~51~

5.5K 472 148
                                    

Düşündüm.

Ondan önce nasıl bir hayatım vardı mesela?

"Efendim Didem?" dedim telefonu bıkkınlıkla kulağıma götürürken. Bugün beni beşinci kez arayışıydı.

Cıvıl cıvıl sesi doldu kulaklarıma. Her zamanki gibi çok neşeliydi.

"Bertan'la kampa gideceğiz! Sen de gelsene."

"Didem senin sevgilinle gittiğin kampta benim ne işim var?"

"Ay ne var? Havan değişir diye düşündüm. Şu yarışmayı kaybettiğinden beri kapattın kendini eve."

"Didem uzatma, gelmek istemiyorum."

"Ne halin varsa gör Işık."

"İzin verirsen göreceğim."

Telefondan gelen sinyal sesiyle kapandığını anlayıp bir kenara attım telefonu. Sonra içkimden dolu dolu bir yudum daha aldım. Balkonda oturmuş benim hatam yüzünden bütün ekibin kaybettiği dans yarışmasındaki aptallıklarımı analiz ediyordum.

Boş boş duvarı izleme sanatımı icra etmeye devam ederken aşağıdan gelen sesler dikkatimi çekti.

"O zaman sen de boş boş dedikodu çıkarmayacaksın Cemile teyze!" diye bağırdı yukarıdan sadece kafasını gördüğüm çocuk.

"Ne boşu be? Eve her gün başka kız geliyor! Ben değil herkes aynı şeyi söylüyor."

Vücut yapısından ve konuşulan konudan üst kattaki çocuk olduğunu anladım. Zaten yeni taşındığımızdan apartmanda pek kimseyi tanımıyordum. Birebir olarak sadece Can ve Cemile teyzeyle tanışıyordum,

"Yahu kaç defa söyleyeceğim çizim dersi veriyorum diye! Gitmişsin öğrencilerimle adımı çıkarıyorsun. Utan biraz be!"

İçkimden tekrar bir yudum aldım ve sertçe ofladım. Beynim ve dilim arasındaki bağlantı biraz kopuk da olsa artık bu bağırıştan çok sıkıldığımı belli etmeliydim.

"Öf, yeter be!"

İkisi de aynı anda yukarı baktığında hazır dikkatleri toplamışken dilim döndüğünce tekrar konuştum.

"Sabaha kadar sizi mi dinleyeceğiz?"

"Dinleme o zaman git yat!"

Üst kat komşum olan armut yorum yaptığında bir elimdeki içki bardağına baktım bir de ona.

"İçkim bitmedi daha." dedim sanki dünyanın en normal muhabbetini yapıyormuşuz gibi.

"Bitir o zaman hanımefendi."

Sinirle sert bir nefes verdim. O kimdi ki bana ne yapacağımı söylüyordu? Arkamı dönüp sendeleye sendeleye mutfağa gittim. İçki şişemi alıp balkona geri çıktığımda hala ikisinin tartıştığını gördüm. Sonra bir şişeye baktım bir de aşağıya. Sonra hiç düşünmeden armutun kafasına döktüm bütün içkiyi. Cemile teyze anın etkisiyle geri kaçarken salak armut kafasını yukarı çevirdi.

12 VE 14 (Texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin