Son Mu Acaba?

4.4K 208 98
                                    

*Sonunda yeni bölüm ve sonunda iç karartıcı bölümlerin sonu . Bu arada Özür isimli bölüme soru ve anılarınızı yazmaya hala devam edebilirsiniz . Onları da yakın zamanda paylaşacağım.
Teşekkürler her şey için :*
Sizi seviyorum ❤️
-İyi okumalar :*

Murphy adındaki  roketçi amcamızın da dediği gibi :
Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.
Genel olarak ters giden şeyler daha da ters gidecektir.
Valla bunlar hep kuruntu iyimserliği koruyalım demek isterdim lakin Murphy amcamızın bu kanunları ne zaman aklıma gelse hep kötü şeyler sıralanıyor.
Ne beklersen o oluyor galiba.

Burak ve Nurcan meselesi patlak verdikten sonra da kötüye giden olaylar devam etti tabii ki.
Artarak.
İlk dalga benim durmadan üzgün gezip durmadan sinirli , her gün ağlayan birine dönüşmüş olduğumu fark eden aileme vurdu.
Annemlerin  bana ne olduğunu sorduğu her an gereksiz bir asabiyetle "Yok bir şey!" diye bağırıp odama kendimi kitliyordum.
Ailemle ilişkimde bile çatlaklar oluşmaya başlamış gibiydi .
İkinci dalga ise arkadaşlar oldu .
En yakın arkadaşım ve vereceği tepkiden korkup Burak'ı söyleyemediğim Sinem.
Bir gün yanımıza gelip bu arkadaş grubunda daha fazla bulunmak istemediğini söyledi.
Çok şaşırdım bile diyememiştim bu konu hakkında .
Kendimi suçladım.
Böyle yapmasam dürüst olsam ya da Burak'a hiç bulaşmasaydım belki de Sinem böyle bir karar vermezdi diye düşündüm .
Kızdan durmadan bir şeyler saklamam daha doğrusu bir şeyler sakladığımı hep ona belli etmem.
Ben öylesine kendimi suçladım ancak bu tabii ki de bir şey değiştirmedi.
Ne ben gidip onunla konuştum bu olay üzerine ne de o benimle .
Konu da böylece kapanmış oldu.

Bu olayın bendeki etkisi ise Erkan'a ya da Tuğba'ya Burak'ı anlatmama kararımı kesinleştirmek olmuştu.
Çünkü onlardan da böyle bir tepki almaya korkmaya başlamıştım .
Onlara anlatırsam ve arkadaşlıklarını keserlerse ?
O zaman ne yapardım?

Burak ile ilişkim bana iyice zarar vermeye başlamıştı bunu da fark ediyordum .
Dışarı çıkmam konusunda verdiği tepkiler sonucu eve kapanmış telefonlarımı açmadığı zamanlar iyice gerilip yemeğe sarmış ve sonuç olarak antisosyal olmuş bir sürü de kilo almıştım .
Bu da psikolojik olarak beni daha da zorlamaya başlamıştı.
Yine de bırakamadım işte.
Saçma bir bağımlılık gibi devam ediyordu benim için.
Hayatımın o kadar merkezine koymuştum ki o olmadan önce nasıldım diye düşünmeye başlamıştım.
Kötü zamanlardı .
Kötü zamanlardı demek hafif bile kalabilir belki.

Yine böyle giden bir  zamanda kuzenim Sezin  sürpriz yaparak yanıma geldi.
Yaşıtı kuzeni pek fazla olmayan benim en yakınım olan Sezin her şeyimi paylaştığım ve Burak'ı ayrıntılarıyla bilen bir şahıstı.
Doğal olarak da ben çaktırmamaya çalışsam da olayın saçmalığını ve beni kötü etkilediğini fark edip ağzıma da sıçmıştı doğal olarak.
Yine de bir şey dememiştim.
Artık daha iyi olduğumuzu hatta onları tanıştıracağımı söylemiştim.
Öyle de yapacaktım.
Çünkü akraba ile tanıştırmak önemli bir durumdu .
Her şeyimi anlattığım kuzenimle tanışması benim için çok çok büyük bir önem teşkil ediyordu .
Her şeyin iyi geçmesi için Burak'ı uzun uzun uyarmıştım.
"Bak geç gelme düzgün davran benim için çok değerli biri seni sevmesini istiyorum lütfen"
Herhangi kötü ya da saçmalama tepkisi göstermemiş hatta umursamış gibi durduğunu görünce de mutlu olmuştum ve böylece büyük buluşma sonunda gerçekleşmişti.
İlk olarak buluşma saatinden yirmi dakika daha geç geldi ancak bunun normal bir gecikme olduğunu kendime söyleyip durdum.
Sonuçta insanlar gecikebilir di mi?
(Gerçi beni eken saatlerce bekleten bir insandan bahsediyoruz . O zamanlar ekmemiş olması için bile dua ediyordum resmen -bakınız mallık-/Gelecekteki Alya Yorumu)
Gayet normal klasik merhaba nasılsın konuşması herhangi bir problem yok.
Oturduk bir yere muhabbet ediyoruz.
Sağdan bir kız geçiyor bu kızı kesiyor beş dakika geçiyor kız buna selam vermeye geliyor "Bir dakika" diyor on on beş dakika kızla muhabbet etmeye gidiyor.
Tamam normal koşullarda bu problem değil .
Kız  kesmesi evet bir problem (hem de çok büyük) ancak arkadaşına rastlaması onunla muhabbet etmesi çok bir problem değil.
Bahsettiğimiz kişi Burak olmayınca tabii ya da en azından ben o sıralar güvenmediğim sevgilimin kızla sarılışını izlerken kuzenimin bana "Senin bulduğun çocuğa da senin kafana da sıçayım" bakışına maruz kalırken değil.
Çocuğun bana bile sarılmadığını belirtince daha kanser bir durum.
En sonunda konuşması bitince yanımıza geldi habire telefon oynuyor doğru düzgün konuşmuyordu.
Sakin olmaya ve buluşmanın iyi gittiğine inanmaya çalışıyordum ama içten içe çok da memnun değildim.
Neyse normal bir tanışma olayı gibi ilerlerken beyefendi bir anda ben arkadaşlarla buluşacağım sözüm var diyip gitmek istedi.
Buluşalı daha bir saat olmuş ve sözde bulunduğumuz yerden sonra başka bir yere gitmek üzerine konuşup karar vermişiz.
Sakin kalmaya devam ettiğim sıralar ancak önceki olaylar ile birlikte bana her şey batıyordu artık.
"Canım biraz daha dursana"
"Yok gideyim ben siz de buradan direkt eve di mi Alya?"
Kuzenim gıcık "sassy girl" bakışını atıp:
"Yok daha erken gezeriz biz."
Burak'ın yüzündeki ifadenin adım adım ciddileşesini ve ardından piç gülüşe dönüşünü gördüm :
"Yok eve gidin ya olmadı ben de Nurdan'la buluşayım bi' bizimkilerden sonra"
Ne yani?
Kuzenimle gezmeye gidiyorum diye gerçekten böyle bir şey ile mi tehdit ediliyorum ?
Bu ne demek oluyor şimdi?
O an altı ay boyunca dayandığım her şeye rağmen sevmeye devam ettiğim çocuğun yüzüne baktım.
Gerçekten yaptığı şeyin aptallığı , kendi salaklığım hepsi bana batmaya başladı.
Tüm katlandığım şeylerin anlamsızlığı , gereksiz kıskançlıklarına nedensizce boyun eymiş olmam, son altı ayımı aramız bozulmasın diye bok etmem evden dışarı çıkmamam ve onun bana hala böyle yapıyor olması...
Derler ya insan gerçeğin hep içten içe farkındadır ama genelde bir şey yapması için bir patlama anı bir "aydınlama" yaşamadı gerekir.
İşte benim aydınlanmam o anda oldu.
"İyi ne yaparsan yap selam da söyle" dedim ve Sezin'in koluna girip oradan uzaklaştım.
Şaşırdı mı bilmiyordum arkama bile bakmadım çünkü.
Sadece gittim .
Gün boyunca da bunu düşündüm.
İşte şimdi bitti.
Gerçekten bitti.
İçimde bir şeyler bitti.
Yol boyunca Sezin'in Burak'a yaptığı yorumlar da kararımın ne kadar da doğru olduğunu gösteriyor gibiydi.
O günün akşamı Burak beni en sonunda aradı ciddi ciddi Nurcan ile buluşmuştu hatta baş başa kalmışlardı . Ne yaptıklarını kim bilir?
Ona bu yaptığının saçmalığını anlattım. Bana çektirdiği acıları anlattım. Önce umursamaz davrandı sonra da büyük bir tartışma çıkardı.
En sonunda da benden ayrıldı.
Evet, benden ayrılan yine oydu.
Ona yaptığım itaatsizlik onda gerçekten büyük yaralar açmıştı (!)
Bu da bitirmemizi gerektiriyordu.

Şişmanım , çirkinim eee ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin