&4&

14K 707 80
                                    

*Düzenlendi*

Alexandra Hathaway

Sabah gözüme vuran güneş ışıklarıyla uyandım. Telefonumu elime aldım ve saate baktım. Bir dakika yanlış görmüyorum değil mi? Sabahın altı buçuğunda kalkan benden başka insan var mıdır acaba bu dünyada? Gerçi ben bir insan değilim ama konumuz bu değil. Yatağımdan yorganı tepikleyerek kalktım. Banyoya gidip günlük ihtiyaçlarımı hallettim. Banyodan çıkıp dolabımın karşısına geçtim. Siyah bir tayt ve beyaz bir kazak giydim ayakkabı olarak buz mavisi spor ayakkabı giydim. Aşağıya indim. Koltukta oturanları gördüğümde kalktığım saatin onlar için bir hiç olduğunu fark ettim. Herkes uyanık. Bütün hepsi tek bir ağızdan 'Günaydın' dediler. Açıkçası koro halinde konuşmaları beni şaşırtmıştı ama umursamayarak,

"Size de günaydın" dedim. Kahvaltı masası kurulu olduğu için o tarafa yöneldim ve babama,

"Hadi kurt gibi açım" dedim ve masaya doğru gittim. Oturduğum sırada onlar da arkamdan geldiler. Annem mutfak kapısından kafasını uzattı ve

"Kim krep ister" dedi. Tyler o daha sözünü bitirmeden 'Ben isterim!' demişti. Ben ve Matt aynı anda istediğimizi söyledik sonra da aynı anda birbirimize gülümsedik. Herkes kahvaltısını bitirdikten sonra salona geçip oturduk. Luke söze girdi.

"Alex, biliyorsun ki sen normal bir insan değilsin. Bu güne kadar normal insanların gittiği okula gittin. Ama artık vampir, kurt ve cadı güçlerini öğrenmek için akademiye gitmen gerek. Akademide cadılar, kurtlar ve vampirler birlikte eğitim alırlar. Şimdi senden istediğimiz gidip eşyalarını toplaman. Bu gün akademiye gideceğiz akademinin tek kötü yanı yatılı olması." dedi. Ne yani şimdi akademiye mi gideceğim? Bunların hepsinin bana bu kadar ağır gelmesine rağmen evde kalacağımı düşünmüştüm. Şimdi de başıma yatılı bir okul çıkmıştı. Evden ayrılmak kesinlikle en sevmediğim şeydi. Yıllarca sevgi görmemiş olsam da bu ev benim yuva diyebileceğim tek yerdi. Ama şimdi ondan kopmak zorundayım. Derin bir nefes aldım ve zor da olsa,

" Peki gidelim o zaman" dedim. Yapacak başka bir şey yoktu. İyi tarafından bakmalıyım, zaten güçlerimi öğrenecektim ve bu bir okulda olursa benim için çok daha iyi olurdu. Odama çıktım. Yatağımın altından büyük bavulumu çıkardım. İçine dolabımda kıyafet olarak ne varsa doldurdum. Sonra kapağını kapattım. Aslında kapatamadım. Her şeyimi koyduğum için bavul çok fazla şişti ve kapanmıyor. Aklıma gelen fikirle bavulun üzerine oturdum ve biraz da zıplayarak onu kapatmaya çalıştım. En sonunda yapamayacağımı anlayıp bavulun üstünde debelenmeyi bıraktım.Üzerinden indim ve açık olan bavula karşı sinirle mırıldandım.

"Ne olur yani insan gibi kapansan?" Sonra benim bir saattir kapatmaya uğraştığım bavul kendiliğinden ve kolayca kapandı. Cidden bu kadar kolay mıydı yani? Ne diye uğraştım o zaman o kadar? Sanırım fark etmeden güçlerimi kullandım. Demek işlerimi yapmak için güçlerimi kullanabiliyorum. Tamam bende kullanırım o zaman, açıkçası işime gelir.

"Bavul yatağın altından çık, ayakkabı dolabı açıl, bavul açıl, ayakkabılar bavula yerleş, bavul kapan." Diyerek bütün isteklerimi sıraladım. Her söylediğim olmuştu. Bu yeni güçleri kesinlikle çok sevmeye başlamıştım.

"Güçlerini öğrenmeye başlamışsın." arkamdan gelen tanıdık sesle irkildim. Arkamı dönüp baktığım zaman bu sesin sahibinin Matt olduğunu gördüm. Ona gülümsedim ve

"Böylesi daha kolay ve çabuk." dedim. O da bana gülümsedi ve başını onaylar anlamda salladı. Sonra konuşmaya başladı

"Hadi gitme vakti " dedi.

"Tamam. Kapının önünden çekilir misin?" dedim çekildi ama bana anlamamış gözlerle bakıyordu.

"Bavullar aşağı" dedim. Matt onu neden kenara çektiğimi anlamıştı. Birlikte merdivenden indik. Herkes aşağıda bizi bekliyordu. Ryan konuşmaya başladı.

Kehanet; Melez Prenses (Tamamlandı)Where stories live. Discover now