Güzin Texas

21.3K 960 342
                                    

#Selam uzuuuun bi aradan sonra yine ben.Bazı bazı kendi hayat problemlerim falandı fişmandı diye yazamadım. İki ay oldu sanırım. Vay amk.
Bende artık kendimi zorladım ve yazdım bölümü biraz kısa oldu ama sonra yine yazmaya başlıcam bunu yayınladıktan sonra. Ara bölüm gibimsimsi oluyor ya konu itibari ile.
Bir sürü mesaj geldi yorum geldi beni merak edenler falan oldu teşekkürler hepinize. 50.000 voteyi geçmiş sanırım vay amk dedim harbi ya ne ara bu kadar oldu valla anlamadım :))))))"
Bu arada hikayeye kitap teklifi geldi. Pek sıcak bakmıyorum bu konulara. Kötü Çocuk falan gibi (evet ben o hikayeleri sevmiyorum seviyosanız eyvallah da benim için biraz bayık) hikayelerin hunharca popi olduğu bi durumda kitap basarsam çok okunmaz diye düşünüyorum zaten samimiyeti bozulur gibi geliyor.
Bu kitap konusunda sizden düşüncelerinizi yazmanızı istiyorum.
İthaf isteyen oldu baya telefondan yazdığım için yapamıyorum ama yakında bilgisayarcığım gelince ordan hepsini tek tek ithaflıcam.
Gruba katılmak isteyen çok oldu ilgilenemiyorum unutuyorum genelde çok sori.
Yakın zamanda yapıcam ama umarım onu da.
Hepinize sevgiler
Seviyorum lan sizi Seaistler jdjd
-Neyse iyi okumalar :*
Hani bazı anlar olur.
Beklemediğiniz çok tuhaf bir şey olur
Böyle "Noluyo amk?!" dersiniz.
Babasını kocasıyla basan Nuriye gibi olursunuz.
İşte bu da benim Nuriye anımdı.
"Ne de.. dedin sen? "
"Ah oh de işte Alya hadi ya kalkmıyor "
Beni aramadan önce ne düşündü acaba?
Azdım hemen Alya'yı arıyım en iyisi.
Alya yapar.
Alya o.
Böyle şeylere niye hep ben denk geliyorum cidden çok merak ediyorum.
"Porno izlesene amk Alexis Texas kaldırsın."
"İnternet yok"
Normal bi insan küfreder küfreder kapatır yüzüne telefonu.
Bi daha konuşmaz yüzünü görmez.
Tabi ben normal bi insan değilim.
Otomatikmen yaptım tabisiki.
"Ah oh "
"Az duygulu söyle ya"
Ah oh u duygulu söylemek nedir ya?!
Şaşırmış gibi söyle
Aah Oh.
Mutlu gibi
Aaaaah Ooh
Huzurlu gibi
Ah Ooooh.
"Ne duygusu ya? "
"Pornodaki kızlar gibi gerçekçi söyle "
Sanki Johnny Sins çocuk. Triplere bak bile. Söylettiğine şükretmiyor gelip duygulu söyle bilmem ne.Sanki hayatında normal kadın ah oh u duymuş gibi çok biliyor sanki mal.
Bende duymadım da çaktırmayın.
"Ya onlar rol yapıyo öyle olmaz o mantıklı değil "
"Ya nesi mantıklı değil zevk alıyorlar. "
"Lan senin götüne 20 santim sopa soksalar sen Ah Oh mu dersin ana avrat küfredersin."
Çocuk bi on saniye kadar durdu. Şok geçirdi herhalde.
Küçük pornocu ergenliğini çürüttüm sanırım o an.
Öpüşmenin güzel olduğunu sanıp birinin ağzına tükürmesiyle aynı işlevde olduğunu öğrendiğim zamanki gibi kaldı.
Iyk.
"Senin sevgilin yok mu o yapsa ya Ah Oh "
Durdu önce bi azgın Serdar 'dan duygusal, yalnız, sevgi eksikliği çeken acıların çocuğu, filmlerde kızı sikip tecavüz edip sonra özür dileyip evlenince iyi adam olan mallar gibi bi Serdar haline geldi.
"Ya neyse kusura bakma. Aramız çok kötü " dedi.
R u real Bitch?
Her sevgilisi ile kötü olan bi kızı arayıp ah oh dedirtse aboo.
Allah bilir hepsi bana denk gelir yine de parayla yapıp köşeyi dönerim.
"Tamam da hoş değil bu."
Hoş değil ne lan? Küfretmem lazım ama anca hoş değil diyorum.
Bendeki mallık kadar Acun da para yok.
Tamam abarttım o Acun.
Adam bence Türkiye yi alcak para biriktiriyo.
Ondan hep tişört de tişört.
Neyse.
"Ya ne biliyim aramız kötü ayrıldı benden tekrar şey edemiyorum acı çekiyorum napıcağımı pek bilmiyorum Alya ya"
Beş saniyede bi insan daha ne kadar farklı triplere girebilir ya?
"İyi tamam ya anlat."
Bir başladı anlatmaya. Sanki dertleşmek için aramış gibi iki üç saat aralıksız çocuğu teselli ettin.
Sanki beni orospu ses efekti yapmam için aramamış gibi Alexis'ten Güzin Abla ya dönüştüm bi anda.
Sabahın altısına kadar konuştuk.
Tamam maldı.
Tamam ergenliğini belirtmekten hiç çekinmiyordu.
Hatta biraz fazla abartıyordu ama muhabbeti iyiydi.
Benim de işim yoktu.
Birlikte konuşa konuşa sabahladık.
Üç dört saatten fazla konuştuk.
Ve ben durmadan "Çocuğa girdi zaa" diye düşünüp seviniyordum.
Uykusuzluktan göz kapağım gözüme yapışmış bi şekilde :
"Günaydın artık ben yatıcam." dedim en son.
"Benim de uykum geldi günaydın bitanem seni seviyorum" dedi kapattı.
Bi insanın beş saniyede sevdiği kişiyi bile nasıl değiştirip yavşak haline geldiğine tanık oldum resmen.
O zamanlar "Aman be çocuk acı çekip bana anlatıyor ne kadar da özelim."
diyordum.
Sonra anladım ki bu sadece "yavşaklık" ile ilgiliydi.
Sabahın altısında değişik fantazilerim vardır.
Özellikle yazın altıda kalkıp sabahları kuşların ordan oraya uçuşunu izlemeyi çok severim.
Böyle acayip huzur verici bi şeydir.
Uçarlar çok tatlışlardır.
Senden korkarlar ama yine de yan tarafına konarlar.
Kuş uçuşunu izleyince dördüncü kattan atlamak gelir içimden.
Niye bende bilmiyorum.
Ama havada süzülme olayını uçamasam da ağır çekim yaşamayı isterdim.
Güzel bi histir herhalde.
Hiç izlemediyseniz bi kere izleyin tavsiye ederim.
En azından cool gözüken değişik bi fantaziniz olur.
O gün de öyle balkona oturdum izliyim diye bacaklarımı uzattım masaya.
Koltuğa yaslanıp izlemeye başladım.
Tabi o kadar uykusuz olunca küt diye sızmışım.
Bizim balkonda yüksek olmasına rağmen benim masanın üstünde alın bakın gibi uzattığım bacaklarımı göstermeyecek kadar yüksek değil tabi.
Hunharca salyam akmış.
Kimse beni uyandırmamış saat olmuş on iki.
Elalem balkonun önünde geçerken bu ne lan hipopotam mı diye bana bakıyorlar.
Uyandığım an hızlıca kalkmaya çalışırken yere bi yapıştım.
Zar zor kalkıp içeri kaçtım.
Mermere düşmenin etkisiyle bacaklarım morardı tabi.
Bi insan evladı da dememiş "Bu kız balkonda uyuyor uyandırıyım belki öldü bi taş maş atıyım uyansın. Salyası akmış söyleyim silsin rezil olmasın"
Bencil insanlar.
Telefonum salonda %5 şarjla kalmış gittim şarja taktım.
Kardeşim "Beni aç bıraktın" diye başıma üşüştü.
Gittim kahvaltı falan hazırladım.
Kahvaltıdan kastım tabi ki Nesquik.
Açtım televizyonu.
Kadın programı izlerken bi kere daha uyuyakaldım.
Böyle işte "Sabahlayalım aşkım" "Uykum yok gel konuşalım" falan filan yok yani bu durumların romantik seviyesi benim kıroluğumla boy ölçüşemez.
Uykusuzluktan gözüm yere akıyor.
Bi kere sabahladım diye.
Normalde de sabahlıyorum ama durmadan telefonla konuşunca başım sikiliyor.
Adam gibi kalk gündüz konuş ya.
Ayıp yani.
Bi kalktım tekrar saat olmuş altı.
Annemler gelmiş tabi kimse beni siklememiş.
Zorla yemek lafını duyunca yüzümü gözümü yıkadım.
Yemek yedim hala uykum var.
Ölüyorum uykusuzluktan.
Bende en mantıklı gelen şeyi yapıp tekrar uyudum tabi.
Koskoca bir günü resmen uyuyarak geçirdim.
Ne telefona baktım ne adam gibi televizyon izleyebildim.
Ne muhabbet ettiysem çocukla uykumu gitmemek üzere bana bağlamış.
Uyuyorum güzelce.
Hayat güzel yaşamak güzel.
Derken telefonum "Can you feel my heart"la bi çaldı..
Zıplayıp yataktan yere yapışarak uyandım.
Küfrede küfrede bakmadan açtım telefonu.
"Ne var ya?"
"Alya nerdesin sen mesaj attım falan yoksun bi şey oldu sandım."
Burak.
Burak.
Arayan kişi Burak'tı.
WhatsApp 'ı açtım.
Ben Serdar"a Güzin Texas muhabbeti yaparken mesaj atmıştı.
Ben uykusuzluktan bi gün uyuyunca dört beş mesaj daha atmıştı.
Daha önce aramıştı ama niyeyse duymamıştım.
Burak her mesaj attığında ve biz her konuşmaya başladığımızda düşündüğüm şeyi düşündüm.
İşte yine sıçcam.
Sıçıyorum.
Sıçtım.

Şişmanım , çirkinim eee ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin