3

9.3K 1.2K 956
                                    

Haiii ben geldiiim! Friends aşırı iyiydi, aktör Taehyung muazzamlığı ve kusursuz vokaliyle eşsiz bir iş çıkarttı. MV'de Taehyung'un çiftleri gördüğünde verdiği tepkiler inanılmaz komikti ve araba çarptığında tam ağlama moduna gireceğim evrede sırıtışı... jddfhjdfhhdf Çok güzeldi gerçekten bayıldım, asla şaşırtmaz KTH farkı, mükemmeldi tek kelimeyle. Bir de o kadar özlem duyuyordum ki MV çıktıktan sonra instagrama şu anki haliyle bir selca atmasını dilemiştim ve Compose Coffee dükkanına gittiği asker üniformasıyla bir story attı dünyalar benim oldu, saçları uzamış aslanımın. Jungkook'ta artık weverse'un yolunu bulsa çok iyi olacak çok özledik, sadece tiktokta birini takip edip Hobi'nin hiphop on street videosunu beğendi yakın zamanda:( Burnumda tütüyor cidden... 

Friends için bol bol stream lütfen!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung ile okul çıkışı her zaman gittiğimiz kafemize geçmiştik. Onunla vakit geçirmek şu an bana ızdıraplı gelse bile, bir yanım onun yanında güvende ve mutlu hissediyordu. Mutlu yanıma şimdi acı bir gölge çökmüştü. Duygularım karşılıksızdı ve ben ona açılma cesaretinde bile bulunamadan o başkasını seçmişti.

"Bak asık suratlı dolaşıp duruyorsun olmuyor ama." Taehyung'un derin sesi düşüncelerimden sıyrılmama sebep olurken gözlerimi kırpıştırarak ona baktım.

Taehyung tam o sırada karşımda oturduğu sandalyeden kalkıp yanımdaki boş sandalyeyi çekerek oturdu. "Jungkook, gözlerin falan şiş bak, yoksa sen hâlâ o ölen köpek için üzülüyor musun?"

Dudaklarımı büzerek başımı olumlu anlamda salladım. Bir başkasıyla çıktığı için ağladığımı asla ona söyleyemezdim.

Taehyung, sandalyemin kenarından tutup dizlerimiz iç içe geçecek şekilde beni kendine doğru çektiğinde bu atik ve aniden gelen hamlesi nefesimi kesti.

Gözlerimi irileştirmiş bir şekilde ona bakarken ufak bir tebessüm yerleşti dudaklarına. Ardından tek eliyle sandalyemin altından tutmaya devam ederken diğer eli sipariş verdiğimiz dilim pastanın üstündeki kremaya uzandı ve parmağına bulaştırdığı kremayı burnuma sürdü.

"Taehyung..." diye yakındığımda kısık bir sesle kıkırdadı. "Hâlâ gülmüyor musun bakayım sen?" diyerek gözlerini kıstığında bakışlarındaki o hinlik nedeniyle başımı iki yana salladım. "Hayır hayır Taehyung." diye söze atılmamla beni gıdıklamaya başlaması bir oldu.

Kahkaha atarak kıvranırken, Taehyung koltuk altlarımı ve karnımı gıdıklamaya devam etti. "Heh şöyle gülsün yüzün." dedi birbirine karışan gülüşlerimizin arasından. Ben ne zaman somurtsam, beni gıdıklayarak güldürüp motive ederdi, şimdi yine aynısını yapıyordu. Ve dahası, işe yaramıştı. Çünkü o benim daima merhemimdi, ilacımdı. Onu bu zamana kadar yaptığım gibi uzaktan sevmeye devam edecektim, şimdiye kadar olduğu gibi platonik kalacaktım.

Hislerimi onunla paylaşmadığıma sevinmem gerekirdi sanırım. Çünkü gerçek anlamda hetero olduğunu Daniel ile sevgili olarak göstermişti. Ve bana da arkadaşlıktan öte duygular beslemediğini de böylece kanıtlamış olmuştu. Ne acı ki...

Düşüncelerime dalınca gülüşüm yüzümde solacak şekilde donuklaştı. Taehyung beni gıdıklamaya son verirken ellerini omuzlarıma yerleşti. "Bir sorun mu var? Gerçekten mutsuz olduğunu görebiliyorum ve senin için yapabileceğim bir şeyler olmalı Jungkook, anlat bana. Sorun ne?"

O da gülmeye son vermiş ve bakışları kadar sesi de ciddileşmişti. Sahte olmamasına özen gösterecek bir şekilde gülümsedim. "Sorun yok ki..."

COULD YOU LOVE ME • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now