vigintitres

2.1K 263 83
                                    

Sonunda yeni bölüm geldi! Yey!
~

"Benim ödümü koparmayacak bir şeyler deneyebilir miyiz, hm?"

Michael kafasını sallarken yere baktı. Yaptığının oldukça kötü olduğunu biliyordu ve kendini kontrolde tutmak için elinden gelenin en iyisini yapmalıydı.

Luke ona öfkeli sayılmazdı çünkü onun asla ona bilerek zarar vermeyeceğini biliyordu, yani en azından öyle umuyordu.

Luke'un Michael'la olan ilişkisini ve tüm bu durumların ne kadar ürkütücü olduğunu düşündüğü zamanlar vardı. Luke Michael'ı sevdiğinden kesinlikle emindi, dağınık saçlarından boğuk sesine, onunla ilgili olan her şeye aşıktı.  Ama Michael da aynı şekilde mi hissediyordu? Gerçekten de Luke'u baştan aşağı seviyor muydu? Luke'un en kötü taraflarını görmüştü, sarışın onun hakkında sadece birkaç şey bilmesine rağmen o onun korkularını ve zayıf noktalarını görmüştü. Michael'la ilgili bildiği tek şey önceki yaşamında bir katil olabileceğiydi. Ya hayalet onu da öldürmek istiyorsa? Bir katille çıkmak istemiyordu. Michael bu tarz duyguları kanıtlayabilir miydi ki? Sonuçta o bir ölüydü ve Luke da hayaletler hakkında Michael'ın ona anlattıkları haricinde hiçbir şey bilmiyordu. Yoksa onu sadece beslenmek için mi kullanıyordu? Luke onun besleyeci makinesi gibi bir şey miydi? Bu tarz sorular ara sıra, Luke onları ne kadar bastırmaya çalışsa da aniden onun zihninde beliriyordu.

Her şey Luke'un kaldırabileceğinden daha fazlaydı ve bu onu korkutuyordu.

Hem de çok.

Düşünceleri Luke'un favori sesinin odada yankılanmasıyla kesildi.

"BÖÖ!" Michael yatakta Luke'un üzerine çıkıp dirket olarak onun gözlerine bakarken hafifçe bağırdı.

"Seni korkuttum mu?" diye sordu sırıtarak.

Luke on iki yaşındaymış gibi kıkırdadı, çünkü evet, bu hayalet çocuğun onun üzerindeki etkisiydi, ona bakıp gülümsedi.

"Oh evet çok korktum. Birileri Ghost Busters'ı arasa iyi olur."

Michael başını ona yaklaştırdı ve alnını Luke'un alnının üstüne yasladı.

"O zaman şimdi olsa iyi olur yoksa seni yatağına çivilerim, huh?"

Luke'un beyni erekte olmaması için sinyaller gönderiyordu ve bir şekilde duaları kabul edildi.

"Seni gerçekten de çok seviyorum Luke."

Sarışının yüzü kızarmaya başlarken kalbi tekledi. Michael kesinlikle 'seni bu yatakta becereceğim'den 'lütfen benim soğuk ölü bedenime sarıl'a sadece 0.5 saniyede geçebiliyordu. "Bunu gözlerim yuvalarından fırlayana kadar çığlık atmazken duymak güzel."

"Ne yazık ki bunu her zaman duymak zorundasın. Gözlerin yuvalarımdan fırlayana kadar çığlık atarken bile. Seni seviyorum."

Luke, Michael'ın zümrüt yeşili gözlerine baktı ve kendine aptal sorular sorup durmayı kesmeye karar verdi. Bunun onun olmak istediği yer ve hayaletin de birlikte olmak istediği kişi olduğuna karar verdi. Hayatını mahvedebilecek olan aptalca şeyler hakkında endişelenmeyi kesmeliydi. Bundan sonrasını umursamıyordu.

Umursadığı tek şey Michael'dı.

"Ben de seni seviyorum, Michael."

~
Multiverse adında bir Cashton one-shot yayınladım isterseniz bakabilirsiniz, sizi seviyorum xx.

mikey mikey challenge //muke {türkçe}Where stories live. Discover now