Bölüm 41 [FİNAL!]

4.6K 108 21
                                    

Herkese merhabalar...

Biliyorum çok ama çok çok çok... geciken bir final oldu :D Beklettiğim için çok üzgünüm ama gerçekten ilhamsız yazmak istemedim.Gönlünüzü alabilirim inşallah :) 

Ve final!

Aslında uzun bir konuşma düşünüyordum fakat sizi daha fazla bekletmek istemiyorum :) Konuşmamı  Final'den sonraki özel bölüme saklıyorum :D Sabrınız için çok ama çok çokk teşekkür ederim <3 

Bu arada medyadaki şarkıyı hemen başlatmayın :) Ben size başlatmanız gereken yerde söyleyeceğim.

Keyifli Okumalar Dilerim...

                                                                 YAZARINIZIN AĞZINDAN DEVAM....

Uzun bir süredir odasında tek başına kalan Esin,Ağabeyinden yalnız kalmak için izin istediğine pişmandı şimdi..Evde Esin ile birlikte Ömer Bey ve Handan Hanım vardı.Ceyhun önemli bir işi çıktığını söyleyerek evden çıkmıştı.En azından kızlarla güzelce vakit geçirebileceğini düşünen Esi, anında bu düşüncesinden de vazgeçti.

Emir ve Leyla daha yeni birbirlerine kavuşmuşken,sadece kendisini önemsemesi ona göre büyük bencillikti.Son seçenek Sevgi idi fakat onu da arayıp,yanına gelmesini isteyemezdi çünkü bizzat kendi elleri ile yollamıştı ikisini.

En iyisinin Handan Hanım ile sohbet etmek olduğu kanaatine vardı ve üzerindeki çarşafı geri savururken,hazırda beklettiği terliklerini giymesi ile odadan çıktı.Salona indiğinde,elindeki kahve fincanı ile tv başında vakit geçiren bir adet Handan Hanım bulunca tebessüm etti.Adımlarını hızlandırırken,Esin'i fark etmiş olacak yerinden kalktı Handan Hanım.

"Esin kızım?Sen hala uyumadın mı?"diyerek elindeki kahve fincanını masanın üzerine bıraktı Handan Hanım.Esin koşar adımlarla yanına vardığında nedenini bilmese de sarılası geldi Handan Hanıma ve yaptı da.Handan Hanım şaşkın ifadesi ile ipeksi saçlarını okşarken,hafifçe geri çekildi Esin.Ardından da buruşmaya yüz tutmuş o yumuşacak yanaklarına uzandı ve bir kez öptü.

"Can sıkıntısı Handan teyze.Rahatsız etmiyorum ya?"

Emin olmak için sormayı ihmal etmedi Esin çünkü hali biraz garipti.

"Yok kızım,ne rahatsızlığı?Sen otur,kahveni alıp geliyorum ben."

"Asıl sen otur bakalım,kendi kahvemi de alayım bir zahmet,değil mi?"diyerek onu geri yerine oturttu Esin.Ardından da mutfağa geçip,kahvesi ile salona geri döndü.Handan Hanımın yanında yerinini alır almaz,bol köpüklü kahvesini yudumlamaya başladı.

"O pamuk ellerine sağlık Handan teyze."dedi yüzündeki sıcak tebessümü ile.

"Afiyet olsun güzel kızım."diyerek yeniden saçlarını okşamaya başladı Handan Hanım.Bu sırada Esin içinden düşünmeden edemedi.Bir ihtimal kendisine karşı sevecen tavırlarının değişmesinden endişelennmişti.Endişesi elbette yersiz değildi.

Aras,Handan Hanımın öz oğluydu ve geçmişte olanlardan haberi olduğu için de Esin'e karşı mesafeli davranabilirdi.Fakat düşüncelerinin tam tersi çıkmıştı.Handan Hanım olanlardan sonra ne Esin'e ne de Ceyhun'a karşı en ufak bir kırgınlık ya da kızgınlık beslememişti.

Yine de her anne gibi o da Aras için oldukça endişeliydi.Esin de bunun farkındaydı çünkü aynı endişe onun da kırıklarla dolu kalbinde geziniyordu.Nasıl olduğunu içten içe merak ediyordu.Artık sorunlar sadece ikisi arasında dönmüyordu ne yazık ki.Şimdi iki tane güzel kız kardeşe sahipti ve üzerindeki sorumluluk katlanmıştı.

GÜNAH KEÇİSİ:Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin