda gidebilirdi Mira. Hiçbir şey keyfimi şu aldığım haberden daha fazla yerine getiremezdi. Şimdi Hakan iti düşünsün bakalım ona yutturacağım kurşunu. Her şey karşılıklıdır ne de olsa. Ben bir söz verdiysem eğer o sözü er yada geç mutlaka tutarım. Bunun ki biraz daha erken oldu işte."

Bora konuşurken bende ince kollarımı onun geniş bedenine sarmıştım. Aklımda bin tane soru işareti vardı ve bu bin sorunun 999'u Hakan'a ait olabilirdi. Bu konuyu merak etmem konusunu Bora'nın nasıl karşılayacağını bilemediğimden  soruları ona nasıl soracağımı da doğal olarak bilmiyordum. Ama ne yapıp edip bir şekilde aklımdakileri sormam gerekiyordu. Hakan benim için onca şeyi göze alarak birçok kez kendini benim için riske atmışken şimdi ona zarar gelecek olmasına nasıl göz göre göre razı gelebilirdim.

"Ben, sen yanımda telefonla
konuşurken bir şeyler duydum ama doğru mu bunlar Bora? Hakan sizin elinizde mi şimdi?"
Diyerek nihayet ağzımda ki baklayı
çıkarmanın bir yolunu buldum. Bora soruma kızacak olsa bile Hakan'ın durumu nasıldı bir şekilde öğrenmem gerekiyordu.

"Evet doğru güzelim. Ama sen bunlara takılma şimdi. Keyfine bak. Göktuğ, yanında Hakan olmadan kocaman bir hiç. Değil karşıma tekrar çıkmak bu saatten sonra adımı bile ağzına alırken kırk kez düşünür. En sadık köpeği de elinden gidince Göktuğ için planladığım oyunları artık rayına oturtabilirim." Beline sardığım kollarımı ondan ayırarak çözdüm. Önüme gelen birkaç sarı saç tutamını elimle kulağımın arkasına yerleştirdim.

Kayıp Pusula (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin