Kaşar

65.8K 3.7K 1.1K
                                    

*Biraz duygusal bir bölüm oldu sona doğru. Bu arada  okuyucu sayısı arttıkça bende sevinçten uçuyom iyiceee :) Ve ithaf yapmaya başladım artık . Her bölüm votelardan ya yorum yapan olursa birine ithaf yapıcam.Şarkı çoook güzel tavsiye ederim. İyi okumalarrr :)) 
Şarkı: Ed Sheeran - Give Me Love

Ben başbaşa olucaz sanıyordum ya.

Öyle değilmiş işte. Ne hikmetse (!) bu piç gitti bir kız arkadaşını çağırdı.

Bir de kız şort giymiş benim pantalonla kıçım donuyor. İncecik bacakları Burak'ın gözüne gözüne sokuyor.

Ben ise o an o bacakları Burak'ın götüne sokmak istiyorum.Bir de bakıyor durmadan.Nerdeyse sesli bi şekilde küfredicektim ikisine de.

Bir de bunlar bir başlamasın mı sohbete. Başlamasın. Başlamasın.  Ama başladılar işte. Susmak bilmiyorlar.

Hadi Ela'yla da böyleydi ama en azından arada beni de hatırlayıp konuya az da olsa dahil ediyorlardı. Bunlar da aynı okuldan olduğundan konuşacak daha çok şeyleri var. Benim alakam yok bu konularla. Bir yaşçık fark girdi götüme tabi. Bunlar susmadan konuştukça konuşuyor.

Şeytan diyor kızın bacaklarının üstüne otur  kızın bacaklarını bir güzel ez püre yap. Kızın kemikler çatır çutur gitsin. Kız bağırsın çığlık atsın sen de "Aaa bi yerden ses geliyo galiba" diye anlamamazlıktan gelerek kızın üstünde hopla.

Sonra kızın o kırılan kemiklerini al Burak'ın g*tüne götünee...!

Bi an gerçekten yapmayı düşündüm.

Bi tane parka mı ne oturduk. Piknik yapılan yerlerdeki gibi masalardan var . Bunlar yanyana oturdu ben karşıların yalnızım.

Telefonu aç kapa saate bak aç kapa saate bak sıkıntıdan patladım. Bunların beni taktığı yok zaten bari öylesine dolanayım falan dedim. 

Biraz yürüdüm derken bi baktım yok lan bunlar. Kaybolmuşum ! Buraları da bilmiyom ben. Etraftaki insanlara hayatta soramam utanırım ya da yemez.

Laan hep o ince bacaklı yüzünden. Keşke ezeydiiim onuu bir güzeeel!!

Etrafa çaresizce bakarken birinin bana seslendiğini duydum.

Arkama bi döndüm Burak ve yanındaki kız.

Düzeltiyorum.

Burak ve elini tuttuğu yanındaki ince bacaklı götüne şişe sokulası orospu.

Benim devre o görüntüyü gördüğüm an attı. 

Ben çok duygusalımdır. Bir anda ağlamaya başlarım . Çok mutluysam bile üzücü bi şey duyarsam hemen gözlerim dolar. Değer verdiğim kişiler için ise çok daha pis ağlarım.

Ama bu sefer ağlamamak için kendimi öyle bir sıktım ki gözyaşları alttan alttan geldi valla.

"Hayır bu piç için ağlamıcaksın." diye kendime söve söve gittim yanlarına. Bi elim yumruk şekilde tırnaklarımı avcuma geçirdim batırdıkça batırıyorum sinirden.

"Evdekiler çağırdı gidicekmişsiniz sanırım Alya" dedi.

Yandaki kız sırıttı elinden daha da sıkı tuttu :

"Kendisi gidemez mi ya ? Sen kal bulur o yolu" dedi. 

Sanane lan kaşar. İnce bacaklı kaşar senii! Bi daha senin yüzünden kaşarlı tost yemicem!! Belki kilo da veririm böylece.

"Bilmiyor o yolu ben bırakıp gelirim ya" dedi .Sen hemen git tabi gerii pezeveeenk!

Bunlar resmen sarılıp ayrıldılar sonra ben ve o beraber evlerine gittik.

Yol boyunca gıdım konuşmadık. Ağzını açtı bi şeyler dedi ama ya cevap vermedim ya da ne dediyse "Ne biliyim ben" dedim.

Sonunda gece bitip de odamın kapısından girdiğimde gözüm direkt aynaya takıldı.

Daha doğrusu aynada bana bakan gözleri dolmuş ayıya.

Bi kendime baktım bi de aklıma kızı getirdim. Burak'ın yanına yakışan oydu ben değil. Onun yanında yiyicek gibi duran bendim. Ben anca şişman aptal beceriksiz bi kızdan öteye gidemeyecektim. Şort giydiğimde iğrenç duruyordu. Kollarım o kadar kalındı ki yıllardır askılı bir şey giymiyordum.

Oysa kız öyle rahattı ki. İstese her şeyi giyerdi ve yakışırdı da.

Niye böyleydi ki  ? Adelet nerdeydi ? Ben böyle şişman üzgün aptal bi kızken o neden zayıf ve güzeldi. O benim istediğim herşeye sahipti. Benimse elimde hiç bir şey yoktu.

Giydiğim mavi pantalonun patlamak üzere olan düğmesine baktım. En son ne zaman tartınmıştım ? 80 kilo olmuş muydum ? Hala insanların görünce dalga geçtiği o şişman kızdım ben.

Önyargılar yüzünden üzülmeye de mahkümdüm.

Gözlerimden yaşlar dökülürken kapıyı kitleyip yere çöktüm. Ağladım da ağladım. Ama Burak için değil.

Kendim için ağladım.

Şişman olduğum için.

Sevilmediğim için.

Değersiz olduğum için.

Ağlamanın en kötü tarafı da çok ağlayınca burnunun içi sümük doluyor. Peçete lazım çeke çeke bi hal oldum.

Çantamda vardır diye aldım çantamı baş aşağı çevirip içinde ne varsa döktüm yere yaydım. Derken içinden bir not düştü.

Notu aldım elime okudum :

"Benimle çıkar mısın ? -Kıvanç"




Şişmanım , çirkinim eee ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin