Hass...

64.8K 3.3K 604
                                    

*Yine ve yine okuyan herkese teşekkürleer.Daha uzun yazcaktım ama işim çıktı :( Sonrakine uzun yazcam ama . İyi okumalaaar :)

Sen git az önce  sevilmiyorum değersizim diye ağla. Sonra çantandan böyle bi not çıksın.

İroniye bak!

Ben nota baktım not bana. Öyle felçli kalmış gibi bakakaldım .

Kendime geldiğimde böyle bi durumda verilecek en mantıklı tepkiyi verdim :

"Hass..."

Çocuk bana ondan o kadar tuhaf bakıyordu. Bu ilkokuldan kalma aptal bi şaka değildi. Bu ilkokul usülü yapılmış bi çıkma teklifiydi.

Lan biz bu çocukla ilk çıkışımızda da böyle notlaşıyoduk.Bu çocuk büyüdükçe küçülüyor mu ne ? Lan en son on yaşında mı ne böyle notla çıkma teklifleri falan yapılmıyor muydu ?

Evet, çıkma teklifi aldım diye sevinmektense çocuğun neden bu şekilde çıkma teklifi ettiğini sorguluyor ve çocukla dalga geçiyorum.Ben böyleyim , napçan .Düzgün teklif etseymiş :)

Sabah okula gidene kadar "Ben ne bok yiyicem" dedim durdum. Burak'ı da unuttum.O kaşar bozuntusu şortlu öküzü de. "Ne dicem?Kabul etçek miyim?Hadi diyelim ettim. Ben de mi ilkokul usülü not yazıcam?"

Tamam , kırk yılın başı çıkma teklifi almışım tabii ki kabul etmem en mantıklısı. Burak denen öküzle bir şeyin olma olasılığı da yok artık. Kızla el eleydi ya. Hiç Alya burda yapmayam dikkat edem diye düşünmediğine göre beni sevmiyor. Benim gibi bi ayıyı sevmediğine göre siktir etmekten başka çarem yok.

Bi erkeğin arkasından hele ki daha aramızda bir şey olmamışken ve o erkek piçin tekiyken ağlamak istemem. Burak için ağlamıcam. Sonuçta beni zorla sevmesini sağlayamam.

Ama yine de inşallah o orospu bunu aldatır da bu da depresyona girer ağlar da ağlar Alya'nın elini tutsaydım olmazdı bunlar diye geberir gider ve sonra eşcinsel olmaya karar verir.

Benim olmicaksa mutlu olmasın o pezevenk banane :)

En sonunda bu kararı tek başıma veremeyeceğim kanısını vardım ve gitip bizim kızlara anlattım. Tabi Burak olayını değil.Sadece Kıvanç'la alakalı kısmı. Burak kısmını bilmeselerde olur sonuçta önemli olan bu değil.O artık hayatımda yok.

Ben bunu anlatınca sanki konuşmayı bekliyorlarlarmış gibi bir ağızdan konuşmaya başladılar :

"Kızım sen salak mısın  ? Çocuk sana çıkma teklifi etmiş sen burda ergen triplerine girip "kabul etsem mi etmesem mi" diye düşünüp duruyosun. Sanki her gün çıkma teklifi geliyor da sen seçemiyosun. Profosyonel Elizabeth olmuşsun.Belki bundan sonra kimseyle çıkamıcan da elli kedili yalnız bi kadın olup ölücen. Eline fırsat geçmiş. Çocuk da mal ama olsun. Sen de farklı değilsin.Zaten senin de dönüp dolaşıp bu çocuğa geliceğin belliydi"

Ne kadar morel düzeltici iyi arkadaşlarım var di mi ?!

Bi tek aramızda gerçek anlamda ince tek kişi olan Elif :

"Sen aslında daha iyisini bulabilirsin ama kabul et bence.Tatlı sayılır çocuk.Ama sevmiyosan kabul etme boşuna" dedi

Seviyor muyum ? Pek sayılmaz  ama sonuçta bana bu tavsiyeyi veren kişi alışverişe gittiğimizde bi tişörtün  L bedenini gösterip

"Sen zayıflamışsın bak olur bu sana" diyen kişi. Zorla denemiştim bi de o tişörtü. Olmamıştı tabi. O da:

"Kesimi dar bunun ya ondan yoksa olurdu kesin sana valla bak . Hem kötü de durmadı." demişti.

Yani Elif'in önerisine kulak asmak pek de mantıklı değildi. Kız bi kere

"Benden bile güzelsin" demişti ya ?!

Her ne kadar çocuğu sevmesem ve aklım biraz Burak da olsa da  yoğun ısrar ve uzun süren yalnızlık yüzünden kabul ettim.

Nasıl kabul ettiğim kısmına gelirsek.

Tamamen ilkokul üsulu. Defterden bi sayfa yırttım . "Tamam çıkalım - Alya" yazdım . 

Sonra çocuğun eline sıkıştırıp hemen kızların yanına kaçtım.Lan üçüncü sınıf mıyız biz ya ?!

Sonuç olarak çıkmaya başladık ama başlıbaşına garip bi çıkmaydı.

Mesela ilişkimiz "kağıtla konuşma", "tek tük yüzyüze konuşmalar", "sinir bozucu bakışmalar" üzerine kuruluydu.

Ama sonuçta sevgilim vardı işte. Kısa süreliğine de olsa.

Şişmanım , çirkinim eee ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin