17

36 10 6
                                    

"Mi Sun, iyi misin?"

"Minho, iyi misin?"

"Annem, annemi gördüm rüyamda."

"Annem, annemi gördüm rüyamda."

"Nasıl yani?"

Mi Sun hızlıca yatakta dikleşip. "Nasıl oldu bende bilmiyorum. Ama sanki ben daha önce böyle bir şey yaşamışım gibiydi. Hayal falan değildi yani. Ben aynı şeyi daha önce yaşadım."

"Minho emin misin? Belki sadece basit bir  rüyadır?"

"Eminim Changbin eminim. Çok küçüktüm ama eminim. Annem bir mesaj gönderiyor."

"Jisung daha bebektim ama gerçek bu eminim bundan. Annem bir mesaj gönderiyor."

Sabah'ın erken saatlerinde yaşanan olay aslında iki tarafında aklını inanılmaz derece karıştırmıştı.

"Yani sen şimdi diyorsunki rüyanda anneni gördün ve bir mesaj vermeye çalıştığını düşünüyorsun, doğru anlamış mıyım?"

"Aynen doğru anlamışsın Chan."

"Mi Sun nasıl bu kadar eminsin? Belki sadece normal bir rüyadır ki bence öyle zaten."

"Annem buranın kraliçesiydi Chan. Benim annem kraliçeydi öyle sıradan bir soydan da gelmiyordu. O dönemin en güçlü soyuydu. Ve babamla olan evliliğinin çoğu sadece politik açıdandı."

"Anlttığına göre de bu evlilikten tek çıkarı sizmişsiniz."

"Aynen öyle. Ya garip bir rüyaydı işte, ama ben genede eminim annem bir mesaj vermeye çalışıyor."

"Minho bence sana bir şey anlatmaya çalışıyor annen. Ya da o tarz bir şey işte."

"Evet! Evet kesinlikle! Burdan bir şekilde çıkmamız gerekiyor Changbin."

Mi Sun koridordan geçip kendi odasına girdi hazırlanmak için. Gördüğü rüyadan sonra kafaya koymuştu saray'a gitmeyi. Aklında bir şeyler planlıyordu tabiki ama kimseye anlatmaya niyeti falan yoktu. Yaptığında görücekti herkes. İşin keyifli tarafıda buydu zaten ona göre.

Jisung ise heyecanlıydı. Minho'nun hala yaşadığını ümit ediyordu, içindeki o ışık son bir güçle yanmak için direniyordu. Ve içindeki intikam ateşinide söndüremiyordu.

Zaten çokta uzun sürmemişti ikilinin hazırlanması. Mi Sun bu sefer askerlerle falan değil kendi atıyla gitmek istemişti. Herhangi bir karşılama ya da o tarz bir şey istemiyordu.

Köşkün ortasında durmuş vedalaşıyordu ikiliyle. "Hadi ama ölmeye gitmiyoruz ya."

"O işler hiç belli olmaz Jisung haberin olsun."

"Sus sana Seungmin, Minho ve Changbin ile beraber dönücez buraya." Demişti Jisung inançlı bir şekilde. Atlara bindikten sonra ikili arkasına dönüp son kez baş selamı verip yola çıkmışlardı.

! LÜTFEN OKUYUN!
Selammmm! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Ben iyi gibiyim.

Neyse asıl konumuza geçelim. Öncelikle bu kitap benim uzun süre sonra Wattpad de yayınladığım ilk kitap. Daha önce Harry Potter fanfici yazıyordum, ama sonradan kaldırdım. Ve bu fic'i aslında gerçekten çok seviyordum. Ve cringe olsa bile umurumda değildi. Taki tik tok ta videoma yapılan ve beni son derece kıran bir yoruma dek. Videonun resmini buraya koyucam istiyen gidip okuya bilir.

Ve bende gerçekten büyük soru işaretleri yaratmaya başladı. Yani hikayem bana güzel geliyor ancak, ve tabiki eleştiriye açığım zaten eleştirilmezsem gelişemem. Ama inanın bu yorum benim kötü bir hikaye yazdığımı ve sizin Stray kids'i bu kitaptaki gibi düşündüğünüzü düşünmeme sebep oldu. Ve inanın istediğim bu değil.

Ben ünlü bir yazar falan da değilim. Sadece zevkine yazıyorum ama insanlara kötü lanse edilmek te istemem. Ve gerçekten bunun sadece bir kurgu olduğunun eminim hepiniz farkındasınız eminim. Ama kendimi kötü hissediyorum bu konu hakkında.

O yüzden bu kitabı ola bildiğince kısa tutmaya çalışıcam. Ve sizden eskisi gibi destek olmanızı bekliyorum. Sizleri seviyorum ve bu bölüm kısa olduğu için özür dilerim ama aklıma bir şey gelmedi bir ara bölüm gibi düşüne bilirsiniz. Sizleri seviyorum bay bayyyyy!!!!!!

Kingdom of Experiments / MinsungTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon