9

8.8K 1.2K 1.3K
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Songhan'a okulu gezdirmiştim. "Tam gol atmışsın varya, sen az değilsin, aferin Jungkook." dedi Robin. Yemekhanede elimizdeki tepsilerimizle boş masalardan birine geçip oturduk.

Tepsimi masaya yaslarken, "Saçmalama istersen Robin, sadece okulu gezdirdim. Bunda büyütülecek bir durum yok ki." diye onun beni duyabileceği bir tınıda mırıldandım.

"Taehyung gezdirmek isterken ona kendin gezdireceğini söyleyip rest çektin. Olay, kaldı öyle. Yüzü asıldı görmedin mi?"

Dudaklarımı şişirerek ofladım. "Kırdım mı ki onu?" diye soluduğumda gözlerini kısarak masaya eğildi. "Çok affedersin ama bazen kafana elimin ayasıyla yapıştırmak istiyorum Jungkook."

Kaşlarım havalanırken ağzım hafifçe aralandı. "Pardon?"

"Olaya atlaması sence normal mi? Songhan okulu gezdirme işini senden isterken Taehyung pat diye dahil oluyor."

"Beni düşündü, çok yormamam gerekiyor ya bünyemi, benim iyiliğim için söyledi. Hem Daniel ile kantine gitmesi gerektiği için meşguldü, ben de gerek olmadığını söyleyip kendim okulu gezdirmeye gittim."

"Ya sen nasıl aşıksın, yemin ediyorum böyle bir şey ömrümde görmedim. Her koşulda onu korumaya hazırsın, zerre toz kondurmuyorsun."

"Çünkü kötü bir şey yapmadı ki." diye mırıldanırken sessiz olması için de ayrıca işaret verdim. 

Tam o sırada Songhan elinde tepsisiyle bizim masamızın önüne gelince öksürerek boğazımı temizledim ve Robin'e her ne söylemek üzere ağzını araladıysa susması için kaş göz işareti yaptım.

"Selam, afiyet olsun, sizinle oturabilir miyim Jungkook?" diye sorduğunda başımı olumlu anlamda salladım. "Elbette, Robin'in yanında sandalye var, oraya geçebilirsin." dedim elimle Robin'in yanındaki sandalyeyi göstererek.

Songhan elindeki tepsiyi benimkinin yanına bıraktığı gibi Robin'in yanındaki sandalyeyi kaptı. Çekip oturacak zannederken o sandalyesini sürüklemeden benim tarafıma geçirdi ve tam yanımdaki boşluğa bıraktı. Robin ile göz göze geldiğimizde eliyle ağzını kapatarak kıkırdadığını görünce kaşlarımı kaldırıp indirerek ona baktım.

Songhan tam yanıma geçip sandalyesine kuruldu. "Okulu gezdirdiğin için çok teşekkür ederim." dediğinde gülümseyerek chopsticklerimi tepsimin içine bırakıp bakışlarımı yanıma oturan Songhan'a çevirdim. "Bu iki oldu, okulu gezdirmeyi sonlandırdığımda da teşekkür etmiştin zaten. Ve yeniden rica ederim."

"Songhan, bizim masamıza gelsene." Minhee flörtöz bir şekilde onu kendi kız arkadaşlarıyla oturduğu masaya davet ettiğinde diğerleri de onu gelmesi için çağırınca elini kaldırdı. "Böyle iyiyim, sağolun kızlar." Son derece kibar bir sesle onları reddettiğinde Robin ıslık çalar gibi dudaklarını bükünce gözlerimi irileştirerek çaktırmadan ona masanın altından sert olmayan bir tekme attım.

Robin sırıtarak dirseğini masaya yaslayıp yüzünü avcuyla kapattığında, gergince yutkundum. 

"Ee Songhan, okulumuzu beğendin mi? Eski okulun kadar iyi mi?" diye sordu Robin gülüşünü bastırıp elini yüzünden geri indirip bakışlarını Songhan'a çevirdi.

"Eski okuluma oranla burası daha iyi gibi, çabuk alışacağım sanırım." dedi. "Arkadaş kolayca edinirsin çünkü sınıftaki kızlar sana fena düştü gibi." diye homurdandı Robin.

COULD YOU LOVE ME • TAEKOOK ✓Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora