18.Bölüm

6 1 0
                                    

Annem geldiği için gergindim. Bugün babam da gelecekti ve onlardan sonra uçağı 2 saat sonra olan dedem de gelecek ve tüm mesele çözülecekti. Annem ayarlamıştı bu planı.

Biz annemle konuştuğumuz günden sonra 2 hafta daha gezip tozmuştuk. Okulun açılmasına bir hafta kalmıştı ve İstanbul'da gezmedik yer de bırakmamıştık. Bir de bisiklet sürmek için özel olan bir yer vardı oraya da gitmiştik bugün.

Bayağı güzel 3 hafta geçirmiştik. İstanbul'u tamamen gezmek bu kadar uzun sürüyormuş demek ki diye düşündürtüyordu. Alperen odasında olmak istediğini söyleyince onu zorlamamıştım.

Aile meselesi onu rahatsız edebilirdi. Akşam yemeğimizi yemiş ve masayı toplamıştık. Alperen telefonunu da alıp odaya geçerken beni çağırınca hemen yanına gittim. Annem mutfakta takılıyordu.

Kapıyı kapatıp ona döndüğümde hemen dibimde olmasıyla şaşırsam da toparlayıp bakışlarımı yüzüne çıkarmıştım. Bana ufak bir tebessümle bakıyordu.

"Korkuyor musun?" Dediğinde başımı iki yana salladım. Gergindim biraz ama korkmuyordum. Ne, neyse ortaya çıktığında düşünürdüm nasıl hissedeceğimi artık. Hissiz gibiydim şu an.

"Biraz gerginim sadece. Dedemi bir zamanlar çok seviyordum. Eğer annemin dediği kadar kötü biriyse onu asla affetmeyeceğim." Dediğimde derin bir nefes almış ve beni kendine çekip başım göğsüne yaslandığında kollarını bedenime sarmıştı.

Yutkunup kollarımı yavaşça beline doladığımda o kadar huzurlu hissetmiştim ki bayılabilirdim her an. Biraz öyle bekledikten sonra zil çalınca ayrılmak zorunda kalmıştık. Çok iyi hissettirmişti, gerginliğim gitti dediğim an zil çalması tekrar germişti beni.

"Her şey bittikten sonra istersen yine sarılabiliriz. Ben burdayım. Hep yanında olacağım, tamam mı?" Dediğinde teşekkür edip gülümseyerek odadan çıkmıştım hızlıca. Annem mutfak girişinden kafasını çıkarmış bana bakıyordu endişeyle.

"Sakin ol, açıyorum." Diyerek kapıyı açtığımda babam kollarını iki yana açıp gülerek bana bakıyordu. Onları sürpriz diyerek çağırmış ve farklı saate bilet almıştım ikisine de.

Babama sarıldıktan sonra küçük valizini de almıştı ve içeri girmiştik. Salonda kendini rahatça koltuğa attığında annem mutfaktan çıkmıştı. Babam aniden ayaklanıp öfkeyle ona bakmış sonra kaşlarını çatıp bana dönmüştü.

"Baba, sana açıklamam gereken şeyler var." Dediğimde babam tek kelime etmeden valizini de alıp evden çıkacakken koşarak önüne geçmiştim.

"Baba, yalvarıyorum. Azıcık hatrım varsa dinle beni. Sana her şeyi anlattıktan sonra ne yaparsan kabulüm. Tamam mı?" Diyerek sırtımı kapıya yaslayıp kollarımı iki yana açmıştım.

Babam pes ederek omuzlarını düşürmüş ve kabul ederek salona geçmişti. Annemden en uzak köşeye oturup valizini yere bırakmıştı. Aralarına oturup yutkunmuştum ve annem kucağındaki ellere bakarken derin bir nefes alıp her şeyi anlatmıştım.

Babam inanacak gibi olsa da babasına yediremediği için inanmamıştı. Dedem geldiğinde yüzleşme olacağını da söylediğim için şu an bekliyorduk öylece.

Zil çaldığında heyecanla ayaklanıp planı onlara önceden anlattığım için babamı Alperen'in yanına yollamıştım. Annem de salonda oturuyordu. Ses kaydedecekti annem, babam görünmeyecekti. Ben de odaya gittikten sonra annemle baş başa kaldıkları için her şeyi dökülecekti.

Ona sarılmadan içeriye çağırmış ve salona geçmiştim. Dedem anlamıştı bir şeyleri annemi görünce. Dedem bana açıklama yapmak için uğraşırken annem yalandan olay çıkarmış ve dedem beni zorla odama yollamıştı. Alperen ve babamın olduğu oda kilitliydi, kimse yokmuşcçasına.

Bir süre sonra bir gürültü geldiğinde zor duruyordum odada. Anneme bir şey yapmış olma korkusu içime dolunca hemen odadan çıkıp salona geçmiştim. Annem yerde yanağını tutuyordu. Dedem hiç görmediğim birine dönüşmüştü adeta.

"Anne!?" Hemen yanına gidip onu kaldırmış ve salonda koltuğun arkasındaki yemek masasının sandalyesini çekerek onu oturttuktan sonra dedem açıklama yapmakla uğraşsa da annem onaylayan bir bakışla baktığında gidip babamı odadan çıkarmıştım. Dedem donakalmıştı.

Sokak KedisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin