&14&

6.9K 401 10
                                    

*Düzenlendi*

"Hadi ama Alex! Ne kadar kötü olabilir ki?!" diye muhtemelen son şansını denedi Ashley.

"Siz ikinize son kez söylüyorum o iksirden içmeyeceğim!" sabahtan beri o saçma iksiri içmem için yalvarıyorlardı ve benim canım iyice sıkılmaya başlamıştı. Ne iksiri mi? Tabi ki kediye dönüşme iksiri! Kim nasıl başardıysa Profesör Madison'ı korkutmaya ikna etmişti onları. Tanrı aşkına kim böyle boş bir işle uğraşır ki!

"Tamam ama büyük eğlenceyi kaçırıyorsun ona göre" diyerek pes etti Loretta.

"Aynen öyle!" diyerek onu onayladı Ashley. Birkaç dakika sonra yandaşını alıp planlarını gerçekleştirmek üzere yanımdan ayrılmışlardı zaten. Onların arkasından bakmakla yetindim.

"Hazır mısın?" birden bire bana bu soruyu yönelten sesin sahibine baktım. Matt.

"Neye hazır mıyım?" diye sorusuna soruyla cevap verdim.

"Unutmuş olamazsın!" dedi hayretler içerisinde ve sonra devam etti " Bu gün uygulamalı vampir eğitimine geçiyorsunuz ve ben seni izlemek için orada olacağım." Şu vampir şeysi!

"Gerçekten unutmuştum hatırlattığın iyi oldu." dedim ve elimdeki kanı bitirip ayağı kalktım " Seninle vakit geçirmeyi çok isterim ama hazırlanmalıyım." deyip üzerimdeki kot ve sade bluzümü gösterdim.

"Tabi git sen." dedi üzgün bir sesle. Buraya benimle konuşmak için gelmişti ama benim gitmem gerekiyordu. Yanağına bir öpücük kondurduğumda gülümsedi. Hızlıca odama çıkıp şu vampir eğitimi şeysi için giyinmeye başladım. Siyah taytımın üzerine giydiğim beyaz kolsuz bluz ve onun üzerine giydiğim yine kolsuz siyah ceketim ile yine siyah ve beyaz uyumumu konuşturmuştum. Saate baktığımda artık vampir okuluna gitmem gerektiğine karar verdim. Hızlıca ayağıma beyaz spor ayakkabılarımı giydim ve odadan çıktım. Odamdan çıktıktan sonra vampir hızında okula ulaştım. Hoca daha gelmemişti. Bu benim için acayip büyük bir şeydi. Geçen haftalarda tanıştığım kız bana el sallıyordu. Yanına gittim ve gülümseyerek
"Merhaba " dedim. Gülümsedi ve
"Merhaba Cass " dedi.
" Ee ben yokken neler oldu? " diye sordum.
" Beni soruyorsan iyiyim teşekkür ederim. Sınıfa bir gölge vampir geldi." Dedi. Gölge vampir mi?
" O ne be?" diye sordun kabaca olmasını umursamayarak.
" Gölge vampirler mi? Onlar genelde karanlıkta yaşayan ve köken vampirlerin soyundan gelen sayısı oldukça azalmış bir tür vampir topluluğu. Genelde karanlıkta yaşadıkları için gölge vampir deniyor. Bizim okula gelmiş çünkü bizim okul vampir okulları arasında en iyisi. Hem bazı sınıflar yerin altına doğru olduğu için karanlık oluyor. Bu da onun rahat olmasını sağlıyor." Dedi tek nefeste ve hiç ara vermeden. Onun bu halini ağızım açık bir şekilde izledim. Sonunda şaşkınlığımı üzerinden atıp konuşabildiğimde
"Anladım. " dedim. Tam sözümü bitirdiğim sıra sınıfa Profesör Dawson girdi. Tabi kii yine beni konuşurken yakalamıştı. Zaten yakalamaması garip olur.
"Bayan Hataway, gelir gelmez konuşmaya başlamışsınız."dedi 'konuşmasan şaşardım' ses tonuyla.
"Öyle oldu Profesör." Diye ukalaca bir cevap verdim.
" Çok açık sözlüsün Alex. Ve bu yüzden de en sevdiğim öğrencim sensin."dedi. Bende resmiyeti ne zaman bırakacak diyordum. Profesör Dawson, Profesör Brington'dan sonra en iyi anlaştığım profesördü.
" Teşekkür ederim Profesör" dedim. Zaten başka ne denirdi ki? Sınıfta gözlerini gezdirdikten sonra
"Bahçeye çıkıyoruz" dedi ve ekledi "Marş marş!!" Aradan geçen yaklaşık üç saniyenin ardından tüm sınıf bahçedeydik. Listeye göre sıra olduk. Bilin bakalım ilk sırada kim var? Ben! Aslında sıranın başında Andre'nin olması lazım ama o hastalanmış. İlk olarak kana dayanıklı olmayı öğrenecektik. Karşımda kolları ve ayakları bağlı bir kız vardı. Bir insandı ve kanının kokusunu buradan bile alıyordum.
" Evet Alex, kendini tutabildiğine göre bakalım seni ne kadar zorlayabiliriz" dedi ve elindeki bıçakla kadının kolunu kesti. Akan kanla birlikte arkamdaki vampirlerden çoğu hırlamaya başladı. Hırlamıyordum ama kendimi zor tutmaya başlamıştım. Karşımdaki kızın kolundan damlayan kan her saniye arkamdaki hırlamlar ile atıyordu. Kendimi durdurmak için yumruklarımı sıkıyordum. Aradan birkaç dakika geçti. Ben hala karşımdaki kızın üzerine atlamamıştım. Sonunda gözlerim renklerini koyu kahveden kırmızıya bıraktı. Dişlerim sızlıyordu ve bu uzamaya başladılar demekti. Hala saldırmamıştım. Dişlerimin arasından tıslayarak
"Profesör daha fazla dayanamam onu buradan götürün" dedim. Beni onayladı ve kızı revire gönderdi. Evet kız bir de CANLIYDI!
"Tebrikler Alex. Bu güne kadar senin kadar dayanan hiç bir öğrenci olmamıştı " dedi. Yavaş yavaş sakinleşmeye başlamıştım. Arkamdaki kalabalık hırlamayı kesmişti.
"Şimdi."dedi profesör ellerini birbirine vurarak "Bakalım nasıl koşuyorsunuz." Bahçede koşu için çizilmiş olan çizginin arkasında sıra olduk. Profesör düdük çaldı ve koşmaya başladık. En önde gölge vampir vardı. Arkaya döndü ve bana sırıtarak baktı. Vampir hızıma kurt hızımı ekledim. Evet onu geçmiştim! Bu sefer ben ona sırıtarak baktım. Bitiş çizgisine bir saniye farkla gelmiştik. Durup soluklandık. Birbirimize bakıp gülmeye başladık. Gülmemiz bittiği zaman yanıma geldi.
"Clarissa Buria Felton" diyerek elini uzattı.
"Alexandra Cassandra Hatawey" dedim ona karşılık olarak.
"Memnun oldum"
"Bende" o sırada Profesör Dawson' un sesini duyduk.

"Sırada sona aşama olan dövüş var. Ondan sonra notlarınızı öğreneceksiniz." Ve ekledi "Eşleşin" Önüme uzatılan eli görünce tuttum ve sıktım. Clarissa ile eşleşmiştik. Dövüş minderine ilk biz çıktık. İlk hamleyi yapıp bana yumruk atmaya çalıştı. Kafamı eğerek yumruğundan kurtuldum. Sol bacağından yakalayıp onu çektim. Havada takla attı ve yere düşmeden indi. Bir yumruk salladım ama kaçtı. Biraz sinirlenmiştik. İkimiz de bu kadar uzun süreli olacağını tahmin etmemiştik. Hızla arkama geçti. Hamlesini tahmin ettiğim için tam o tekmesini atacakken havaya zıplayıp tekmeden kurtuldum. Tekmeyi boşa salladığı için dengesini kaybeder gibi oldu ama toparlandı. Hamleyi benim yapmamı bekliyordu ama yapmayınca bir yumruk atmayı denedi. Tam istediğim hamleyi yapmıştı. Eğilerek yumruğundan kaçtığım gibi belinden tutup onu fırlattım. Sertçe yere düştü. Dudaklarından küçük bir ahh sesi çıktı. Profesör
"Çok iyiydi Bayan Hataway ve Bayan Felton. Bayan Hataway kazandı. Tebrikler" dedi. Clarissa'nın yanına koştum ve onu kaldırdım.
"İyi misin? Sanırım biraz sert fırlattım seni. " Diye sordum.
" Biraz mı? Kemiklerim kırıldı sandım. Ama iyiyim" dedi sonlara doğru gülümseyerek.
"Buraya gelin kızlar notlar açıklanıyor." diye bağırdı oğlanlardan biri. Onu onaylayarak yanlarına gittik. Profesör notları okumaya başladı.
"Alexandra Cassandra Hatawey 100"
"Clarissa Buria Felton 100" ikimizin notlarını okuduktan sinra diğerlerinin notlarını dinlemedim. Dersten sonra kantinde otururken Ashley ve Loretta yanımıza geldiler.
"Hey merhaba Alex! Yeni arkadaşınla bizi ne zaman tanıştıracaktın."dedi ve elini Clarissa'ya uzattı Loretta."Ben Loretta Lanson. Memnun oldum." Yüzündeki sıcacık gülümsemesiyle söylediği sözler Clarissa'yı da gülümsetti.
"Clarissa Buria Felton. Bende memnun oldum. " tanışma faslı çok uzun sürmedi. Kızlara vampir eğitimini anlattık. Onlar da bize öğrendikleri yeni büyüleri gösterdiler. Bende onlarla birlikte pratik yaptım. Zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştık. Konuşurken saat 10 olmuştu. Daha rahat konuşabilmek için odamıza gelmiştik. Clarissa yatmamız gerektiği için odasına gitmişti. Üzerimize pijamalarımızı giydik ve uyuduk.

Kehanet; Melez Prenses (Tamamlandı)Where stories live. Discover now