&7&

10.6K 570 58
                                    

*Düzenlendi*

Bu sabah ilk defa -buraya geldiğimden beri-olaysız bir şekilde uyandım. Ne giyeceğimi bilmediğimden bir süre dolaba boş boş baktım. Sonra aklım başıma gelince dolaptan deri etek kırmızı kolsuz tişört siyah yazlık bot ve siyah deri çantam ve tişörtüme uygun olan bilekliklerimi çıkardım. Hızlıca hazırlandım ve odadan çıktım. Ash'i odamda görmemiştim. Sanırım cadı okulunun dersleri kurtlar ve vampirlerinkinden daha erken başladığı için derse gitmiştir. Kurt okuluna yönelmeden önce acıktığımı fark ettim. Yemekhaneye gittim.

İki torba kan ve bir hamburger aldım. Kurt tarafımı da beslemem lazım. Yemeğimi bitirdiğimde kendimi fazlasıyla enerjik hissediyordum. Kurt tarafına girer girmez çok yakışıklı bir çocuğa çarpmadım. Çünkü koridorların hepsi boş. İçi çok karışık olan çantamdan sınıfımı yazılı olduğu kâğıdı bulmam yaklaşık olarak on dakika sürdü. Kâğıtta yazılı olan 11/K'ya doğru yönelttim adımlarımı. Sınıfın kapısına geldiğimde kapıyı çaldım ve içeriye girdim. Tahtada benden tahminimce 5-6 yaş büyük olan bir kurt-adam vardı. Yakışıklı öğretmenimizin kurt-adam olduğunu kokusundan anlamıştım. Ben daha ağzımı açmadan hoca konuştu.

"İltifatınız için teşekkür ederim, majesteleri. Yerinize geçebilirsiniz" Ağzım şaşkınlıkla açıldı. Ne yani? Dolunay dersi öğretmenimizin özel gücü düşünce okumak mı?

"Alex hala yerine geçmedin mi? Ayrıca hayır özel gücüm düşünce okumak değil hız. Bütün kurt-adamlar ve kurt-kadınlar birbirlerinin düşüncelerini okuyabilir." Kafamı tamam anlamında salladım ve kendime cadı okulunda öğrendiğim bir koruma büyüsü yaptım. Böylece düşüncelerim koruma altına girmiş oldu. Ben bunları düşünürken yürümeyi akıl edip boş bulduğum yere oturdum. Kimin yanına oturduğuma dikkat etmedim. Bir kızın yanına oturmuşum. Sarı saçları ve ışıl ışıl olan yeşil gözleri vardı. Sesiz bir tipe benziyordu.

"Alexandra! Türümüz hakkında ne biliyorsun?" Bu sesi duymam ile sıçramam bir oldu. Öğretmenin sorusuna olan cevabım ise etkileyiciydi.

"Şimdi hocam, herkes türümüze ne kadar kurt-adam dense de bizler birer şekil değiştiriciyiz. Şekil değiştirici kurtları kurt-adamlardan ayıran özellik ise istedikleri zaman dönüşebilmeleridir. Kurt-adamlar hiçbir zaman tam bir kurt formuna giremezler. Adı üstünde onlar Kurt-adam. Yani dönüştüklerinde bile tam bir kurt olamazlar. Kurt ile insan arası bir şeyde kalırlar. Konudan biraz sapmış olabilirim ama asıl anlatmak istediğim şey bizlerin kurt-adam değil şekil değiştirici olduğumuz ve dolunay da dahil istediğimiz zaman dönüşe bildiğimiz." Bu cevabımdan sonra yerime oturdum. Öğretmen ne zaman oturduğunu bilmediğim masasından kalktı ve sıraların arasında dolaşmaya başladı. Bir yandan da konuşuyordu.

"Evet arkadaşlar majestelerinin de belirttiği gibi bizler şekil değiştiriciyiz. Bundan yaklaşık olarak 1500 yıl önce birçok şekil değiştirici tür vardı. Kedi, Aslan, Kaplan ve daha niceleri. Aslında Ashton gelmeyip ülkemizde büyük bir kaosa sebep olmasaydı. O türlerde hala yaşıyor olacaktı. Ama sadece biz kaldık. Belki majesteleri bunu değiştirebilir." dedi.

Neredeyse sınıftaki herkesin gözü benim üstümdeydi. Benden bu kadar çok şey beklemeleri benim için çok fazlaydı. Ben daha tam bir vampir veya kurt bile olamamışken onların benden bu kadar çok şey beklemeleri fazla geliyordu. Omuzlarımdaki yükün ve yapmam gerekenlerin farkındayım. Ama doğrusunu söylemek gerekirse kendimi o kadar güçlü hissetmiyorum. Ben düşüncelerimin içinden sıyrılmaya çalışırken tüm sınıfın hala bana baktığını fark ettim.

"Belki" diye fısıldadım düşüncelerimin arasından. Belki. Fısıldamıştım ama bunu sınıftaki herkesin duyduğu üzerine bahse girebilirim. İçlerinden birisi ayağa kalktı. Bu bir kızdı. Boynunda daha önce bir kitapta gördüğüm kırmızı taşlı bir kolye vardı. Bu kolye onun bir alfa olduğuna işaretti. Konuşmaya başladı.

Kehanet; Melez Prenses (Tamamlandı)Where stories live. Discover now