~49~

6.6K 480 125
                                    

(Canlarım bölümün sonuna bakmak isteyenler için gelinlik ekledim. 💙)
...

Babaannem Ulaş'ın yüzüğüyle birbirine beyaz bir kurdeleyle bağlanmış öbür yüzüğü de benim parmağıma geçirdi. Tam olmuştu yine. Ulaş'ın beni parmak boyutuma kadar iyi tanıyor olması beni hep çok mutlu ediyordu.

"Bir yüzük bir insana bu kadar mı yakışır arkadaş?!" dedi kulağıma doğru. Güldüm. "Abart!"

"Didem makası alayım yavrum."

"Hemen babaanne."

Babaannem Didem'in ona getirdiği sade işlemeli makası besmele çekip aldı ondan. Önce Ulaş'a baktı uzun uzun. Biraz da bana baktıktan sonra derin bir nefes aldı. "Her zaman birbirinizin doğru yolu, güvendiği sığınağı olmayı; birbirinizin kalbine hep iyi gelmeyi nasip etsin Allah." Tekrar bir besmele çekip kesti kurdeleyi. Gözleri doldu. "Hep mutlu olun." Sonra bir alkış koptu bahçede.

İçimde daha önce yaşamadığım bir his vardı. Sonsuz mutluluk... Ulaş'a döndüm hevesle. Onun yüzünde de benimkisi gibi aptal bir sırıtış vardı. İki elini yanaklarıma yerleştirip alnıma sakin bir öpücük kondurdu. Sarıldık sonra birbirimize.

Ulaş öptü önce babaannemin elini, sonra anne ve babamla sarıldı. Ben de peşinden ilerliyordum. Sonra amcam ve yengemle de tokalaştık. En son Didem, Melih, Alaz ve Gonca ile de tokalaştıktan sonra bu faslı da bitirmiştik. O akşam sohbetin muhabbetin en eğlencelisini yaşadıktan sonra bitmişti. Biraz duygusal başlamıştık belki ama sonrası çok keyifliydi.

Yatağa yorgun bedenimi bıraktım. Elimi havaya kaldırıp alyansa ve Ulaş'ın evlilik teklifi ederken taktığı yüzüğe baktım. İkisi de belki de benim oldukları için hayatımda gördüğüm en güzel yüzüklerdi. Parmağa takılan bir halka en fazla bu kadar güzel olabilirdi.

Huzurla kapattım gözlerimi. Yarın yeni bir gündü ve Ulaş ile geçirdiğim her bir gün benim için bir öncekinden hep daha güzel oluyordu.

...

1 Hafta Sonra

Giydiğim son gelinliğin de yandan olan fermuarını çektim. Aynada önce kendim bir göz gezdirdikten sonra dışarıda beni bekleyen jürimin de fikrini almak için perdeyi açıp çıktım. Ortadaki platforma çıktığımda annem daha önce denediğim altı gelinlikte de verdiği tepkinin aynısını verdi.

"Ay çok yakıştı."

"Anne böyle bir yere varamayız ama! Hepsine yakıştı diyorsun." Ümitle yengeme döndüm. "Yenge sen bir şey söyle."

Yengem de hayranlıkla bakmaya devam ettiğinde ondan da ümidi kestim. Dudaklarını ısırdı. "Maşallah sana güzel kızım benim." dedi.

Ona teşekkür edip son ümidimle Gonca ve Didem'e döndüm.

"Hepsi çok güzel oldu. Bunda yengemle hemfikirim. Ama bu bir tasarım harikası. Tam oldu üstüne ya! Sanki senin için dikilmiş" dedi Didem. Tekrar aynaya döndüğümde bu defa Gonca konuştu. "Bence ikinci giydiğin de çok yakışmıştı."

Ben de ikinci giydiğim ve bunun arasında kalmıştım doğrusu. Üzerine uzunca bir süre tartıştıktan sonra nihayet bir karar vermiş ve almıştık. Gelinlik işi tamamdı. En çok korktuğum aşama aradan çıkınca derin bir nefes almıştım.

Bütün günümüzü çarşıda gezerek bitirmiştik. Gerekli her şeyi almıştık. Son olarak birkaç gün sonra düğünün olacağı yere de uğrayıp herhangi bir sıkıntı olup olmadığını sorduktan sonra her şey tamamdı. Deniz kenarında bir yerdi burası. Her şey çok güzel olacaktı, emindim.

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin