14

9.4K 1.3K 1.5K
                                    

Haiii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Sınıfa eşyalarımızı almak için döndüğümüzde kapı kapalı olduğu için Taehyung kapı önünde beklememi söylemiş kendisi içeriye girmişti.

Sırtımı duvara yaslamış bir şekilde ayakkabımın tabanını zemine çarptırarak vurup ritim tuttururken havuz salonunda bana sarıldığı anı düşündüm. Kollarının sıcaklığı tenime kazınmıştı sanki.

Aralık kapı komple açıldığında başım soluma doğru döndü. Taehyung elinde çanta ve ceketlerimizle çıkarken bakışlarımız buluştu.

"Al bakalım eşyaların." diyerek bana sağ elinde tuttuğu çantam ve ceketimi verince gülümsedim. "Teşekkür ederim." diye mırıldanırken ceketimi koluma doğru atıp çantamı omzuma astım.

"İçeride öğretmen var mıydı?" diye sorduğumda başını iki yana salladı. "Matematikçi gelmemiş daha, ders boş sanırım." dedi derin sesi.

"Hadi gidelim." Çantasını üstünkörü tutarken elini omzuma attığı anda Daniel'in sesi kulaklarımda çınladı.

"Aşkım?! Nereye gidiyorsun?!"

Taehyung tam da benimle birlikte adım atmak üzereyken duraksadığında başımı Taehyung'a çevirdim. Gözlerini sabır dilercesine yumarken bıkkınlıkla ofladı.

O sırada Daniel görüş alanıma girdi ve Taehyung'un diğer tarafından belirdiği gibi ceketini tutan kolunu çekiştirdi.

Taehyung gözlerini araladı ve doğruca Daniel'e baktı. "Daniel, ben yapamıyorum." dediğinde şaşkınlıkla Taehyung'a baktım.

"Neyi yapamıyorsun?" diye sordu Daniel. "Gerçekten üzgünüm ama olmuyor, belki de biraz araya ihtiyacımız var." Ağzım kocaman açıldı. İkisi çıkmaya başlayalı daha uzun bir süre olmadığı halde gerçek anlamda bu kadar bunalmış mıydı yani...

Daniel'in önce şaşırsa da sonra ifadesini toparlayıp sırıtarak Taehyung'un göğsüne vurdu. "Ayrılıyor musun benden?!" diye koridoru inletircesine tiz sesiyle bağırdı.

"Üzgünüm, doğru zaman değildi, kafamı toparlamaya ihtiyacım-"

"Defol!" diye haykırarak Taehyung'un yanağına tokat geçirdiğinde şok içinde ellerimle ağzımı kapattım.

Taehyung dişlerini sıkıp yanağına aldığı darbeyle hafifçe kayan başını düzeltip duruşunu dikleştirdi. Daniel ikimize dik dik bakmaya son verip koşarak sınıfa geri girerken kapıyı kırmak istercesine çarptırarak kapattı.

"Taehyung iyi misin?" diye mırıldanarak yanağına doğru uzandım. Yüzüne yasladığım elimi kavrayıp sesli derin bir oh çekti. "Şimdi nefes alabiliyorum işte, oh be. Kurtuldum, böylesi çok daha doğru oldu. Ona ayak uyduramıyordum."

Elimi kızaran yanağından çekerken o da elimin üstündeki parmaklarını geri çekmek durumunda kaldı. "Hoşlandığını söylemiştin..."

"Hoşlandığımı zannetmiştim, ama beni çok bunaltıyordu, anlaşamıyorduk. Onunla sohbet ederken bile kafamızın uyuşmadığını fark etmeye başlamıştım. Beni ilk öpen de oydu, beni öptüğü için çıkma teklifi etmiştim, belki de ilişki adamı değilim bilmiyorum her neyse."

"Mutlu değil miydin?" 

Başını iki yana salladı. "Ben bu sırnaşık ama sahte olan ilgileriyle mutlu olamıyordum. Beni gerçekten sevmediğini biliyorum, hepsi sadece içi boş bir gösterişten ibaretti. Eski sevgilisi Byunseok'tu biliyorsun, onu kıskandırmaktı tek derdi. Neyse ya Jungkook, boşverelim mi? Hadi gidelim."

COULD YOU LOVE ME • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin