COULD YOU LOVE ME • TAEKOOK ✓

27

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

2 gün sonra|

Dün Robin ve Jaehyun ile konuşurlarken yakalamıştım Taehyung'u. Ben yanlarına gidince sohbetin seyrini anında değiştirmişlerdi.

Çıkma teklifi nasıl edebileceğine dair onlardan fikir almıştı. Jaehyun al kucağına oturt ellerinden tut ve gözlerinin içine bakarak benimle çıkar mısın diye sor demişti. Taehyung ise bunun çok sade ve sözde olacağını, daha çok ilgimi çekebilecek, hoşuma gitmesini istediği bir teklif sunmak istediğini dile getirmişti.

Robin'in fikri ise çok daha uçarıydı. Dönmedolaba bindirip en tepedeyken bozulmuş gibi durmasını sağlayıp o şekilde teklif et demişti. 

Ama Taehyung ona da pek ılımlı bakmamış gibi başını sallamış onaylamaz bir şekilde cıklamıştı. Sonra kapı eşiğinde dikildiğimi fark edince orada sabit durmaya son verip daha fazla konuştuklarına kulak misafiri olmak yerine yanlarına gitmiştim.

Duyduğuma dair asla çaktırmamıştım çünkü Taehyung gerçekten çok hevesli ve bir o kadar da teklifi nasıl yapacağının belirsiz olması sebebiyle tedirgin ve kararsızdı.

Bu arada iki gündür Daniel okula gelmemişti. O olmayınca, onun arkadaşlarıyla da rastlaşmamıştım. Songhan ise başka sınıfa geçmek için dilekçe vermişti.

Buna en çok Taehyung sevinmişti. Onlar olmadığında sınıfın daha huzurlu olduğunu düşünüyordu, haklıydı da.

Taehyung, Robin ve Jaehyun ile birlikte bilardo oynamaya gitmiştik. Ben pek iyi olmadığım için Taehyung'un yardımlarıyla oynamıştım. 

Taehyung beni bilardo masasının kenarına oturtturup sıranın bana gelmesini beklerken, "Ben daha oynamasam olur mu?" diyerek dudaklarımı büktüm. 

Taehyung yüzümü avuçları arasına alıp kıstırdığında büzdüğüm dudaklarım mümkünmüş gibi daha da öne doğru büküldü. "Nedenmiş o bakayım?" diye sorarken tek eli çenemin altından, diğer eli de başımın üstünden kavradı.

"Yardımlarına rağmen atamıyorum işte, görüyorsun Taehyung." dediğimde Robin araya girerek bağırdı. "Mızıkçılık yapmak yok Jungkook." dediğinde kıkırdadım.

"İyi tamam ya yenilirim ben sorun yok." diyerek alt dudağımı öne çıkaracak şekilde büzerken Taehyung elleriyle yüzümü avuçlayıp severcesine okşadı. "Ama ben ağzını yüzünü yerim senin."

Yanaklarımı mıncırırken kısık bir sesle kıkırdayarak ayaklarımı oturduğum yerde sallarken uzanıp yanağına kaçamak bir öpücük kondurup hızlıca geri çekildim.

Taehyung bacaklarımın kenarından sağa doğru kayıp tam bacaklarımın arasına girdi ve ellerini kalçalarımın iki yanında bilardo masasına yerleştirdi. Kollarına abanarak dudaklarıma eğilince utanarak başımı önüme doğru eğdim.

Taehyung tek elini masadan ayırıp çenemden kavradı ve başımı kaldırmamı sağladı. Ardından dudaklarımın ortasına ıslak bir öpücük kondurup geri çekildi. 

"Seni masaya yatırıp öpmek vardı da..." diye fısıldadığında tükürüğüm genzimde büyürcesine tıkanıp kalmış gibi sertçe yutkundum. 

"Yanakların kızardığında ne kadar güzel göründüğünü biliyor musun?" diyerek iç geçirdi.

-

Bilardo oynadıktan sonra yenilen en sonuncu Taehyung olmuştu. Sırf en sonuncu olmayayım diye en iyi oynayan olmasına rağmen bile isteye ıstakayla gelişigüzel vuruşlar yapıp isabetli atmamıştı. Bunu dile getirince de alakası olmadığını, benim etkime girdiği için sersemleştiğini ve bu yüzden oynayamadığını söylemişti. Sonra hep birlikte bir kafeye geçip atıştırmıştık.