12 VE 14 (Texting)

~12~

Can: Nasıldı Bodrum?

Didem: Çok yorucu!

Didem: Babaannem bakkalın oğluyla Ulaş'a ödülü Işık olan bir yarışma yaptı.

Can: Oha!

Didem: Ben de aynı bu tepkiyi verdim işte.

Can: Kim kazandı? :)

Didem: Ulaş tabii ki!

Can: Sevindim.

Didem: Yarın akşam Işık'a kahveye geleceğim. Sen de gelsene.

Can: Yok hiç rahatsızlık vermeyeyim ben.

Didem: Ne rahatsızlığı be?

Can: Tamam o zaman yarın görüşürüz. :)

Didem: Görüşürüz!

...

Elimdeki market poşetini çantamı tuttuğum elime alıp anahtarı çıkardım montumun cebinden. Ben kapıyı açarken arkamdan gelen ayak sesleriyle omzumun üstünden baktım kim olduğuna. Ulaş geliyordu.

"İyi akşamlar." dedi nefes nefese kalmış bir şekilde. Merdiven yormuştu onu anlaşılan.

"İyi akşamlar. Neden asansöre binmedin?"

"Sen niye binmiyorsun?" dedi bilmişçe.

Anahtarı çevirirken cevap verdim.

"Merdiven çıkmayı seviyorum."

Kapıyı açtığımda bir anda gözüm içeri kaydı ve her yerin dağıldığını gördüm. Öyle bir dağınıklık ki kapının hemen yanındaki ayna bile paramparça olmuştu.

"Ne olmuş lan buraya?" dedi Ulaş sanki iç sesimmiş gibi.

Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girecekken kolumdan tuttu beni.

"Bekle ben bir bakayım. Ayakkabılarını da çıkarma cam batar ayağına."

Kaşlarımı çattım.

"Niye önce sen bir bakıyorsun? Ben bakamaz mıyım?"

"Işık sence şuan bunu mu tartışalım burada? Evinde harp çıkmış!"

Ona hak verip kenara çekildim. Girip baksın bakalım. Tabii ki o girince onu orada beklemeyecektim ama. Peşinden temkinli adımlarla ilerledim. Bana omzunun üstünden bakıp sabır dilenircesine bakıp o da aynı temkinli adımlarla ilerledi. Yavaş yavaş her yeri kontrol ettikten sonra derin bir nefes alıp ellerimi belime yerleştirdim.

"Kim yaptı ya bunu. Hırsız mı girmiş eve anlamadım ki." dedim sıkıntıyla.

"Sanmam. Bilgisayarın, televizyonun hepsi duruyor. Sadece dağıtmışlar."

Gözlerimle etrafı tararken tezgahın üstündeki sürahinin altında bir zarf olduğunu gördüm. Hemen gidip açtım ve sesli bir şekilde okumaya başladım.

"Ulaş'tan uzak dur. Yoksa bir dahaki sefere dağılan evin değil o çirkin yüzün olur."

Ne?