Bölüm 5 İlham Perim!

3.3K 132 28
                                    

Ve yeni bölüm 😁 Elimden geldiğince erken yazmaya çalıştım.Umarım beğenirsiniz.Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin 😊

Multimedya Ayla&Leyla❤
Kendinize iyi bakın arkadaşlar. 😊❤

Esin'den Devam...

Ne diyordu bu çocuk?İsminin Caner olduğunu söylüyordu fakat kendisini tanımıyordum bile.Omuzlarıma dayanan yabancı kolları geri iterek,duruşumu dikleştirmiştim.

"Kusura bakmayın ama söylediklerinizden hiç bir şey anlamadım.Başka biri ile karıştırdınız sanırım?"

"Hayır,Esin.Sensin,yanılıyor olamam.Hala inanmakta zorluk çekiyorum.Bir dakika...Sen buradaysan eğer Mahir amca...Aynur teyze...Onlar da sizinle mi yoksa?"

Kafam çorba olmuştu resmen.Neyi düşüneceğimi yada nasıl bir cevap vermem gerektiğini bilmiyordum.Nasıl verebilirdim ki?

"Bakın ben...Gerçekten neyden bahsettiğinizi bilmiyorum.Söylediğiniz kişileri de sizi de tanımıyorum."

Verdiğim cevap yetersiz kalmıştı ki karşımdaki çocuk gözlerini kısarak bakmıştı bana.Şaka gibi ama neredeyse ağlayacak gibiydi.

"Esin belli ki seni tanıyor.Tanımadığın akraban filan olabilir."

Leyla'nın araya girmesiyle ona dönmüştüm.

"Sanmıyorum canım."

Sanmıyordum,emindim.İstanbul'da bizi tanıyan hiç akrabamız yoktu zaten.Akrabam var mıydı ondan bile şüpheliydim!Bu çocuk nereden çıkmıştı?

"Esin..."

İsminin Caner olduğunu söyleyen çocuk ellerimden tutunca,gözlerime inanamadım.Ne yapıyordu bu çocuk!

"Neler oldu bilmiyorum ama emin olduğum tek şey senin yanlış kişi olmadığın."

Bir an öylece aval aval bakmıştım karşımdaki manzaraya.Bakışları...Ses tonu...Bilmiyorum sanki...Sanki bir şeyler vardı.Yine de emin olamıyordum.

Bir saniye...Allahım benden daha aptalı var mıdır acaba?Bunu daha önceden nasıl aklıma getirememiştim!Onu tanıyamamam gayet normaldi.Çünkü kendim ve yaşadığım hayat ile alakalı olan ne varsa hiç birini hatırlamıyordum.İsmimi her telaffuz edişinde,ses tonundaki net ve kararlılığı fark etmemek imkansızdı.Peki ya tam olarak kimdi?Bir şekilde kendisiyle konuşmak gerekiyordu fakat bunun yeri ve zamanı değildi.Üstelik Leyla'nın hiç bir şeyden haberi bile yoktu.Ellerime uzanan yardım selini yavaşça geri iterek,Leyla'ya dönmüştüm.

"Canım,sen önden git.Derste görüşürüz olur mu?"

"Emin misin?"

"Evet canım,fazla sürmez zaten."

"Peki.Derste görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz canım."

Bu kızı işte bu yüzden seviyordum.Ne olursa olsun hep güler yüzlü ve anlayışlıydı benim canım arkadaşım.Leyla'nın yanımızdan ayrılmasıyla,Caner denen çocuğa döndüm tekrar.Aslında ne konuşacağı mı bilemiyordum.Kafam karışıktı ve ağabeyimin her şeyi kendi başıma hatırlamam gerektiğini söylediği gelmişti aklıma.Ne yapmalıydım?

"Bakın ben gerçekten çok şaşırdım.Yani nasıl..."

"Anladığım kadarıyla hafızanı kaybetmişsin.Aksi takdirde beni hatırlayamaman imkansız Esin."

Benden önce açıklama yapmıştı Caner denen çocuk.Vücudum tuhaf bir şekilde uyuşmaya başlamıştı sanki...Bütün geçmişim şuan karşımdaydı belki ve ona ulaşabilme fırsatım vardı artık.Fakat ne derece doğruydu bu?Ağabeyime bir söz vermiştim.Bu yaşıma kadar ne yaşadıysam hepsini kendi başıma aşmam gerekiyordu.Eğer şimdi ruhumu ve beynimi kemiren sorularıma cevap bulmak istersem,her şeyi mahvedebilirdim.Bunu yapmak istemiyordum.En azından kendi başıma,sorularıma cevap bulana dek...

GÜNAH KEÇİSİ:Sil BaştanWhere stories live. Discover now