~50~

5.9K 514 195
                                    

Ulaş ile dakikalardır İstanbul'dan gelen misafirlerimizle ilgileniyorduk. Artık yavaş yavaş sonlara gelirken Can girdi görüş açıma.

"Ulaş, gel Can'a selam verelim."

"Gelmiş mi?" dedi şaşkınlıkla. Elimle gösterdim onu. Sandalyesinde oturmuş telefonuyla ilgileniyordu.

"Can!"

Seslenişimle kafasını telefondan kaldırdı. Oturduğu yerden kalkıp sarıldı bana. Ulaş ile de tokalaştıktan sonra oturduk üçümüz de.

"İyi ki geldin kardeşim." dedi Ulaş omzuna koyup elini.

Gülümsedi. "Bence bu aşkın en büyük şahitlerinden biri benim. O yüzden burada olmalıyım diye düşündüm."

Kıkırdadım. Haklıydı aslında. En başından beri Cemo teyze ve o en yakınımızdalardı. Onu da çağırmıştık aslında ama görünürde yoktu.

Biz üçümüz biraz sohbete dalarken Didem girdi görüşüme. Olduğum yerde huzursuzca kıpırdandığımda Ulaş ve Can da bize doğru gelen Didem'i fark etmişlerdi. Kırmızı yanında kuyruğu olan mini elbisesi ve at kuyruğu yaptığı saçlarıyla oldukça güzel görünüyordu.

Artık yanımıza ulaştığında Can ayaklandı ve sarıldılar. Didem içten bir gülümsemeyle konuştu. "Hoş geldin..." Can da aynı şekilde gülümsedi. "Çok güzel olmuşsun." dedi. Arkadaşça bir iltifattı bu.

Didem başta utanıp başını önüne eğdi sonra da teşekkür etti ona. Tam Didem gidecekken bir anda Melih de geldi yanımıza. Bu iyice gerilmeme sebep olurken Ulaş'a baktım. Bana sakin dercesine göz kırptı.

Melih tokalaşmak için bir elini Can'a uzatırken diğerini Didem'in beline sardı.

"Hoş geldin."

Can zoraki gülümsedi. "Sağol." dedi ve tokalaştı Melih ile.

Ortam iyice gerginleşirken organizatör mikrofondan bir şeyler söylemeye başlayınca oraya odaklandık.

"Şimdi tüm çiftleri dansa davet ediyoruz."

Dans için seçtiğimiz şarkı kulaklarıma dolarken Ulaş'ın elini tuttum ve beraber piste yöneldik.
(Kenan Doğulu - Aşka Türlü Şeyler)

Biraz zaman geçtikten sonra etrafıma şöyle bir baktım. Didem ile Melih, annem ve babam, yengemle amcam, birkaç çift daha... Herkes dans ediyordu. Bir kenarda Alaz babaannemi dans etmek için ikna etmeye çalışıyordu. Onların bu haline istemsizce güldüm. Alaz sonunda pes ettiğinde bir anda Gonca ile göz göze geldiler.

"Eyvah!" dediğimde Ulaş da benim baktığım yöne baktı. Alaz emin adımlarla Gonca'nın yanına gidip bir elini kendi beline yerleştirip diğerini Gonca'ya uzattı. Sonra Gonca gülümseyip elini Alaz'ın elinin üstüne koydu. Onlar piste doğru gelirken Melih'e baktım. Sinirli sinirli Didem'e bir şeyler söylerken Didem de onu durduruyordu.

"Bir rezillik çıkmaz umarım." dedim. Ulaş cevap verdi bana. "Çıkmaz çıkmaz endişelenme." Başımı tamam dercesine salladım.

Onları boşverip dansımıza odaklandım. "Varsan varım, oyun arkadaşım." diyordu şarkıda. Buraya babaannemi kandırmak için geldiğimiz anlar geldi gözümün önüne. "Aşk ortağım benim, sevgilimsin." diyordu şarkıda. İlk sevgili olduğumuz an geldi bu defa da gözümün önüne. Evimdeki kanepede konuştuklarımız... "Bir adım gel, biraz sokul. Umut veren bir tavırla... Bazı şeyler zamanla olur." diyordu bu defa şarkı. Zaman her şeyin ilacıydı ama beraberinde aşk da olunca iyileşmeme şansı tanımamıştı hayat bana.

Dansımız sona erdiğinde bazıları yerlerine geri otururken bazıları ise hareketli şarkılar çalmaya başladığı için pistte kalmışlardı. Biz de tam ne yapacağımıza karar verecekken garsonlardan biri yanımıza geldi.

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin