Şişmanım , çirkinim eee ?

Gerizekalı Okulda

*Yorumların hepsine bazen cevap vermiyo olabilirim. "Bu bize niye cevap vermedi ya götü kalktı kızın" diye düşünmeyin .Ama genel olarak hepsine cevabım "sağol , veri veri tenk yu" tarzında aynı şeyler . O yüzden hep aynı şeyi tekrarlamak istemiyorum. Çok güzel bi neden sormayın. 

Yorum yapan votelayan okuyan herkese burdan teşekkür ederiiim :) 

Şimdiye kadarki en uzun bölüm oldu :)

-Bir de sonraki bölümlerde  olucaklarla ilgili tahminlerini yazarsanız sevinirim. En yakın tahmine ithaf yapabilirim :)

Demir ve Burak olayından bi kaç gün sonra yine benim bi havam değişti tabi. Benim için kavga ettiler ya . O yüzden "Burak beni kıskandı dimek ki seviyoo ahahah" diye etrafta geziyorum.

 Yine böyle bi gün İnkılap yazılısı var. Bizimkiler inek gibi almışlar ellerine kitapları geçtiler kaloriferin oraya çalışıp duruyolar.

Ben de kırk yılın başı önceki günden çalışmışım o yüzden kitap görmek istemiyorum. Bunların yanına gidip oturdum. Tabii kitaba bakmaktan beni hiç takmadılar.Kaloriferde buz gibi oturunca kıçım dondu.

"Ya hadi bahçeye inelim" dedim.

Aysu ordan :

"Kızım sınav var. Aşağı inip napıcaksın git otur götünün üstüne çalış alla alla."

"Çalıştım ben. Son anda çalışmak yaramaz bi işe inelim hadi yaa. Berfuun hadi  sen gel barii"

"Off ders çalışçam ben."

"Bi boka yaramayacak çalışman. Derslerden kaç kaç git parklarda onla bunla fingirdeş. Sonra çalış da çalış. Gidip erkeklerle fanfinifonfon yapıcağına ders çalışsaydın şimdiye!Sonra neden  benim adım çıktı."

Burdan da anlayacağınız üzere Berfun'la birbirimizle pek anlaşamayız. Birbirimize laf sokma halindeyiz hep genelde.Bu kız da bana gıcıklık olsun diye Burak'a bile yavşamıştı ya.

Hala neden arkadaşlık ettiğim konusunda ise gerçekten hiç bir fikrim yok.

Ben öyle deyince baktı baktı baktı. İçinden bolca küfretti sonra kitaba geri döndü.

"Ya hadi çıkalım dışarı .Bak ben burda ölcem havasızlıktan valla bak!" diye beni bir başladım bunların kafasını yemeye. 

En sonunda dayanamayıp inmeye razı oldular aşağı.

Gene turlamaya başladık bahçede hep beraber.

Bunlar bi başladı dedikoduya. Neymiş efendim bi çocuğun ayakkabısının tabanının rengi bağcık renginin iki ton koyusuymuş. Tabanını boyatması lazımmış da bilmem ne. Zaten çok zekiler çocuk ayakkabı tabanını boyatmaktansa bağcıklarını değiştirmeyi akıl  edemez.

Muhabbet sarmayınca bende depresyona girmiş kızlar gibi eğdim başımı öne bunların iki metre önünden yürümeye başladım.

Okulun köşesinden bi döndüm. Dönmem ve sahanın ordaki şerefisizi görmemle kızların yanına geri koşmam bir oldu.

Onun ne işi var lan burda?!?!

"Haklıymışsınız ya sıkıcıymış aşağısı hadi yukarı çıkalım."

"Sen demiyo muydun iki saattir aşağı inelim diye. İndik işte."

"Şimdi de çıkalım diyorum işte hadi ya."

Ben böyle ısrar edince bunlar bi bok olduğunu anladı bu gerizekalı Berfun'da :

"Noluyo ya?!" dedi gitti baktı sahanın oraya.

Lan mal lan öküz ne diye burnunu sokuyosun sen oraya!?!!!

"Buraaak gelmiş ahhah. Resimdekinden daha iyimiş yanlız aha."

Bi koyarım sana görürsün iyiyi. Lan sanane çocuktan tipinden bilmem neresinden . Benim eski sevgilim o. Onun hakkında konuşma ona bakma hakkı sadece bende olmalı banane yaa!?!!

Köpeklerin akıllı olduğunun kanıtı işte. Belli yerlere işeyerek " Burası benim lan!" diye işaretliyorlar. Keşke biz de işesek bi yerlere de diğer kızlar "Burak'ı kapmış pezeveneeek" deyip başka erkeklere yönelse.

Ama nerde ! Ben işesem şimdi çocuğa ayıp olur tabi. O manzarayı yürek de kaldırmaz.

Berfun'a attığım kötü kötü bakışlar sonucu sustu kaldı.

"Maymuna benziyor lan bu çocuk.Berfun senin gözün götünde mi yavrum" dedi Elif.

Çocuktan soğumaya başladım aniden. Sonra devam etti :

"Boşver kızım onu.Ayrılmışsınız bitmiş. Seni terk etmiş hem. Hem belki de hiç çıkmamalıydınız. Bu piç eğer çıkmaya devam etsen aldatırdı seni belki. Bazı şeyler daha başladığında biter."

Ben tam bu kız ne ara felsefeye merak sardı diye düşünürken bi şey fark ettim. Belki cidden de haklıydı.Tam bi düşünme durumuna girmiştim ki  Aysu :

"Aynı Sevr Antlaşması gibi.Hani ölü doğan antlaşma ya meclis onaylamamış."

Hani tamam İnkılap sınavı var. Anladım da ben burda Burak diyom kız orda bana Sevr diyor bilmem ne diyor ya.

"Bi siktir git Aysu yaa!"

"Sınav var birazdan. Sen burda erkek peşinde koş. Yılar yıllar sonra iş bulamayıp bok gibi kaldığında evlenip kocandan dayak yediğinde  pişman olcaksın dizini dövüceksin.Sınava çalışsaydım diyiceksin Aysu arkadaşımın o çoooook istediği Kerem Bursin'li tişörtü hediye olarak alsaydım keşke Allah belamı versin diyiceksin. Git sınava çalış.Az sonra sana Burak değil sınav gircek." diye atarını yaptı  sonra ineklemek üzere tıpış tıpış sınıfa.

Gerçi önemli şeyler bunlar tarihimiz falan da bu durumda pek de umrumda değildi.

Berfun'da Aysu'nun peşinden gidince biz Elif'le kaldık iki kişi.

Bu beni zorla götürdü sahanın hemen karşısındaki duvara dayandık. Maç gibi bi şey var onu izliyoruz. Ben de çaktırmadan Burak'a bakmaya çalışıyorum.

Çocuk da beyaz pantalon giymiş.Elif maymun deyince çocuğa bende maymuna benzeyen özelliklerini falan bulmaya çalışıyorum.Derken bu çocuk bir geldi.

Ayy valla valla bana geliyor. Kalbim bi dıptıs dıptıs oldu. Sonra dedim kendime "Sen mal mısın ? Cool ol."

"Selam Alya"

"Selam"

"Dakkan var mı bi kızı  arıyıcam da "

Hadi birini arıyıcam dersin de bi kızı arıyıcam demek nedir ya?! Eski sevgilinim lan ben senin!!!

"Yook bende dakka falan"

"Atarlı" dedi. Bende sinirle geçirdim bi tekme. Beyaz olunca da  40 numaralık ayakkabımın izi çıktı pantalonda.

Bu bana bir küfretti bir küfretti. 

Sonra da siktir oldu gitti. 

Ben daha geçenler de "Bu çocuk kıskandı beni seviyo yhaa" diye geçinirken çocuk bana küfretti sonra da gitti kızların yanına. Meğer sevgilisine bakmak için mi ne gelmiş.Bir de hala kızı arıyıcam diyodu pezevenk.

Belki de cidden iyiki ayrılmıştık.

Ayrılmamış olsak beni aldatırdı ya da yapardı bi şeyler.

Ama ister istemez düşünüyorudum.

Ayrılmasaydık Nolurdu ? diye.

Not düşmek isterim ki sınavda Aysu'dan daha yüksek almıştım  hehe :)