6

8.6K 1.2K 787
                                    

Haii ben geldiim!

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Tam önümde öpüşüyor olmalarına dayanamayacağım için ayağa kalkacağım sırada Robin'in sesi kulaklarımda uğuldadı.

"Daniel! Saçında böcek var!" 

Daniel panikle geri çekilip zıplarken saçlarını savuşturarak eğilip saçlarını ve üstünü silkelemeye başladı çığlık çığlığa.

"Bakayım, bir dur bakayım?" diyen Taehyung'u itekleyip neredeyse koşarak ağlarcasına bağıra bağıra sınıftan çıktığında Taehyung yerine geçti.

Robin ile bakışlarımız buluştuğunda tek elini masaya çarpa çarpa sessizce diğer elini ağzına kapatıp gülmeye başladığında kaşlarım havalandı. "Niye gülüyorsun?"

Robin sessiz gülmeye çalışırken kıpkırmızı kesilmişti. Elini ağzından indirip çantasını önüne siper eder gibi kapatırken bana baktı. "Anlamadın mı cidden?"

"Anlamam gereken şey neydi tam olarak?" diye sorusuna soruyla karşılık verdiğimde gülmeye son verip ciddileşti. "Sınıftan gidecektin, tekrar ağlamanı istemedim." dediğinde gözlerim irileşti. "Böcek... Tanrı aşkına böcek yok muydu?"

"Elbette yoktu." dedi kısık bir sesle. Ağzım kocaman açılırken omzuna patlattım. "Çok ayıp Robin..." diye mırıldanarak etrafıma bakındım. Birinin bizi dinleyip dinlemediğini teyit ettim, neyse ki herkes kendi derdindeydi ve aralarında bağıra bağıra konuştukları için bizi kimse duymamıştı.

"Daniel sana nispet yapar gibi öptü Taehyung'u, öyle hissettim yani. Ben de yiyişeceklerse bile özel bir alanları olmaları gerektiği düşüncesiyle böyle söyleyiverdim. Yemi yuttu da, işe yaradı."

Taehyung'un bize baktığını fark edince, öksürerek boğazımı temizledim. "Taehyung bakıyor, bir gelsene dışarıda konuşalım." dedim ve sıradan kalkıp dışarıya çıktığımda, Robin peşimden geldi.

Koridorun köşesinde dolapların önünde onu beklerken yanıma geçip sırtını dolaplara doğru yaslayıp ellerini göğsünde birleştirdi. "Seni dinliyorum." dedi boş koridora göz attıktan sonra bakışlarını gözlerime odakladı. "Neden yalan söyleyip böyle bir hamlede bulunduğumu sorgulayacaksan pişman değilim, yine olsun yeniden yapardım." diyerek omuzlarını hafifçe silkti.

"Onu ben gitmeyeyim diye yaptın hadi ona tamamım. Peki ya bilet olayı? Pat diye söyledin ve ben öylece kalakaldım orada her şeyden bir haber." Robin sırıtarak kaşlarını havalandırdı. "Sana karşı hisleri olup olmadığını test etmek için."

"Arkadaşı olarak görüyor beni, öyle olmasa başkasıyla çıkmazdı ki." diye mırıldandım. Bu acı gerçeği sesli bir şekilde dile getirmek canımı yakmıştı. "Konsere seninle gitmek istediğini söyledi ama, sonuç itibariyle biletleri senin zannederek onu davet edeceğini düşündü."

"Arkadaşım olarak onu davet edeceğimi düşünmüştür haliyle..." diye mırıldandığımda gözleri kısıldı. "Ben de arkadaşınım. Bu sınıfta bir tek arkadaşın Taehyung değil Jungkook."

"Biliyorum. Ama onunla yakın arkadaşız ve sen benim arkamdan bir sonraki dönemde okula geldiğin için öncesinde yaşadıklarımı bilmiyorsun. Ben sessiz olduğum için zorbalanıp dışlanmışken tüm sınıf bana sırtını dönmüştü ama Taehyung yanımda olmuş ve beni zorbalayanların okuldan atılmalarını sağlamıştı o zamanlarda."

"Taehyung ile ne kadar yakın arkadaş olduğunuzu biliyorum ve bunun senin açından arkadaştan öteye tırmandığını da görebiliyorum." dedi kuru bir sesle.

COULD YOU LOVE ME • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin