COULD YOU LOVE ME • TAEKOOK ✓

7

Haiiii ben geldiim! 

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Ertesi gün|

Robin sahaya çıkan kişileri alkışlarken, Taehyung'un gelmesiyle birlikte avuçlarımı birbirine çarptım.

Daniel yarış başlamadan köşeden ona gelmesini işaret edince Taehyung koşarak yanına gitti. Daniel, Taehyung'un omuzlarından tutup parmak uçlarında yükselerek dudaklarından öptüğünde, Robin dirseğiyle beni dürtükledi.

"Jungkook, bağcıkların çözülmüş." dediğinde kaşlarım havalandı. Başımı çevirip önce ona sonra da bağcıklarıma baktığımda gerçekten açıldığını gördüm. "Sıkı bağlamıştım..." diye mırıldanarak oturduğum yerde eğilerek ayakkabılarımın bağcıklarını bağlarken, "Aa nasıl çözülmüşler, işleri güçleri çözülmek bu bağcıkların zaten." diye söylendiğinde sırıtarak ona baktım.

"Sen çözdün değil mi?"

"Aa üstüme iyilik sağlık, hiç alakam yok." dediğinde kısık bir sesle kıkırdayarak ona omuz atarcasına hafifçe omzuna doğru çarptırdım doğrulttuğum bedenimi. "Kesinlikle sen yaptın."

Sırıtarak beni kolunun altına alıp diğer eliyle saçlarımı dağıtırcasına karıştırdı. "Diyelim ki çözdüm ne olacakmış bakayım?"

"Dikkatimi dağıttığın için teşekkür ederim Robin." diye mırıldandım. Onları öpüşürken, yakınlaşırken görmek canımı yaktığı için kafamın dağılmasını sağlayarak dikkatimi başka yöne çekmeye çalışıyordu. O gerçekten de çok iyi bir arkadaştı.

"Rica ederim, bu arada Taehyung bizi dikizliyor şu an." diye haber verdiğinde başımı çevirip tenis raketini çevirerek ilerlerken bize doğru bakan Taehyung ile bakışlarımız orta yolda kesişti. 

Yüzünde mimik oynamazken ona el sallayınca raketini kaldırarak hareket ettirip gülümsedi. "Bence Taehyung'u testlere sokmalıyız." dedi Robin o sırada.

Başımı çevirip Robin'e baktım. "Ne testi?"

"Hetero olup olmadığına emin olmak için testler işte." dediğinde gözlerim kısıldı. "Ne gibi mesela? Örneklendirirsek?"

"Sana bir manita yaparsak ne yapar acaba? Yani biriyle yakınlaşsan, hatta çıksan-"

"Ama o zaman direkt yönelimimi ifşalamış olurum ve okulda kimse benim eşcinsel olduğumu bilmiyor. Zamanında sessiz olduğumdan ve kalp hastası olduğuma inanmayıp benimle dalga geçerek zorbalayanlar olmuştu, eşcinsel olduğum açığa çıkarsa sınıftakiler, okuldakiler beni yeniden zorbalayabilir..."

"Sıçarım ağızlarına. Kapı gibi ben varım lan arkanda, kimsenin seni zorbalamasına izin vermem, eşcinsel olman suç değil, yasakta değil. Bu seni sen yapan bir gerçek. Hislerini, kendini saklayamazsın, sen busun."

Uzanarak Robin'e sıkıca sarıldım. "İyi ki varsın Robin." diye mırıldandım. Taehyung'un tenis maçının başlamasına henüz vakit olmalı ki tribünlerin arasına girerek yanımıza geldi. "Jungkook." dedi koştuğu için soluk soluğa kalmıştı.

Robin ile sarılmaya son verip ona baktım. "Efendim?"

"Maçım başlamak üzere, bana şans dile demeye geldim." diyerek ellerimden yakaladı. "Şu sana şans verdiğini düşündüğün kolyeni bana verir misin?"

Robin ıslık çalarken sağa sola bakıyor gibi yapınca onun bu haline gülmemek için zor tuttum kendimi. "Veririm." diye mırıldanarak ellerimizin temasını kopartıp boynumdaki kolyemi çıkarttığımda Taehyung kolyeyi boynundan geçirebilmem için eğilip küçüldü.