~41~

14.6K 1K 358
                                    

~Yazardan~

Öğrendiği şeyle cesaretini toplayıp babasının kapısına dayandı Alaz. Derin bir nefes alıp üstünü başını düzeltti ve kapıya iki defa vurdu. İçeriden gelen 'gel' komutuyla boğazını temizleyip açtı kapıyı.

"Gelebilir miyim baba?"

Babası burnunun ucuna kadar inen gözlüğünün üstünden baktı oğluna. Üstü başı yine tam tahmin ettiği gibiydi. Alaz onun gözünde serserinin tekiydi zaten.

"Önce üstünü başını düzelt Alaz. Sonra girersin."

Alaz şöyle bir baktı kendine. Başta anlayamamıştı sorunun ne olduğunu. Sonra giydiği bej rengi gömleğin ilk üç düğmesinin açık olduğunu fark etti. Yakası açıktı sadece ama bu bile babasının gözünde serseri olmasına sebep oluyordu.

Düğmelerini hızla kapatıp girdi odaya. Babası ona bakmıyordu bile.

"Baba önemli bir konu var." dedi babasının dikkatini çekmek istediği için.

Sonunda önündeki hesaplar yaptığı defterini kapatıp gözlüğünü çıkardı ve oğluna döndü Haldun Bey.

"Otur şöyle." dedi masanın ön tarafındaki koltuğu gösterip.

Alaz oturup derin bir nefes aldı. Zor da olsa konuya girebilmişti.

"Benim kartlarımı iptal etmişsin."

Çapraz bir gülümseme oluştu Haldun Bey'de.

"Neden iptal ettin baba?"

Alaz elbette kartları iptal olduğu için çok sinirliydi fakat asıl takıldığı şey Ulaş'ın babası Necip'in kirasını ödediği kart da iptal olmuştu. Birkaç güne kalmaz ev sahibi Necip'i sıkıştırırdı. Onun sıkışması demek Ulaş'ın sıkışması demekti. Mahcup hissediyordu kendini Ulaş ve Işık'a karşı.

"Bu aralar durumlar karışık. Senin şımarıklıkların için çarçur edemem paramı. Biraz toparladıktan sonra açarım kartlarını."

Sabırla derin bir nefes aldı Alaz.

"Baba ben ne yapacağım böyle. Bari birini aç."

Elini birden masaya vurdu babası. Sinirleri iyice gerilmişti. Alaz resmen kaşınıyordu onun gözünde.

"Yeter Alaz! Çık dışarı uzatma."

"Baba..." dedi Alaz yalvarırcasına.

Birden ayaklandı Haldun Bey. Eliyle kapıyı gösterdi.

"Alaz odadan çık yoksa elimden bir kaza çıkacak." dedi ve kapıya doğru seslendi bu defa, "Şermin, oğlunu al buradan! Yapıştı kaldı koltuğa sülük gibi."

İğrenircesine kurmuştu son cümlesini. Alaz'ın çoktan gözleri dolmuştu bile. Aşağılanmış hissediyordu kendini. Babası belki ona sürekli 'yeter' diyordu ama asıl Alaz için bir şeyler yetmişti artık.

...

~Işık Erdem~

"Ne demek bitti Ulaş?" dedim kekeleyerek.

"Duydun işte. Aldırmak istersen de sonuna kadar destek olurum. Eğer istemezsen de karnındaki bebeğin babası olarak hep yanında olurum. Sadece bu kadar ama. Başka bir şey bekleme benden."

Söyleyecekleri bitince tam yanımdan geçip gidecekken kolundan tutup durdurmuştum.

"Böylece bitiremezsin Ulaş!"

Kaşlarını çatıp gözlerini kıstı. Cevap verecekken durdurdum onu ve konuşmaya devam ettim.

"Böylece çekip gidemezsin!" dedim ve elini tutup karnıma koyup devam ettim, "Ben bu bebeği doğuracağım Ulaş ve sen böyle kaçamazsın."

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin