3.Bölüm

14 3 1
                                    

Sabah kalktığım gibi yatakta dönüp durmuştum birkaç dakika. Sonra aklıma dün gece olanlar gelmişti. Hemen telaşla doğrulup gözlerimi ovalamıştım. Kalkıp hemen yan odaya girdim. Yoktu odada. Yoksa rüya mı görmüştüm? Mutfaktan gelen seslerle kaşlarımı çattım.

Mutfağa girdiğimde dolapta bir şeyler arayan Alperen'i gördüğümde yanına gitmiştim. Ne yapacağını bilmeden malzemelere bakıyordu. Kahvaltı mı hazırlamak istemişti.

"Günaydın!" Diyerek içeriye girdiğimde irkilmiş ve bana dönmüştü. Dolaptan kahvaltı için gerekli şeyleri çıkarıp tezgaha koydum. İki tane yumurta da çıkardım.

Peşimde dolanıp ne yaptığıma dikkatle bakıyordu. Çayı demleyip kahvaltıları bahçedeki masaya yerleştirmesi için tepsiye koyup yerleştirmesi için ona vermiştim. Hemen alıp bahçeye gitmişti.

"Çok tatlı." Diye söylenip güldükten sonra bardak, çatal falan çıkarıp onları da ben götürüp masaya yerleştirdim. O da kahvaltılıkları yerleştirmişti bu yüzden peşimden geliyordu.

Tavayı alıp omlet yapmak için şekilleri tavaya yerleştirip yumurtaları kırmıştım. Tuz ekleyip pişirmeye başlarken Alperen de çaydanlığı almıştı. Ocağı kapatıp omletleri tabaklara koyduktan sonra bahçeye geçmiştim.

Ekmekleri de geri dönüp aldıktan sonra oturdum ve onun da oturmasını bekledim. Mutlu görünüyordu. Bu beni de mutlu etmişti. Kahvaltımızı konuşarak, neler yapacağımızı planlarken yapmıştık.

Kahvaltıdan sonra ortalığı toparlayıp cüzdanımı kontrol edip babamı aramıştım evden çıkarken. Ehliyetim vardı ama araba almamıştım henüz. Dünden sonra almayı düşünüyordum.

"Babacığım? Nasılsın bakalım?" Dediğimde neşeli sesini duymak iyi hissettirmişti. Alperen yanımda yürüyordu. Üzerindeki pijamalar sorun olmuyordu, mahallede pijamalarıyla bakkala markete girenler çoktu. Kimse bu görüntüyü yadırgamadan, önce berbere gidecektik.

"Çok sağol babacığım. Tamam öpüyorum kocaman." Diyerek telefonu kapattığımda bana gülümseyerek bakan Alperen'e dönmüştüm. Babama alışveriş yapacağımı söylemiştim. Çok alacağım olduğunu söylemiştim. Haber vermene gerek yok dese de ben öyle rahat edemiyordum.

Önce berbere gelip saçını sakalını düzelttirmiştik. Sonra en yakın alışveriş merkezine girip ilk kıyafet mağazasına girmiştik. Ona yakışacağını düşündüğüm bir kot, tişört ve üzerine gömlek alıp giymesini söylemiştim. Kabinden çıktığında seçtiklerimin tam bedenine uygun olduğunu görünce o bedene göre bir sürü daha o tarz kıyafet almıştık.

"Almila, bunlar çok fazla. Yeterli." Dediğinde ona dönmüştüm hemen. "Ne yani ayakkabısız mı gezeceksin. O terliklerle gezemezsin." Dediğimde sessiz kalmıştı. Ayakkabı mağazasına girdiğimizde yine birkaç ayakkabı almıştık numarasına göre.

"Yine çok aldın." Dediğinde gülmüştüm. Elimdeki çantaları aldığında itiraz etmemiştim çünkü ağırdı. Banyo ve bakım malzemelerini de almıştık.

İç çamaşırı ve çorap gibi şeyler de aldıktan sonra telefon mağazasına girmiştik. Benimkinin aynısından almıştım. Hat da aldıktan sonra sıra nüfus müdürlüğüne gitmekteydi.

Taksi tutup önce eve uğramış, eşyaları bırakıp tekrar taksiye binmiştik. Nüfus müdürlüğüne geldiğimizde uzun uzun işlerimiz vardı. Sağlık belgesi falan istenmişti.

Ama akşama kadar her şeyi halletmiştik. Kimlik bir iki hafta içinde gelecekti. Onun yerine geçecek bir kağıt vermişlerdi bize. Eve geldiğimizde dışarıdan aldığımız pizza ve kolayı salondaki masaya bırakmıştım.

"Ne kadar itiraz etsem de dinlemedin beni. Bunlar çok fazla dedim sana. Yine de sağolasın, çok zahmet ettin." Dediğinde gülümsedim ve pizzayı açtım.

"Rica ederim, bu aldıklarım burada yaşaman için şart, gel hadi acıkmadın mı?" Dediğimde yanıma gelmişti. Pizzayı yedikten sonra mutfağı temizleyip eşyaları yerleştirmek için onun odasına geçmiştik.

Çantaları açıp açıp eşyaları yerleştirmiştik. Kıyafetleri halledip banyo malzemelerini onun kullanacağı banyoya götürdük. Neyin nerede olduğunu gösteriyordum. Her şeyi hallettikten sonra onun kuruyan eski kıyafetlerini bazasının altına, kılıcının yanına koymuştuk.

Salona geçip ona telefonu nasıl kullanacağını anlatmıştım. Çok zekiydi, çabuk kapıyordu. Numaralarımızı birbirimizin telefonuna kaydettikten sonra yapabiliyor mu diye de kontrol ettik. İşine yarayacak tüm her şeyi öğretmiştim.

Şarja taktıktan sonra da televizyonu açıp şaşkınca ekrana bakan Alperen'e gülümseyip severek takip ettiğim tarihi diziyi açtım.

Sokak KedisiWhere stories live. Discover now