Gorgon Saldırısı

512 34 8
                                    

Miranda

''Şu gemiyi kenara çek Leo!''

''İyi de neden Miranda?''

Telaştan bağırarak seslendim.  ''DEDİĞİMİ YAP LANET OLASI! Bir şey biliyorum ki söylüyorum!''

''Tamam prenses sakin''

Nico kaşlarını çatarak lafa atladı. ''Kes sesini Valdez''

Leo, o hala nasıl çalıştığını anlayamadığım gemiyi kenara çekince bir rahatladım desem yalan söylemiş olmam. Az önce gemiyi karadan takip ettiğini gördüğüm gorgon beni aşırı derecede sinirlendirmiş, aynı zamanda içime korku serpmişti. Zamanı geldi mi? Şimdi mi? Arkadaşlarımın yanında mı?
Leo'ya kaba davrandığımın farkındayım ama gorgonun istediği şey bendim. Arkadaşlarıma ve Nico'ya zarar verilmesine neden olursam öldükten sonra da vicdan azabı çekeceğimi biliyorum. Hançerimi elime alıp sessizce gemiden tüydüm. Karada alnındaki gözlerle beni dikkatle izleyen gorgona korkusuzca bakmaya çalıştım. Beceremediğimin bilincindeyim. Benden sonra arkamda kalacak Nico ve arkadaşlarımın yaşamının garanti olmadığını bile bile nasıl korkusuzca ölüme gidebilirim ki?
Bu kadar fazla düşünmenin bırakacağı tek etkinin verdiğim karardan caymak olduğunu bildiğim için artık bana yaklaşmakta olan gorgona doğru bir adım attım. Aramızda iki metre kalana kadar bana yaklaştı. Tek yaptığım elimdeki hançer ile uygun zamanı beklemekti. Artık daha fazla yaklaşmasına izin verirsem ölümümün O'nun elinden olmak yerine bu gorgonun elinden olacağından, harekete geçtim. Hızlıca hançerimi gorgona doğru savurdum. Hedeflediğim yer iki gözünden biri olsa da hamle sırasında gorgon refleksleri sayesinde kenara kayınca yüzünde derin bir çizgi oluşturabildim sadece.

Yüzünden boşalan ikor (Bu noktada kararsızım. İkor tanrıların kanıdır.) gorgonu sinirlendirmiş olacak ki kuyruğunu bana doğru savurdu. Hızım sayesinde -tanrılara şükürler olsun- ölümcül darbeden kurtulabildim. Gözlerine yetişmek için bu sefer zıplayarak hamlede bulundum. Bu sefer başarılı oldum. Gözlerinden birine saplanan hançerimi geri çekmek için uğraştım. Maalesef ki çıkmadı. Benim bu zaman kaybımdan yararlanan gorgon kuyruğunu bir kez daha bana doğru savurdu. Bu sefer bana çarpan kuyruk canımı o kadar çok yakmıştı ki dudaklarımdan yüksek sesli bir inilti kaçtı.  

Dengemi sağlayamayıp İsviçre'nin o güzelim kaldırımlarına düştüm. Göğsümden dökülen kanlar bembeyaz kaldırımları kırmızıya boyuyordu. Uyku ile uyanıklılık arasında Nico'nun 'Miranda!' diye bağırdığını duydum. Onun için, onun o güzelim gülüşü için kendimi toparlamaya tekrardan gorgona saldırmaya çalıştım. Olmadı. Gorgon bir kez daha bana doğru kuyruğunu savurdu. Bu kez bana çarpan kuyruk sadece canımı acıtmakla kalmadı beni derin sulara itti. Buz gibi su hissettiğim son şey oldu.

Nico

Etrafıma bakınıp Miranda'yı göremeyince telaşlandım. Geminin odalarına doğru ilerleyip onu bulmaya çalışacakken gemiden değil de dışarıdan yüksek volumlü bir inilti sesi geldi. Bu sesi nerede duysam tanırım. Miranda. Gözümle geminin dışını hızla taradım. Gemiden çok uzakta olmayan bir kaldırımda göğsünden dökülen kanlarla büyük bir pek de Yunan mitinden olmayan bir gorgona karşı şavaşmaya çalışan Miranda'yı görmek umduğum en son şeydi. İsmini haykırdım. Dudaklarından hüzünlü bir gülümseme geçti. Kaldırıma çöktü. Kalkamadı. 

Onu o halde görmek çok dayanılmaz bir şey. Gemiden dışarı atlayıp Miranda'ya doğru koşmaya başladım. Geç kalmışım. Gorgon tek bir hamle ile onu suya itti. Bu sahneye seyirci kalamadım. Miranda'nın ardından suya atladım. Suya atladığım yer Miranda'nın suya düştüğü yere yakın olmadığı için hızlı ve seri bir şekilde kulaç atarak ona doğru ilerledim. Su yüzeyinde kıpırtısız bir şekilde yatan Miranda'yı görünce üstüme bir yük bindi. Miranda'yı kollarıma alıp sudan çıkardım. Gorgon görünürlerde yoktu. Sudan çıkar çıkmaz tüm İsviçre'yi inletecek şekilde bağırdım.

''PERCY, BURAYA GEL ÇABUK!''

Poseidon oğlu sesimi duyar duymaz gemiden suya atladı. Gözümü açıp kapayıncaya kadar kısa bir süre içerisinde yanımda bitti. Miranda'yı göstererek, ''Onu kurtar. Boğulmasına izin verme. Anlıyor musun?'' diye direktifte bulundum.

Percy, ben sanki ona bir şey söylememişim gibi harekete geçti. Miranda'nın göğsüne elini koydu. Gözlerini kapatarak antik Yunanca bir şeyler mırıldandı. Hemen ardından Miranda'nın dudakları aralandı. Dudaklarından neredeyse bir gölü doldurmaya yetecek kadar tuzlu su döküldü. Percy ellerini ben masumum dercesine kaldırıp, ''Benim yapabileceğim bu kadar, gerisi ona ve tanrılara kalmış'' dedi. Başımla onaylayıp Miranda'yı gemiye taşıdım. 

Annabeth, Leo, Lea, Jason, Piper. Tüm tayfa hortlak görmüş gibi bize bakıyordu. Lea bir adım öne çıkıp düşünceli bir sesle konuştu,

''Bu teorik olarak imkansız''

Onları umursamadan yanlarından geçip Miranda'yı odama götürdüm. Onu yatağa bırakıp kenara çöktüm. Elini tutarak, ''Beni bırakma'' diye fısıldadım. Şu an yanında oluşum, düzensiz de olsa nefes alıyor oluşu tamamen mucize idi. Odanın kapısı açıldı. İçeri elindeki çanta ile bir doktora benzeyen Flynn girdi. Bana başıyla kapıyı gösterdi. Dışarı çıkmadan önce kararlı bir sesle konuştum.

''O yaşayacak. Bunu unutma Apollon melezi''
Duvara bakmakla geçen her dakika sinirlerimi daha da bozuyordu. Sanki ben Miranda'nın yanında olmadığım her dakika o benden uzaklaşıyordu. Bu süreç içerisinde yanıma gelen herkesi tersliyor, huysuz bir bebek gibi davranıyordum.

Ne kadar geçtiği ve Miranda'nın nasıl olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Babam Hades olduğu için ölse bilirdim değil mi? Yaşıyor hala. Hayatta. O seni bırakmayacak Nico. Bırakamaz.

Flynn odamdan fırlayarak koridora doğru koştu.
''Gözlerini açtı. Yaşıyor!'' 

Bakışlarımı odanın kapısına dikip mırıldandım.

''Tanrılarım hala yaşıyor.''


-Bu güzel kısa hikaye için @herander adlı okuyucuma teşekkür ediyor, gayet güzel ve temiz şekilde yazım kurallarına dikkat ettiği için de tebrik ediyorum.

-Vee... Sanırım, hikayede geçen gorgon mit dışından bir gorgon. Medusa ve kardeşleri olan 3 Gorgonlar ile karıştırmayınız, zira okuyucumun ekte gönderdiği medyadaki gibi denizkızıvari bir görünüşü var. Gerçi linkindeki blogta Euryale olduğu söyleniyor ama ben o olduğunu sanmıyorum. Daha önce hiç görmediğim bir tür, araştıracağım, merak ettim... ^-^

-Veeeeee, son bir şey, ehehe sürpriz, Hermes'in Kızı 3 ile ilgili çalışmalara bu hafta içinde başlayacağım! ^-^

Hermes'in Kızı || Röportaj KitabıWhere stories live. Discover now