"Son akşam yemeği"

126 5 0
                                    

O geceden sonra herkese karşı mesafeliydim. Hak eden, etmeyen herkese karşı mesafeliydim.  insanlara olan öfkemin, kırgınlığımın kolay kolay bitip gideceğini sanmıyordum. Sürekli kendimi sorguladım. Hep düşündüm.

İnsanlara karşı fazla mı saftım ? Yoksa insanlar mı benim safligimdan faydalaniyordu ? Dışarıya çıkmaya karar verdim. İris'ten tekrar bir ses çıkmadı.

Ya dışarıya Esel'i aramaya değil dolaşmaya çıkacağımı bildiği için ses etmiyordu, ya da başka birşey vardı. Diğer ihtimali bile bilememek okadar çok can sıkıyordu ki, havanın akşam üzeri olmamasına rağmen kararması ve yağmur yagmamasina rağmen çakan  art arda şimşekler ve gök gürültüsü, bu günün de kasvetli geçeceğinin habercisi.

  Yine her zamanki gibi şarkı dinleyerek yürüyüş yapıyorum. Ellerimi montumun cebine sokup, derin derin nefes alarak yürüyorum. Henüz hic birsey yemedim.. Sadece içtiğim kahve ile duruyordum. Her nefes aldıkça aldığım nefes bile boğazıma takılıyordu. Bir ruh gibi sessiz bir şekilde yaşıyordum. Tabi buna yaşamak denirse.
Çalan şarkımın duruşuyla telefonumun çalacağını anlayıp, montumun cebinden elimi çıkardım.
En sevdiğim kuzenim arıyor..

"Efendim Zehra?"

"Nasılsın, napiyorsun?"

"Hava alıyorum sen napıyorsun?"

"İyi bende ne taraflardasin şuan?"

"Sisten önümü göremiyorum ki"

"Ben seni bulurum ama" deyip güldü.

"Duyuyor musun sesimi?"

"Evet Zehra duyuyorum"

"Telefondan değil" dedi.
"Kulaklık var kulagimda dur çıkarayım" derken Zehra'nın üzerime  doğru koşusunu gördüm.

"Süsen havada sis oluşmuş sesini duyamasaydım seni bulamazdım "dedi.

"Her yere haber verilmiş 3 gün daha böyle olacakmış ve yarından itibaren daha da etkili bir sis bekleniyor. Bu sisle kıyaslarsak eğer, bu sis neymiş bile diyebiliriz" dedi.

" Seviyorum kasveti" dedim.

"Ayyy onu kim sevmez ki, bende severim. Ama senin sevmene sasiriyorum" dedi.

"Neden şaşırıyorsun ki?"

"Süsen yaşadıkların kolay değil. Duyduğun ses, Esel ve bunlara rağmen korkmayışın gerçekten şok etkisi yaratıyor."

"Bu da birşey mi?"  deyip gülümsedim. Tabi güldüğümü sisten göremedi Zehra.

"Nasıl yani? Diye sordu.

"Yaşadığım bunca şeyin sürekli kasvetli havada olması da işin heyecanı sanırım" dedim.

"Ay evet ya sürekli yağmurlu kasvetli havalarda birşeyler yaşıyorsun" dedi.

Durdum ve Zehra'ya sordum. İris'e soramayacagim her şeyi ona sormak istedim.

"Zehra şimdi ne olacak ?"

"Esel'den mi bahsediyorsun ?"

"Genel olarak herşeyden bahsediyorum Esel,İris Melis. Bunlar ne olacak?"

"Sen bu kafadayken hiç bir bok olmaz" dedi.

"Nasıl yani ?"

"Süsen kendini saymıyorsun bile. O saydıklarını düşünmekten kendini unutuyorsun."

Haklıydı.

"Sen biraz bencil olmalısın bence. Biraz bencillikten zarar gelmez."

" Zehra ben çok korkuyorum. Ve hiç iyi şeyler hissetmiyorum. Melis, Esel bunlara benim yüzümden birşey olursa yada onlar beni suçlarsa ben bunu kaldıramam."

SÜSEN ÇİÇEĞİ Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt