22

22 6 0
                                    

"Efendim aylardır onlardan iz arıyoruz lakin bulamadık! Elimizden bir şey gelmiyor!" Kral sertçe masa vurup ayağa kalkmıştı. Bağırarak. "Beceriksizler! Ağızları süt kokan 9 çocuğu bulamadınız! Ne biçim askersiniz siz! Hepsini idam edin!"

Kralın sağdık askerleri on askerin kollarından tutarak odadan çıkarmışlardı. Tüm koridorda onların yalvarışları yankılanıyordu. "Efendim maalesef tek bildiğimiz Yin Yang'da oldukları. Fakat orada nerede olduklarını bulamıyoruz, askerlim gerçekten çok çabaladırlar." Bir nevi krala yalvarıyordu üst mertebede olan askerlerin biri. Kral elleri arkasında, yavaş adımlarla askerin önüne geldi. "Onların beceriksizliklerinden sende sorumlusun. Onları iyi eğitememen onları bu hale getirdi." Kral tiksintiyle baktı askere, yere tükürüp. "Yıkıl karşımdan derhâl." Diyerek kovdu onu odadan.

Kral masasına geri oturup düşünmeye başladı. Bu savaşı en güçlü olmak için başlatmıştı. Kendi karısını onun soyunu, öldürmüştü. Sadece deney için binlerce hatta belki de çok daha fazla insan ölmüştü. Bizzat onun emriyle hemde. Çocukları ile bir savaşa gireceğini tahmin ediyordu. Kabullenmişti artık onların annelerini kaybetmiş küçük çocuklar olmadıklarını. Onu bu düşüncelerinden koparan şey kapının çalmasıydı. Kafasını kaldırıp kapıya bakmış. "Gel!" Demişti. Kapı muhafızlarından biriydi gelen. Elinde rulo şeklinde bir kağıt vardı. "Efendim beklediğiniz haber geldi."

"Sonunda. Getir bana hemen." Asker kral'ın yanına gidip eğilere kağıtı vermiş ve dışarı çıkmıştı hemen. Lee Min Ki tüm ciddiyetini önündeki kağıta vermişti. Açıp okumaya başladı.

"Kral Lee Min Ki.
Benden istediğiniz şeyi gördüm. Lakin size tüm ayrıntısına kadar anlatamam, aksi halde değiştirmeye çalışırsınız ve bu herkesin sonu olur. Uzatmadan anlatayım.
Çocuklarınızın ikiside tahta oturacak.
Biri kral, biri kraliçe olacak.
Halk tarafından çok sevilecekler.
İkiside inanılmaz bir güce sahip olacaklar.
İkisininde kendi mutlu hayatları olacak.
Fakat,
Bu peri masalı o kadar da uzun sürmeyecek.
Bu başlattığınız savaşta haklı olduğunuzu düşünüyorsunuz.
Bunu tartışmayacağım.
Lakin şunu bilin.
Binlerce, milyonlarca insanın ölümüne sebep olacaksınız.
Ve üzülerek söylüyorum lakin,
Evlatlarınızdan birinide bu savaşta kaybedeceksiniz.
Hangisi olduğunu elbette söylemeyeceğim.
Lakin sakın savaşı bitirmek gibi bir şey yapmayın.
Bu sizde dahil bir sürü insanın ölümüne yol aça bilir."

Okuduğu şeyle dehşete düşmüş gibi oldu Lee Min Ki. Çocuklarından biri onun yüzünden ölecekti. Bunu istiyor muydu? Emin değildi.

Evet o acımasız biriydi, fakat çocuklarını yok sayacak kadar mıydı? Oğluda kızıda daha çok gençlerdi. Minho 25, Mi Sun ise 20 yaşındaydı. Üstelik sadece 4 ay önce 20 yaşına girmişti Mi Sun. Minho'nun ise baba olduğunu görmek istiyordu. Bahsedilen gibi ikiside güçlü olacak mıydı? Peki ya çocukları nasıl olacaktı. Tahmin ediyordu az çok. Onlar gibi gri saçlı, gri gözlü olurdu. Özlediğini fark etti o grilikleri. Fakat onlar asla babalarını özlemiş gibi değillerdi.

Mi Sun'un sevinç çığlıkları kapladı her yeri. Sonunda hepsi profesyonel bir şekilde kullanmaya başlamışlardı güçlerini. 4 ayın sonunda başarmışlardı bunu. "Tanrım sonunda!" Jisung koşarak Mi Sun'a sarıldı. İkisi birbirine sarılırken bir yandanda etraflarında dönüyorlardı. Orada olan askerlerde gülümseyerek onları alkışlıyorlardı. Tam bir bayram havasıydı.

Changbin'de gücünü profesyonel bir şekilde kullana biliyordu artık. Jisung ve Mi Sun ayrıldıktan sonra ortalık biraz sakinleşmişti ve herkes yüzleri gülerek tekrar işlerine dönmüşlerdi. Diğerleri ise toplantı odasında yapacakları şeyleri konuşuyorlardı. Her iki taraf ta son demlerini atıyordu artık. Savaş kaçınılmazdı.

Minho önündeki haritaya bakıp konuştu. "Artık hepimiz hazır olduğumuza göre, savaşa gire biliriz."

"Tüm birlikler hazır. Okçular, atlılar, salık ekibi. Hepsi emrimizi bekliyor." Minho memnun olmuş bir şekilde kafa sallayıp.

"O halde herkese haber verin. Yarın sabah şafak doğduğunda yola çıkıyoruz. Tahtımı geri almaya."

Selammmmmmm!!! Biliyorum baya bir oldu ben bölüm atmayalı. Ama aklıma hiç bir şey gelmiyordu. Bu bölümü bile zor yazdım. Neyse bu kitapın bitmesine çok az kaldı o yüzden elimden geldiğince çok bölüm atmaya çalışıcam. Yetiştire bilirsem diğer bölüm salı günü gelicek. Sizleri seviyorum!!!!! Bay bayyy!

Kingdom of Experiments / MinsungWhere stories live. Discover now