"Rüya"

160 9 0
                                    

" Çok az kaldı "

Son sözünü düşüne düşüne yere yığılı kalmışım. Gözlerimi açar açmaz kendimi yatakta buldum. Ama ben yerde yatıyordum. Beni yatağa mı taşıdı ? Ben nasıl hissetmedim bunu ?

Söylediği son söz, odamın dağınıklığı, herşeyin üstüme gelişini nasıl kaldıracağım?

Telefonun çalışıyla gözümü hemen telefonun ekranına çevirdim annem arıyor.
Telefonu açtım ama hiç ses etmedim.

" Süsen?"

"Efendim ?"

"Küs müyüz ?"

"Evet başka soru ?"

"Geliyoruz annecim yoldayız"

"Kahve alır mısın ?"

"Alırsam barışır mıyız ?"

Annemin bu sorusunun ardından gözlerim dolmuştu.

"Hayır başka soru ?"
Cevabı beklemeden direkt telefonu yüzüne kapattım.
Telefonun tekrar çalışıyla ekrana bile bakmadan telefonu açtım.

"Efendim anne ?"

"Süsen ?"

"Zehra sen miydin ? şey annem sandım da."

"Yok, sen iyi misin? yeni uyandım ve seni çok merak ettim"

"Ben iyiyim ne oldu ?"

"Süsen ben yeni uyand-"

" Söyledin zaten devam et,"
Diyerek sözünü kestim.

"Rüyamda seni gördüm. Geceydi yağmur yağıyordu ve, ve "

"Vee! Devam et hadi,"
benim sesimin daha çok endişeli çıkması ortamı daha çok gerdi. İçimden lütfen tahmin ettiğim şey olmasın diye dua ediyordum.

"Süsen, Esel kan içindeydi yağmurda,"

Telefonun düşüşuyle telefonumun bu sefer paramparça olduğunu hissettim..
Tam tahmin ettiğim gibi, rüyasında, dün geceyi görmüş.. tıpkı Esel gibi. Esel'de rüyasında yaşananları görüyordu, şimdi Zehra da.

Ya bir tek ben normalim yada bir tek ben normal değildim.

Herkes bana bir oyun mu oynuyor ?
Kim benden ne istiyor ? Aklım almıyor artık bu yaşadığım şeylere. Saatlerce düşündüm. Ben neyin içindeyim ? Nasil bir oyuna hapsoldum ? Anahtar sesiyle gozlerim direkt sağa kaydı.

" Süsen"

Annemin sesiydi bu. Ya gelen aslında annem değilse iyice delirmeye başladım.

"Süsen buranın hali ne böyle ?"

Annemin odaya şaşkınlıkla bakışı ve hiçbir cevap almayışı hatta benim ayağa bile kalkmayışımla annem kapıya baktı.

"Kızım bu kapıya ne oldu böyle ?"

"Bilmem sen söyle anne ne olmuş ?"

"Kızım neden tepkisizsin, hırsız falan mı girdi ?"

"Tepkisizim evet alışacaksın dedin ve alıştım. Oldu mu ?"

Sinirle odadan çıktım ve babamla göz göze geldim. "Süsen kızım iyi misin ?"

"Duş almak istiyorum, eğer alırsam iyi olurum. Malum siz evde yokken duş alamadım. Dedim babama.

Duşumu almak için banyoya girip saatlerce o banyodan çıkmadım. Ruhumun dinlendiğini hissediyorum. O sıcak suyun vücuduma akışıyla gözyaşlarım akmaya başladı.. duştan çıkıp odama geçince annemin odayı temizledigini, babamın da kapıyı düzelttigini fark ettim, onlara teşekkür ederim deyip, annemin "al bu senin için" deyişiyle eline bakıp elindeki telefonu alıp anneme baktım.

"Nasıl benim ?"

"Bakıyorum da, telefonun parçalanmış kahve de aldığıma göre barışabiliriz."

" Anne nereden biliyordun telefonumun parçalandığını ?"

"Falcıyım ben ondan."

"Bu telefonu ben kendime yeni olarak aldım. 2, 3 gün falan kullandım. Senin telefonun madem kırıldı bu senin olsun. Eskisiyle ben idare ederim. Ama eğer hediye almak istersen eski değil yeni telefon isterim."

Anneme sarılıp ağlamak için babamın odadan gitmesini bekledim. Babam odadan gidince sarılıp ağlamaya başladım.

"Anne ben çok korkuyorum" dedim. Derin bir nefes alıp sözlerime devam ettim. "Sana bu gece her şeyi anlatacağım artık. Sen de tepkisiz kalacaksın diye çok korkuyorum anlatmaya,"

Gözyaşlarımı silip "Anlat kızım, ben seni saatlerce dinleyeceğim ama şunu bil ki yaşadığın, yaşayacağın hiçbir şeyde sana zarar gelmesine asla izin vermem ve vermeyecegim." Dedi..

Yatağıma uzandım. Saçlarımı bile kurutmadan yatağa uzandım. Annem odaya girdi. "Kızım Zehra beni aradı, seni çok merak etmiş dön ona" dedi.

Dönsem ne diyecektim ki ? Sen de mi onlardansin ? Yoksa bir tek ben mi farklıyım? Telefonu alıp Zehra'yı aradım. Açmıyor işte kapaticam tam kapatmak için bahane bulmuşken ve ikinci çalışında açtı.

" Alo ?"

"Efendim ?"

Sesimi duyunca duraksadı.

"Süsen, seni çok merak ettim nasılsın ? ne oldu ? geleyim mi ?

"Gelme Zehra, istemiyorum"

" Neden ben sana ne yaptım ki ?"

"Sen de onlardansın," dedim ve cevabı vermeden telefonu kapattım.. derin bir nefes aldım. Annemin odaya tepsiyle yemek getirişiyle hem kendimi ve hemen sulanan gözlerimi düzelttim.

Annem yanıma oturdu ve ilk önce güzelce yemeğini ye dedi. Yedim. Evet hızlıca yemeğimi yiyip tıpkı Esel'e anlattığım gibi kısaca ona yaşadıklarımı anlattım. Sadece karga, kan, Esel ve ışıktan bahsettim. Ben sadece Zehra'ya herşeyi tamamen anlattım ve anlattığıma tek pişman olmadığım kişi Zehra'ydı.

Evet anneme de anlattığıma pişman oldum. Annemde tepkisiz kaldı çünkü.. ve pek fazla yorum da yapmadı. "Biz buradayız, yanındayız, korkma" gibi sıradan şeyler söyledi. Korkuyordum işte ve evde tek te olsam ailem de olsa, olacak olan herşey olmaktan geri kaçmıyordu, Oluyordu ve İris benim korkumdan besleniyordu, hatta zevk bile aldığını düşünmeye başladım artık.

SÜSEN ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin