~47~

8.9K 640 166
                                    

(Bu bölümün şarkısını istediğiniz yerde açabilirsiniz. Çünkü her kısma uyuyor. Bu şarkı adeta bu bölümü anlatıyor.💕)

~Işık Erdem~

Az önce kimin aradığına bile bakmadan bir kenara fırlattığım telefonum çalmaya devam edince oflayarak kalktım yataktan. Pencereden dışarıya baktım. Hava hafiften aydınlanıyordu ama güneş daha ortalarda yoktu. Telefonu fırlattığım yerden aldığımda Ulaş'ın aradığını gördüm.

Gözlerimi ovuşturarak açtım telefonu. Kulağıma yavaş hareketlerde götürdüm.

"Alo..."

"Kaçıncı arayışım ya? Bu nasıl bir uykudur arkadaş!"

"Ulaş dün gecenin intikamını mı alıyorsun benden anlamadım ki?"

"Kafenin oradaki sahile gel sahildeyim."

"Anlamadım nerdesin?"

"Sahildeyim işte."

"Dalga mı geçiyorsun benimle. Bak şaka falan yapıyorsan hiç komik değil! Uykum var."

"Işık! Sahildeyim güzelim. Çabuk ol güneş doğmadan burada ol."

Telefondan gelen sinyal sesiyle kapandığını anlamıştım. Onu özlediğimi söylememin üstünden 26 saat falan geçmişti. Bu kadar çabuk derdime derman bulacağımı bilmiyordum doğrusu.

Şaşkınlığımı üzerimden zar zor attığımda kalktım yataktan. Elimi yüzümü soğuk suyla yıkadıktan sonra dolabı açtım yavaşça. Elime geçirdiğim kot şortu ve beyaz gömleği hızla giydim. Aynanın karşısına geçtiğimde saçlarımın benden bağımsız bir devlet kurduklarını fark ettim ve tarakla hemen düzelttim. Yeterliydi. Kapının önünde oyalanıp annemlere yakalanmamak için beyaz spor ayakkabılarımı da odanın içinde giydikten sonra yavaş adımlarla çıktım odadan. Evdeki tek ses saat sesiydi. Herkes mışıl mışıl uyuyordu.

Bisiklet kilidinin ve evin anahtarını da aldıktan sonra evden çıktım. Hemen bisiklete atlayıp yola koyuldum. Çok geçmeden de sahile geldiğimde Ulaş'ı bankta oturmuş bir vaziyette gördüm. Sırtı dönüktü bana. Denizi izliyordu oturduğu yerde. Bisikleti bir ağaca dayayıp yavaş adımlarla yaklaştım arkasından. Yanına geldiğim an eğilip yanağına bir öpücük bıraktım.

Beni görünce sevinçle kalktı ayağa. Ben kollarımı onun boynuna dolarken o da benim belimi sarmıştı. Sımsıkı sarıldık.

"Çok özledim seni." dedi saçımın üzerinden boynuma öpücük bırakırken.

"Ben de seni..."

Sarılmamız sona erdiğinde oturduk banka. Yüzünde daha önce onda görmediğim bir ifade vardı. Heyecanlıydı. Kalp atışını biraz zorlasam duyacaktım sanki.

"Ulaş ne oluyor?"

İki eliyle yüzünü sıvazladı ve ofladı.

"Hiç böyle hayal etmemiştim."

Kurduğu cümle kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu.

"Neyi?" dedim.

Kucağımda birleştirdiğim ellerimi elleriyle sardı. Bir ellerimize baktım bir ona. Gergindi ve yüzüme bakmıyordu. Artık neler karıştırdığını söylemezse olay çıkaracaktım. Tam sinirle konuşacaktım ki hayatımda duymayı en son beklediğim o soruyu sordu bana.

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin