"Kalma yanımda"

77 7 0
                                    

Bölümde geçen şarkı olduğu için, şarkıyı açarak okumanızı tavsiye eder ve iyi okumalar dilerim 🤍


Saatlerce yere yığılı kaldım. Hic kimsenin gücü beni susturmaya yetmedi. İkiside bir birbirlerine bakıyordu bir de bana ve ikisininde beni çaresiz bir şekilde izlerken gözlerinin dolduğunu fark ettim.

"Gidin lütfen siz gidince belki gelir" dedim.

Gururumu yeterince hiçe saydım. Artık ne olacaksa olsun dedim, ama gitmediler.

"Süsen seni bu şekilde bırakmayız toplarman gerekiyor" dedi Zehra ve Can'da Zehra'yı onayladı.

Telefonumu verin bana diyebildim zar zor. Telefonu alır almaz hemen hava durumuna baktım.

" Bu gece hava kasvetli, kesin gelecek o," dedim.

Zehra sözlerimi duyar duymaz ağlamaya başladı, Can hem Zehra'yı hem de beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Ailem de yok evde, onlar giderse kesin gelirdi. Geleceğine inancım havanın kasveti yavaş yavaş başladıkça artıyordu.

"Tamam gideceğiz, ama ilk önce kendine gel, yemeğini ye, toparlan ancak o şekilde gideriz" dedi Can.

Tamam demekten başka çarem yoktu.

Zehra beni lavaboya sokup elimi yüzümü yıkarken, Can mutfağa gitmişti, bana yemek hazırlayacaktı sanırım.

Zehra kendini tutamayıp sessiz sessiz, fark ettirmeden ağlamaya çalışıyordu, dönüp ona baktım.

"Süsen sen ona aşık mı oldun?"

Zehra'nın sorusuyla yine yüzümü yere eğdim ve cevap vermek için dudaklarımı araladım.

"Hayır, sadece hem ona bağlandım yani alıştım, hem de ailemi geri getirebilecek tek kişi o, yani o olmadan ben bir hiçim" diyebildim.

"Süsen bir gün gelecek ve sen İris'e aşık olduğunu kabulleneceksin" dedi.

Lavabodan çıkar çıkmaz odama geçtik. Can'ın yatağıma koyduğu tepsiye gülümsedim. Tepside yemeklerin yanında kahve de vardı. Acaba o mu söyledi benim yemekten önce kahve içtiğimi?

Bu soruyu Can'a sorup sormamak arasında kararsız kaldım, belki doğru cevap vermeyecek ya da cevap doğru olsa da beni mutlu edebilecek bir cevap olmayacak diye düşündüm.

Soruyu sormaktan vazgeçtim.

Yatağa oturur oturmaz ilk önce kahveyi içtim. Sıcak sıcak okadar iyi geldi ki, kahvenin bitmemesi için Allah'a dua ettim. Allah'ım lütfen kahve hemen bitmesin.

Can ve zehra'nın gülme sesleriyle gözlerimi açtım. Neden gülüyorlar ki?

"Ne oldu?" Diye sordum.

"İçinden değil dışından konuştun Süsen" dedi Zehra.

O an utancımdan gülümsedim. Can'ın sesiyle gözlerimi Can'a çevirdim.

"Düşünsenize bir dilek hakkınız var ve siz bunu unutup saçma şeyler diliyorsunuz,Allah düşmanımın başına vermesin."

"Yoo Can, kahve gayet güzel bir istek," dedim.

Zehra da beni onayladı, tam Zehra konuşmak için ağzını açacakken Zehra'yı durdurdum..

"Hayır sakın birbirinize laf sokmayın. Can, lütfen Zehra'yı kızdıracak şeyler söyleme kuzenimin tarafındayım."

"Keşke İris'te burada olsaydı da erkek dayanışması yapard-" diyecekken Zehra can'ı uyarmak için dürttü.

"Kelimelerinizi benim yanımda seçerek kullanmayın lütfen ben iyiyim" diyebildim.

SÜSEN ÇİÇEĞİ Where stories live. Discover now