~32~

25.9K 1.5K 350
                                    

"Seni seviyorum."

Bütün gücümü toplayıp yaptığım itirafla afallayan Ulaş'ın kolunun altından kaçtım. Hala orada öylece dikilirken elini ensesine atıp kendini toparlamaya çalıştı. Hiçbir şey demeden çıktım evden. Çünkü bu ikili kendine hakim olmakta zorlanacaktı anlaşılan.

...

Bu sefer de börek kokusuyla büyülenirken kokuyu takip edip mutfağa yöneldim.

"Günaydın babaanne!" dedim neşeyle.

Böreği kesmekle meşgulken hemen yanaklarından öptüm sulu sulu.

"Günaydın Işık. Dün gece neredeydin?"

Birden sorduğu soruyla tükürüğüm boğazıma kaçmıştı. Can havliyle öksürüyordum. Nereden biliyordu evde olmadığımı?!

"Helal evladım." dedi sırtıma vururken imalı imalı.

Ben kendimi toparlar toparlamaz sinirle tekrar konuştu.

"Dün gece anahtarı aldın çıktın. Bir saat sonra geldi geri. Neredeydin Işık?"

Verecek cevap bulamıyordum. Beynimin yalan üretme kısmında ağır sorunlarım vardı şuan. O sırada esneyerek Didem mutfağa girmişti.

"Günaydın." dedi tekrar esnerken.

Belki dikkati dağılır da sorgum biter diye düşünürken Aysel Sultan'ın hiç oralı olmadığını fark ettim.

"Anlaşıldı. Siz bu İstanbullarda kendinizi kaybetmişsiniz." dedi cebinden telefonunu çıkarırken, "Bu işi çözse çözse Alaz çözer." dedi.

Didem içtiği suyu püskürtürken aynı anda aynı tepkiyi vermiştik.

"NE?"

"Babaanne sen delirdin mi Allah aşkına? Annem bu yaptığını duyarsa seni affetmez bak."

Telefonunda birkaç yere tuşlarken omuz silkti. Ben de iki elimle paniğimi atlatmaya çalışırken yüzüme rüzgar yapıyordum. Didem atladı bu sefer söze.

"Babaanne Işık haklı. Yengem çok kızar sana."

Bizi hiç duymuyormuş gibi telefonu kulağına götürdü ve birkaç saniye sonra da neşeyle konuştu.

"Alaz'ım, nasılsın yavrum? ... Ben de iyiyim çok şükür. İstanbul'da mısın?... Işık'ta kalıyorum ben... Yok yavrum, Ferhat, Memnune ve Demir yurt dışındalar. Didem de bizimle kalıyor... Sen adresi biliyorsun değil mi?... Feridun ve Hale bilmiyor zaten seninle konuştuğumu. Duysalar da ben hallederim onları. Sen gel hadi. Dolma yapayım sana akşama... Tamam yavrum ben de gözlerinden öpüyorum."

Keyifle kapattı telefonu. Ben ve Didem ise dehşete kapılmış bir halde izlemiştik olanları.

"Babaanne sen delirdin mi?" dedi Didem hayretle.

"Delirttiniz yavrum beni. Biriniz gecenin körü çıkar gider, öbürünüz mutfaklarda oğlanlarla öpüşüp koklaşır."

Demek babaannem görmüştü Didem'i. Didem gözlerini kocaman açarken yakalanmasının verdiği utançla mutfaktan çıkıp gitmişti. Sonra babaannem çayından bir yudum alırken keyifle konuştu.

"Sizi etse etse Alaz adam eder."

Sinirle oflayıp çıktım ben de mutfaktan.

"Oflanmaz babaanneye!"

Arkamdan seslense de duymazlıktan gelip Didem'in yanına odama girmiştim. Yine boş boş duvara bakma seansına başlamıştı.

"Dido..."

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin