"Sen miydin?"

123 6 0
                                    

Verdiği cevaptan sonra uyumakta zorlandım.
Gözlerim uykusuzluktan yanmasına rağmen, uyuyamadım. Yatağa geçip kıvrıldım. Saatlerce bir sağa dönüp bir sola döndüm. Artık uzun geceleri yaşamaktan o kadar çok yoruldum ki,  sadece dışarıda, hava da değil, evin içerisinde de kasvet hakimdi. Gözlerimi kapattım ve uyumak için gözlerimi açmadan  hiç birşey düşünmeden bekledim. Düşüncelerimi rahat bırakır bırakmaz sızlayan gözlerimin ağrısı son buldu.

Beyaz bir ışık görüyorum. Rüyayı gördüğümün bilincindeyim şuan.  Gördüğüm beyaz ışık okadar çok parlak ki, arkadaki duran kişinin sadece karartısını görebiliyorum.

Bu, bu kişi iris miydi ?

Neden bana yaklaşmıyordu ?

Neden kendini göstermiyordu ?

"Hadi göster bana kendini" dedim. Hiç cevap vermedi. Işığın yanından da çekilmiyordu. Onu görmemi istemiyordu bu kişi ve bu kişi her kimse eğer, beni yalvartmak istiyordu. Ama ben asla yalvarmayacaktım. O an saçlarımda hareketlilik hissettim. Ama rüya aleminde değildi bu dokunuş. Hayattaki bedenime, saçlarıma dokunan birisi vardı.

Bu kişi karşımdaki kişi olabilir miydi?

İris olabilir miydi ?

Sonunda kendimi rüyadan çıkarabildim. Saçlarımı biri çekmiş kadar canım acıyordu. Rüyada gördüğüm tüm dokunusların, dokunulan yerlerimin uyanınca sızladığını fark ettim.

Bacaklarımdaki hareketlilikle tüm düşüncelerim son buldu. Bacaklarıma birinin dokunduğunu hissediyorum ve bu his benim hiç hoşuma gitmedi. Beni rahatsız ediyor bu dokunuşlar.

Ve  bedenimde görünmez bir varlığın teması arttıkça miğdem bulunmaya başlıyor. kendimi daha fazla tutamayıp hemen hızlıca banyoya koştum.

Miğdemin bulantısı, bacaklarımdaki sizlama canımı çok yakamaya başladı. Kafamı bacaklarıma doğru eğip bacaklarıma baktım. Bu ağrının nedeni belli oldu. Bu rahatsız edici dokunuşlar kime aitse eğer, pençelerini bacaklarıma çizdirmiş. Daha fazla sessiz kalamazdim.. Artık daha fazla sessiz kalmamalıydım.Odama geçtim ve içimden İris'e seslendim. Defalarca seslendim.

" Neden cevap vermiyorsun,
Bu kadar mı onemsizim senin için, Bu kadar mı değersizim?" onun sesini duymamla sözlerim kesildi.

" Süsen "

Geri geldi sonunda geri geldi.

Nedense öyle çok sevindim ki, düşüncelerimi okuduğunu bile unuttum.  Neyseki hatırlamam kısa sürmedi. Hemen toparlanıp "konuşmamız lazım" dedim içimden ve devam ettim konuşmaya.  "Canımı yaktın İris. Rüyada okadar tuhaftı-"
"Ne?" Diyerek sözümü kesti.
İris şaşırmış gibi tepki vermesine ben daha da çok şaşırmıştım.

"Ne demek ne ?
Rüyamda seni bekledim ve sen geldin ama bana zarar verdin" dedim. Elbisemi kıvırıp ellerimle bacaklarımı göstererek "Bak,sen bana zarar verdin" dedim.

O an tekrar bir dokunuş hissettim bacaklarımda. Kızarık olan her yer iyileşti. Beni yatağa oturtup kızarık olan tüm yerlere dokundu. Her temas hissettiğim yere bakınca, kızarıkların İris'in dokunuşlarıyla yok olduğunu fark ettim.

" Teşekkür ederim" dedim.  Ama hiç ses gelmedi. Gitmediğini biliyordum. Çünkü nefes seslerini duyuyordum. Ama hiç konuşmamıştı.

Bana dokunan ve dokunuşlarıyla beni rahatsız eden kimdi ?

İris olsa canım yanmazdı. Yansa zaten dokunuşlarıyla iyleşmezdim.

Peki bu kişi İris değilse dün gece rüyamda seni bekliyorum diyen kimdi ?

Buda mi bir tesadüftü ?

Sorularımın uzun süre cevapsız kalacağını fark ettim ve bende bazı şeyleri cevapsız bırakacaktım...

SÜSEN ÇİÇEĞİ Where stories live. Discover now