7

55 7 4
                                    

"Gerçekten Mi Sun'un senin kardeşin olduğuna inanmak zor Minho. Yani evet onu sen yetiştirmişsin, herkes sizin birbirine benzediğinizi söylüyor ama bence öyle değil. Siz aslında çok farklısınız. Sen kesinlikle lider olarak doğdun yani sen bunu istesende istemesende doğanda var. Mi Sun ise her zaman senin yanında olup destekçin olmak için senin olmadığın yerde senin yokluğunu doldurmak için doğdu."

Jisung ve Minho nehir kenarında yürüyorlardı. Güneş batmıştı ama hava hala tam karanlık değildi, fenerler yanmış ve çok güzel bir hava oluşmuştu. Bazı insanlar Minho ve Jisung gibi yürüyorlar bazıları ise kayıklarda nehirin keyfini çıkartıyorlardı. Sakura ağaçları çiçek açmıştı ve bahar geldiğini belli etmişti.

"Emin değilim. Yani ben olabildiğince onu güçlü yetiştirmeye çalıştım, onun duygularını yok etmeden yapmaya çalıştım bunu. Ben onun abisiyim, babası gibi ola bilirim ama annesi gibi olamam asla. Hiç kimse olmaz sadece biraz hafiflete bilir o yokluğu o kadar. O yüzden onun üstüne bu kadar çok titriyorum, ona zarar gelicek diye ona bir şey olucak diye ödüm kopuyor. Annem gittikten sonra hep onu korumak için uğraştım, bu zamana kadar hep başarılı oldum zannederdim ama yanılmışım. Kendi babama karşı kız kardeşimi koruyamadım." Minho kafasını yere eğip ellerini arkada birleştirip yürümeye devam etti.

Jisung onun söylediklerinden sonra elini Minho'nun omuzuna koyup kendisine bakmasını sağladı. "Amacım seni üzmek değil. Üzül diye söylemedim zaten. Minho, kardeşin senin tahmin ettiğinden daha güçlü kimseye göstermiyor güçsüz yanını. Sadece sana, sadece sen biliyorsun onun savunmasız kız çocuğu halini sadece sen görüyorsun. Ayrıca onu tek başına çok ama çok iyi yetiştirmişsin. Kendine haksızlık etme."

Jisung'un onu öven sözleri Minho'nun istemsiz olarak gülümsemesine neden olmuştu. Jisung yanındayken farklı hissediyordu, daha önce yaşamadığı bir duyguydu bu. Minho ve Jisung ikilisi sakin bir şekilde keyiflerine bakarken sarayda kıyamet kopuyordu.

"Delirdin mi sen?! Jeongin geleli daha sadece 4 gün oldu ve sen bunu mu bu kadar çok abarttın?!" Mi Sun'un bağırarak söyledikleri gerçekten Changbin'in sinirlerine dokunuyordu, normal konuşmak varken neden bağırıyordu ki bu kız. "Sadece seni korumaya çalışıyorum Mi Sun! Erkeklerin akıllarından ne geçtiğini sen tahmin edemezsin fakat ben tahmin ederim. Ve inan bana tahmin etmek istemediğim kadar iğrenç şeyler geçiyor onların aklından! Ayrıca mevzu sadece Jeongin değil, Chan'da aynı şekilde!"

"Chan bana kardeşim diyor kardeşim! Ve neyden koruyorsun sen beni?! Ha neyden?! Changbin ben burda ölüyordum  bu odada, bu yatakta! Ama sen beni korumak için burda değildin! Kim bilir nerde, kiminleydin ben bu yatakta ölümle cebeleşi-"

"Sakın! Sakın Lee Mi Sun! Sen burda ölümle burun burunayken ben başkasının yanında değildim. Aksine Minho'ya bile haber vermeden Seungmin'i bulmaya gitmiştim. Sana bir şey olucak korkusuyla dolmuştu içim ama şimdi görüyorum ki bunlar senin umurunda bile değil."

"Evet değil. Senin beni korumana ihtiyaç'ım yok, ayrıca hangi sıfatla benim için endişeleniyorsun sen? Kimsenin korumasına ihtiyaçım yok benim, anladın mı? Ayrıca şunu sakın unutma Seo Changbin zamanında sen elinin tersiyle ittin beni şimdi burda bana duygu sömürüsü yapma. Çık dışarı şimdi." Son sözleriydi bunlar Mi Sun'un o kadar duygusuz bir tonu vardı ki sesinin Changbin karşısındaki kişinin Mi Sun olduğundan şüphe duymuştu bir an. Ama sonra onun önünde eğilip çıkmıştı odadan. O çıktığı gibi de Mi Sun daha fazla kendini kaldıramamış ve yere düşmüştü, göz yaşlarıda beraberinde gelmişti.

Az önceki güçlü prensesten eser yoktu şimdi, aksine şu an güçsüz korunmaya ihtiyacı olan küçük bir kız çocuğu vardı. Ama en çok ta az önce odadan çıkan adama ihtiyacı vardı. Onunda canını yakıyordu söyledikleri, ama başka şansı yoktu, zamanında Changbin çok kötü yakmıştı Mi Sun'un canını ve şimdi Mi Sun onu ne kadar severse sevsin geçmiyordu bu kırgınlığı. Elini yere vururken konuştu Mi Sun. "Neden bu kadar geç olmak zoundaydı? Neden?"

Kingdom of Experiments / MinsungWhere stories live. Discover now