vigintiquattuor

1.6K 230 83
                                    

Luke soyunma odasında duruyor ve olabildiğince hızlı bir şekilde kıyafetlerini değiştirmeye çalışıyordu. Çoktan bir sonraki dersine geç kalmıştı ve şu an hiç de öğretmeninin onu yüzüncü kez azarlamasını dinleyecek durumda değildi. Aynı zamanda da Michael gittikçe kötüleşmeye başladığından ve Luke'un da olabildiğince hızlı kontrol etmeye gitmesi gerektiğinden beri artık ceza almamaya çalışıyordu. 

Tam tişörtünü de giyip gitmek üzereyken aniden bakışları siyah gözlü ve morarmış yanaklı birini gördü.

Travis.

Birkaç saniyelerine her şey bulanıklaştı ve bir yanağıyla buluşan bir yumruk onun kafasını arkasındaki soğuk taş duvara vurmasına neden oldu.

"Nasıl yaptığını bilmiyorum Hemmings ama resmen tüm suratımın içine sıçtın."

Luke sessiz kaldı, hala yumruk yüzünden biraz şaşkındı.

"Beni yumruklayan erkek arkadaşın mıydı? Yoksa sadece seviştiğin biri mi? Sen tam bir orospusun, Hemmings."

Luke bakışlarını karşısındaki çocuğa çevirdi, sesini yükseltmeye cesaret edemiyordu. "Bana tecavüz etmek üzereydin..."

"Bana durmamı falan söylemedin."

"Sikeyim, beni uyuşturmuştun nasıl seni durdurabilirdim ki?"

Travis, Luke'un bacağını tekmeledi ve bu sarışının yere düşüp acıyla inlemesine neden oldu.

"Bana suratımı dağıtan piçin kim olduğunu söyle yoksa seni kimsenin tanıyamayacak hale getirene kadar döverim.

Luke ne yapacağını düşünerek sessiz kaldı. Ona kesinlikle Michael'ı anlatamazdı ki o da onun yalan söylediğini düşünürdü zaten, o yüzden aklına ilk gelen şeyi söyledi.

"O benim erkek arkadaşımdı."

Travis'in yüzündeki ifade sarışının ne olduğunu anlayamadığı bir şekilde değişti.

"Sen tam bir sürtüksün, değil mi Hemmings? Sevgilin olmasına rağmen benim seninle flört etmeme izin verdin. İğrençsin."

Luke, kumralın büyük bir ihtimalle fark etmediği yanıp sönen ışıklara bakarken ona cevap vermekle uğraşmadı bile.

"Erkek arkadaşının adı ne? Onu tanıyor muyum? Nerede?"

Ve ışıklar aniden söndü.

"Bana cevap ver, seni bok kafalı. Erkek arkadaşın şu an nerede?"

Ve karanlığın içinden, onun beklemediği bir ses onun sorusuna cevap verdi.

Tam burada seni pislik.

Bir çığlık duyuldu ve Travis'in bedeni aniden duvara doğru itildi, onun yüzünü birden fazla kez duvara vurmasına neden oldu.

Gözleri irisleri gözükmeyecek bir şekilde geriye döndü ve Travis zorlukla nefes almaya çalışırken gözleri tamamen beyaz gözüküyordu.

Derisi omuzlarından itibaren soyulmaya başladığında bu onun acıyla çığlık atmasına neden oldu. Luke karşısındaki kanla kaplanmaya başlayan çocuğu görmemek için elleriyle gözlerini örttü.

Her şey siyah ve kırmızıya bürünmüştü ve Luke korkuyordu.

Aniden ışıklar geri geldi ve yerdeki parlak zemin artık kanla kaplı değildi. Travis'in yüzü normale dönmüştü, ama sarışın, kumral çığlık atarak dışarı koşmadan önce yüzüne ancak kısa bir süreliğine bakabilmişti.

"Michael?"

"Michael hala orada mısın?"

Sessizlik.

"Michael?"

~
Um, kötü bir haberim var.

Hikaye yaklaşık üç bölüm sonra bitecekmiş, ve böyle bir bölüm sonundan sonra yazar neler planlıyor hiçbir fikrim yok açıkçası.

Korkmalı mıyım?

mikey mikey challenge //muke {türkçe}Where stories live. Discover now