&16&

6.5K 356 24
                                    

*Düzenlendi*

Bu sabah kendi kendime ve kimsenin yardımı olmadan kalktım. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra dolabımın başına geçtim ve kıyafet aramaya başladım. Kızlar ortada görünmüyor büyük ihtimalle ya yemekhanedeler ya da benim geç kaldığım derste. Dolabımdan aldığım siyah şortumu hızlıca üzerime geçirdim. Krem rengi yarım tişörtümü üzerime geçirdikten sonra ayağıma siyah topuklu ayakkabılarımı giydim. Saçlarımı salıp taradım. Makyaj yapmadım ama rimel sürdüm. En sonunda iyi göründüğüme karar vererek çantamı aldım ve odadan çıktım. Bu gün derslerim kurt okulundaydı. Derse son dakikada yetişip sırama oturdum. Lyandra benden birkaç dakika sonra geldi ve yanıma oturdu.

"Naber?" diye sordu neşeli sesiyle.

"İyi senden? Pek bir neşelisin bakıyorum." dedim, sorgulayan bakışlarımı ona atarken.

"Sonunda dönüşümü kontrol etmeyi öğrendim." dedi gülen yüzünü hiç bozmayarak.

"Kurt dönüşümü mü? Ben onu sonradan öğrenmedim istediğim zaman dönüşebiliyorum." dedim bu sefer şaşkın bakışlarımla.

"Normal. Sen kan içerken kendini kontrol etmeyi de biliyorsun. Çoğu genç hatta bazen en deneyimli vampirler bile kendilerini kontrol edemiyorlar. Bu da onun gibi bir şey sanırım." dedi öğretmen sınıfa girmeden hemen önce. Ayağa kalktık ve öğretmenle selamlaştık.

"Bu gün Büyük Alfa Savaşı'nı işleyeceğiz. Bunun hakkında bilgisi olan var mı?" diye sordu. Arka sıralardan bir çocuk

"Tüm alfaları yönetebilen bir kurt adam ve onun emirlerine uymak istemeyen kurt halkının arasında yapılmıştır." dedi.

"Doğru. 19. yüzyılın başında, vampirlerin Kraliçe Adriana ayaklanmasının ardından sıradan bir alfa kurt adam sadece kendinde bulunan bir gücün olduğunu fark etmiştir. Bu kurt adamın adı hiçbir tarihi kaynakta belirtilmemiştir. Başlarda bu gücünü sadece eğlence için kullanmış ama sonra dünyaya hükmetmek istemiştir. Diğer alfa ve betaları hatta omegaları etkileyerek kendine güçlü bir ordu oluşturmuştur. İşte tam bu noktada biz ve cadı ırkının ebedi dostluğu başlamıştır. Cadılar kurt adamların etkilenmesini engelleyen bir büyü icat etmişler ve savaşta bizim saflarımızda savaşmıştılar. Savaşı bizim kaybettiğimiz sırada savaşta savaşan insanlar tarihimizi değiştirecek bir olaya şahit olmuşlar. Vampir halkı bize katılmış ve adı bilinmeyen özel bir tür gücü olan kurt adamı öldürmemize büyük ölçüde yardım etmişlerdir. Böylece tarih bize Kurt adam, cadı ve vampir dayanışmasının en önemli örneğini göstermiştir." dedi savaşın ayrıntılarını vererek öğretmenimiz. El kaldırdım.

"Evet bayan Hataway?"

"Madem bu savaşta ebedi dostluk sağlandı neden şu anda vampir ve kurt adam halkı birbirlerinden nefret ediyorlar?" diye sordum aklıma takılan noktayı.

"Aslında bu olay sadece 18 yıl öncesine dayanır bayan Hataway. Aslında bu konuya girmeyecektim ama madem sordunuz anlatayım. Sakın bunu suçlama olarak algılamayın ama bu sizin doğumunuzla doğrudan orantılı. Siz doğduğunuz zaman karanlık, yıllar önce gelen kehanetin gerçekleşmeye başladığını anladı. Büyük Güç Savaşı olarak adlandırdığımız savaşta vampir ırkı beklenenin aksine karanlık tarafın saflarında savaştılar. Kraliçe Tatyana ve Kral Chistopher halklarının kendilerine olan ihanetine çok kızmış ve canları pahasına bile olsa savaşa iyilik saflarında katılmışlardır. İyilik bu savaşı çok az bir fark ile kazanmıştır. Karanlık güçlerin başında olan Ashton isimli adam savaşı kazanamayınca sizi öldürmeye yemin etmiştir. Vampir ırkının ihanetlerine karşılık kurt adam ve cadı ırkları onlarla yaptıkları tüm anlaşmaları bozmuş ve o dönemin yöneticilerinin yardımıyla vampirleri ülkeden attırmışlardır. Bu iki ırkın kabullendiği ve nefret beslemediği tek vampir bayan Hataway. Sizsiniz. Siz bu üç ırkın birleştiricisi aynı zamanda ayrılık sebebi konumundasınız." diyerek uzun bir yanıt verdi soruma. Zil çaldı ve ders bitti. Uzun bir ders olmuştu. Öğretmen sınıftan çıkarken defterimi çantama koymaya uğraşıyordum.

Kehanet; Melez Prenses (Tamamlandı)Where stories live. Discover now