12 VE 14 (Texting)

~18~

Didem: Işık galiba Can benden hoşlanıyor!

Işık: Günaydın.

Işık: Geç uyandın.

Didem: Of Işık! Şarkının sırası mı şimdi.

Işık: Aklıma takıldı ya öyle...

Işık: Neden öyle düşünüyorsun?

Işık: Yani hoşlandığını nereden çıkardın?

Didem: O akşam Ulaş'ın evinde ben Melih'in yaralarını her kontrol ettiğimde öyle bakışlar atıyordu ki...

Işık: Anladım.

Işık: Peki sen ne düşünüyorsun? Sen de ondan hoşlanıyor musun?

Didem: Yani Can çok yakışıklı, sempatik, kibar, çok fazla ortak zevkimiz var.

Işık: Ama?

Didem: Of bilmiyorum. Ben ondan hoşlanmıyorum sanırım.

Işık: Tamam kendini sıkma bu konu hakkında.

Işık: Kendine zaman ver.

Didem: Haklısın.

Didem: Senden bahsedelim biraz da.

Işık: Anlamadım?

Didem: Ulaş diyorum... Ne iş?

Işık: Didem saçmalama istersen.

Didem: Işık sana nasıl baktığını sadece ben fark etmiş olamam!

Didem: Çocuk sana abayı yakmış.

Işık: Ortada yakılan bir aba falan yok uzatma.

Didem: Işık bence sen uzatma asıl.

Didem: Benim tanıdığım Işık her şeyin farkına varmıştır çoktan.

Didem: Salağa yatma tatlım!

Işık: Hadi diyelim ki gerçekten benden hoşlanıyor. Ne fark eder?

Işık: Benim için hiçbir şey ifade etmiyor birinin benden hoşlanması.

Didem: Işık aş artık şu çocuğu!

Didem: Üstünden iki yıl geçti.

Didem: Bak ne güzel bir fırsat çıktı karşına.

Didem: Ulaş çok anlayışlı düşünceli bir çocuk.

Didem: Herkesi o pislikle bir tutma.

Işık: Didem gerçekten yeter.

Işık: Üstüme gelme.

Işık: Ayrıca Ulaş isterse beni sevsin.

Işık: Ben Ulaş'tan hoşlanmıyorum.

Didem: Peki. Sen öyle diyorsan öyledir.

...

Derin bir of çekip telefonu masaya bıraktım. Bu kızın sürekli nokta atışı tespitler yapıp benim psikolojimi altüst etmesini haksızlık olarak görüyorum artık.

Ulaş benim için değerliydi ama Canberk'in üzerimde bıraktığı etki hiç azalmadan yoluna devam ediyordu.

Sevgilisi ve en yakın arkadaşı tarafından aldatılmış kızlar yeni bir ilişkiye başlama konusunda hep korkak olmaz mıydı sahi?