Ula Nolayi Nolayi?

16.bölüm

"Ay kanka şimdi ben buna arabada yanlışlıkla aşkım dedim, biliyorsun beni konuşmada fln hep aşkım derim ben bir anda ağzımdan çıktı. Sonra arabadan inerken elimi tuttu böyle yanına çekti OFFF öldüm orada. Neyse evine gittik, duş aldı üstünü değişti. Bende duvarda fotoğraflara bakıyordum, annesiyle hep var birde abisi ve kız kardeşi fln vardı. Ama çoğunluğu annesiydi. Neyse sonra çıktı bu dedi evde mi kalsak falan tabiki de kalmadım çıktık kafeye gittik tatlı filan yedik. Bu habire elimi tutmaya çalışıyor, öpeyim bir kere diyo. Ama merak etme öptürtmedim. Bir anda çıkalım mı dedi--"

"Nee?!" yerimde zıplayıp güldüm. "Ay kankaa yaa! O an varya ne diyeceğimi bilemedim bir anda kalktım gittim, ağzıma sıçayım gerçekten ağzıma sıçayım. Bu da peşimden geldi tabii. Kızdı dedi niye gittin rahatsız mı oldun falan."

"Salak. Öyle yapılır mı?" Yastığı bana fırlattı.

"Ne bileyim ya. Neyse işte sonra bende dedim biraz zaman ver, bir anda sordun fln. Eve gelene kadar konuşmadık. Sonra ben tam arabadan indim geldi önümde durdu orda işte yok sen sevmiyor musun beni, Kötü bir şey mi yaptım farkında olmadan dedi. En son seviyorsan çıkalım düşünmeye ne gerek var dedi siz geldiniz. Kanka ne yapıcam? Allahım yani beni biliyorsun hiç yapamam böyle şeyleri."

"Aşkım Şimdi bak," oturuşunu düzeltip elimi tuttu. "Sen bu çocuğu seviyorsun zaten. O da seni seviyor, artık teklif de etmiş. Naz yapmaya gerek yok, hem fazla naz aşk usandırır. Ben Berat'ı onaylıyorum." Gülüp omuzuna vurdum. Tamam kızçelerim, sanırım haklı.

"Ayy kanka Kerem beni öptü."

"NE?!" Bağırıp ayağa kalktım. Ben şok. "Lan bana namus elden gitti diyene bak? Ulan nasıl? Aayyy Melikee! Lan ben bile heycanlandım anlat çabuk. "

...

Tesise geldiğimizde Melike revire geçerken bende sahaya geçmiştim. Takım saha da sohbet ediyor, birlikte topla oynuyorlardı. Okan hoca gelene kadar genelde yaptıkları şey buydu.

Arkadan biri sarılınca başımı çevirdim, Berat.. (ula Şimdi gelip demeyin niye tepki vermedi diye, tesiste kim sarılabilir olm esrarcı mı?)

"Hâlâ cevap bekliyorum."

"Ne cevabı?" Kollarını gevşetip elimi tuttu ve önümde durdu. "Teklifimi kabul mu ediyorsun red mi ediyorsun?"

"Açıkça ortada değil mi?"

"Senin ağzından duymak istiyorum." Bir adım yaklaştı. Dibimde duruyordu,"Kabul ediyorum." Yüzünü hemen bir sırıtış aldı. Öpmek için eğildiğinde geri çekildim. "Ne o öyle hemen. Bekle biraz, bak yanak var ne güzel."

Beni geri kendine çekip alnımdan öptü ve bir kaç adım geri atıp sonra takımın yanına gitti. Yüzüm kıpkırmızı oldu kesin. Ölürüm.

Okan hoca geldiğinde önce takımı yanına topladı, "Çocuklar, bu akşam klasik her sezon yapılan etkinlik yapılacak. Ne yapacağınızı biliyorsunuz zaten tekrardan anlatmaya gerek yok. Kübra sende geleceksin istersen yanında birini getirebilirsin. Bizim çocuklar eş dost getiriyor genelde. Bugünlük antrenman yapmayacağız, normalde dün haber vermem gerekiyordu da bende de kafa kalmamış unutmuşum kusura bakmayın. Hadi bakalım, dağılabilirsiniz." Tüm takıma çeviriyi yaptıktan sonra herkes dağıldı. Kerem ve Berat yan yana yanıma geldiler.

"Kübra, sen yanında kimi getireceksin?" Kereme döndüm.

"Melike'yi tabi ki canım."

"Onu ben istiyorum, yanımda gelmesini isticem. Sen Berat'la gelirsin artık. Hadi görüşürüz." O giderken Berat kolunu omuzuma attı, birlikte içeri doğru yürümeye başladık. "Ee fıstık, ilk günümüz, boşuz, ne yapalım?"