11

9.1K 1.2K 668
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung ile havuz salonunda kilitli kalmıştık ve burada ne yazık ki telefonlar çekmediği için kimseyi arayıp haber de verememiştik.

"Gerçekten kimin kapıyı kilitlediğini göremedin mi?" diye sordum Taehyung'a. Ben de peşinden havuzdan çıkmıştım.

Taehyung kapıyı zorlamaya son verip yakın çevrede kimsenin olmadığını ve sesimizi duyamayacağını anlayarak geri çekilip bana döndü.

"Göremedim maalesef ki."

"Burada olduğumuzu bile bile kilitlememişlerdir, belki güvenlik görevlisi kilitlemiştir." diye mırıldandığımda kaşları havalandı. "Jungkook, güvenlik görevlisinin önce havuz salonunu kontrol etmesi gerekir, hem kilitlemek için saat henüz çok erken."

"O da doğru... O zaman kasıtlı olarak mı kilitlediler bizi yani?" diye fısıldadığımda ensesini sıvazlayarak gözlerimin içine baktı. "Kasıtlı olarak kilitlediler bizi." 

Islak olarak çıktığım için dişlerim birbirine çarpmaya başlayınca, Taehyung hızlıca yanımdan geçip havlumu şezlongtan alarak geri döndü.

Havlumu sırtıma sararak etrafımı sarmaladığında kollarımda havlunun altında kaldı. "Jungkook, biri gelene kadar burada kalmak zorundayız." diye mırıldandı gözlerimin içine baka baka.

"Yarına kadar kimse gelmezse..." dedim endişeli bir tınıyla. "Annem bana ulaşamazsa mahvolur korkudan..."

Omuzlarımdan tutarak beni çevirip şezlonglardan bize en yakın olanına oturmamı sağlarken kendi de yanıma oturdu. 

"Çıkacağız buradan, kaygılanma. Ben yanındayım." derken havlunun altından oturduğum gibi çıkarttığım kollarıma uzandı. Ellerimi yakalayıp sıkıca tuttuğunda dudaklarımı şişirerek gerginlikle ofladım.

"Robin'in basketbol antrenmanı vardı. Beni bekleyeceğini söylemişti, dönmezsem bir problem olduğunu anlayacak ve telefonların burada çekmediğini de bildiği için gelecektir. Gelir, Robin gelir Taehyung..."

"O zaman Robin dönene kadar..." dedi ve duraksayıp ayağa kalkarken önüme geçti. "Yüzmeye devam edelim." diyerek eğildi ve aniden beni kucağına aldığında ayaklarımı sallayarak, "Hayır hayır hayır, beni havuza atamazsın Taehyung." diye bağırdım.

"Bal gibi de atarım." diyerek havluya sarılı bir şekilde kucağındayken dudaklarımı büzdüm. "Atacak mısın cidden?"

"Zaten kıyamam seni pat diye havuza atmaya şapşal. Elbette atmam, şaka yapıyorum sadece." diyerek beni yavaşça kucağından indirip ayak tabanlarımı zemin ile buluşturdu.

"Ama ben atarım." diyerek onu göğsünden itekleyerek arkasında kalan havuza cumburlop düşmesine sebep olduğumda kahkaha atarak geriledim.

Havlu neredeyse omuzlarımdan kaymak üzereyken düzelttim. Taehyung yarım bir ters takla şeklinde bodoslama düştüğü havuzun dibinden sıyrılıp çıktığında saçlarını iki yana savururcasına salladı.

"Jungkook, ben sana hiç kıyamıyorum ama sen çok fenasın varya. Su yuttum." diyerek öksürdüğünde yüzümdeki gülüşüm silindi ve hemen havuzun tam ucuna geldim endişeyle. "İyi misin Taehyung?"

Öksürerek gerilerken kulağını sağa doğru eğip salladı. "Yaa Taehyung, iyi misin?" Omuzlarımdaki havluyu köşeye doğru fırlatıp yavaşça mermere oturup ayaklarımı suya soktum. Taehyung bu esnada bana geri yanıt vermemişti.

COULD YOU LOVE ME • TAEKOOK ✓Where stories live. Discover now