Şişmanım , çirkinim eee ?

Olaylar olaylar part5+Duyuru

-Millet biraz ara verdikten sonra tekrardan bölüm yayınlamaya başladım 2.000.000 okunmayı geçti şu an hepinize çok teşekkür ederim hepinizi çok seviyorum.
100.000 voteye gelmek üzere bunun içinde acayip mutluyum.
Özel Bi şeyler yapacağım demiştim ve sanırım Periscope üzerinden canlı yayın yapacağım . Hikayedeydi karakterlerden gelebilen hikayeyi bilen Bi kaç kişi de konuk olacak bu yayına büyük ihtimal .Telefonlardan android app store falan indirince açılıyor bilgisayarlardan açılıyor mu bilmiyorum tam ama yapacağım Zaman söyliyicem size izleyebilmeniz için gerekenleri adımı yayın adını Zaman'ını bilmem ne ki isteyen herkes izleyebilsin.
Sizden bu hikayenin size ne anlam ifade ettiğini yazmanızı rica edeceğim.
Benim için iki yılımı dolduran muhteşem insanlar tanımamı yaptığım hataları hatırlamamı sağlayan çok güzel bir deneyimdi bu hikaye .
Sizin için belki okuyup geçtiğiniz sıradan bi şey de olabilir ama ben boş vaktinizi doldurduğum için de mutluyum :)
Ayda yılda bir bölüm yazsam sizi bekletsem de yine de inatla beni okudunuz çok teşekkür ederim ben beni okur muydun emin değilim :D
Bu bölümün sorusu bu
Bu hikaye size bi şey kattı mı ya da sizin için ne ifade ediyor?
Teşekkür ederim herkese
Seaistler :*
-Neyse iyi okumalar :)

Ben Burak'ın yanına gidip hesap sorana kadar kız çoktan son kötü bakışını atıp uzaklaşmıştı.
Ezgi durumun bokluğunu anca anlamış olacak ki Can'ın yanına koştu resmen ve bizden biraz daha uzaklaştılar .
Kavga ediceğimizi bilerek bizi uzaktan izlemeye karar verdiler demek daha doğru olur .
"Sen beninle birlikte o kızla mı buluşcaktın burda?! O kız kim?!"
"Ya yok bi şey"
AMK ne yok bi şeyi ya . Ben delirmek üzereyim elime bıçak geçse çocuğu defalarca kez bıçaklayacağım çocuk hala önümde umursamazca duruyor.
Bi de hiçbir şey olmamış sıradan bi konuda ben abartıyormuşum gibi elleri cebinde boş boş bana bakıyor.
Can uzakta da olsa piç piç güldüğünü görebiliyorum.
Ezgi orospusu zaten ayrı bi mesele .
Ve ben orda deliliğin sınırlarına gelmek üzereyim.
"Ne demek yok bi şey? O kız kim neden seninle buraya buluşmaya geliyo? Napıyosun sen beni aldatıyor musun bi de yavşak ?!"
Bağırıyorum artık geliyo hala sakin sakin
"Küfretme"
He amına koyiyim ben burda aldatılıyorum ama yine de kibarlığımı koruyup aşkım beni mi aldatıyorsun mu dicem.
Küfretmeyi hak ediyorum.
Ben küfürbaz bi Prensesim .
Kibar olmak zorunda değilim.
Ama sen yavşak çocuk bana bir açıklama yapmak zorundasın!!
"Küfretme ne sen beni aldatıyosun bi kızla ben Burda seni bekliyorum sevgilimle buluşacak bi kız var yanımda napıyosun benimle çıkarken onunla da mı konuşuyorsun ne bok yiyorsun anlatman gerekiyor bana açıklama yapmak zorundasın"
Deliriyorum çıldırıyorum çocuk hala sakin .
Elim ayağım titriyor bağırıyorum küfrediyorum.
Çocuk bana açıklama yapmayıp geçiştirmeye çalışıyor .
Sen kimsin köpek hangi boksun sen ?!
"Kim o kız amk kim?!"
"Tamam bağırma sakin ol anlatıyım"
"Ne sakin olu ne bağırmaması amk aldatıyosun beni hala bağırma bilmem ne"
"Aldatmıyorum Alya seni bağırma otur şuraya anlatıyım ne olduğunu ."
En sonunda oturdum ama baştan aşağı titriyorum hala.
Gözlerim doluyor onları engellemeye çalışıyorum .
Elime bi şey geçse de kafasına vura vura gebertsem şunu diye düşünüyorum .
"Bak bu kız Ezgi'nin arkadaşı"
"Anladım o kadarını"
"Tamam işte benle konuşmak istemiş geçenlerde mesaj attı işte baya yürüdü falan"
"Sen de gittin konuştun di mi yavşak herif! Senin sevgilin var lan ne demek sana yürüyen Bi kızla konuşmak falan?!"
"Tamam Alya bağırma Bi anlatıyorum işte.
Mesaj atınca cevap verdim bende öyle öyle konuşmaya başladık. Da ben işte kendimden soğutmak için hep sapık sapık konular açtım soğumadı kız"
Güldü .
Bunu söyledikten sonra piç piç güldü.
Şu çocuğu oturduğumuz yerin yokuşundan aşağı fırlatsam da ölse.
"Niye cevap veriyorsun niye öyle konular açıyorsun amk sana yavşayan kıza?! Ne hakkın var senin buna ?! Amına koyduğumun öocupu senin sevgilin var lan cevap vermesene direkt desene benim sevgilim var diye"
"Ya ne biliyim mesaj atınca biri kendimi cevap vermek için zorunlu hissediyorum . Ayrıca konuştuğum Bi kız sonuçta konuşabilirim kızla Di mi"
Hala neler diyor çıldırıyorum.
"Sevgilin var senin lan .Kıza sevgilim var da mı demedin"
"Ya soğutuyordum işte ne güzel sadece ya"
"Sen beni aldatmışsın resmen. Bi de o kızı buraya getirdin ya"
Artık son raddeye gelmiştim. Ona vurmaya ittirmeye başladım . Ben ona vurdukça bu Bi şakaymış gibi gülmeye başladı.
"Ya valla haberim yok manyak kız gelmiş kendi bana mesaj atıyor geldim diye Ezgi getirmiş."
"Aldatmışsın beni ."
"Ya saçmalama be ben o kızı istesem eve de atardım sikerdim aldatsam seni ruhun bile duymazdı."
Bi de haklı gibi üste çıktığını sanıyordu.
Dayanmamışsınız fark edip ordan gittim.
Arkamdan gitme ya falan dedi ama umursamadan ilerlemeye başladım.
Eve gidermezdim bu sinirle kendimi Bi yerden aşağı atmalıydım.
Ölmek sakinleşmem için tek çare gibi geliyordu .
Arkadan birinin benim peşimden gelip Alya dediğini duyunca sinirden kafasına yumruk atacağıma emin olarak arkamı döndüm.
Burak değildi.
Bu Ezgi'ydi.
Dokunsalar ağlayacak gibiydi.
Kendini kötü hissetti dite geldi zannettim ama gelip Can'ın ona dediği kırıcı şeyleri söyleyince bu orospunun kendi derdi yüzünden hiçbir şey olmamış gibi geldiğini fark ettim.
Yalan söylemicem.
Can herkese yaptığını yapmıştı şaşırmamıştım.
Ama ona yaptığı için Mutlu olmuştum.
Yanlış olsa da o orospu bunu hak etmişti .
Şu an ondan çok Burak'a kızgın olduğum için laf etmedim ve onun Can'la alakalı Bi sürü şey anlatmasını dinleyip durdum.
Kız evine dağılınca oturdum başka Bi sokağın ortasına be delice ağlamaya başladım.
Bunu hak etmemiştim.
Ona o kadar kızgındım ki.
Telefondan Serdar'a mesaj attım.
Hemen döndü .
Onunla mesajlaşmaya başladım .
Kendimi kötü hissetmedim demek isterdim ama kendimi yine de kötü hissediyordum.
Ben Bi erkekle konuştuğum için bile kötü hissederken o ona yürümüştü buluşacaktı ama yine de kötü hissetmemişti.
Bunları aklıma getirdikçe iyice sinirlerim tepeme çıkıyordu.
Ondan ayrılmalıydım.
Hemen.
Hatta direk iletişimimi kesmem yeterdi.
Ayrılık için bile konuşmak istemiyordum onunla.
Bi tarafım böyle dese de diğer tarafım sadece kırgındı.
Arkamdan gelsin peşimde koşsun beni ikna etsin bana sarılsın bırakmasın istiyordu.
Sinirlensem de yine de onunla olmak istiyordum içte içe .
Tam o sırada telefonum çaldı.
Burak.
Açmasam içimde kalırdı .
O nedenle açtım.
Sadece o nedenle.
Asla kendini affettirsin diye değil asla.
Sadece içimde kalmasın diye.
"Alya yanımdan acele gittin hemen ama benim seninle daha konuşmak istediklerim var"
"Banane."
"Böyle yapma gel aynı yerdeyim ben seninle bi şey konuşcaz"
"Ayağına mı gelicem bi de o yaptığından sonra "
"Önemli dedim.Üşeniyorum hadi"
Normalde tüm bunlardan sonra buna ne denir?
Küfredersin.
Yüzüne kapatırsın.
Bi daha iletişime geçmezsin.
Ama ben naptım?
Yanına gittim.
Çünkü ben benim.
O da o.
İşte bu yüzden keşke gitmeseydim.