Bölüm 35 [Finale Doğru]

1.9K 99 24
                                    

Merhabalar :)Biliyorum çok ama çok geciktim,ama affedin ne olur :) Bölüm başlığından da anlayacağınız üzere finale yaklaşıyoruz canlar,heyecan doruklarda :)Bu arada kitaplarıma verdiğiniz güzel ve değerli destekleriniz için çok çok teşekkür ediyorum <3 :) Elleriniz ve gözleriniz dert görmesin inşallah :) :) Şimdiden keyifli okumalar diliyorum canlar,geç olmamak sureti ile bir daha ki bölümde görüşmek üzere :) Kendinize iyi bakın <3

   Multiyi kaçırmayın sakın :D 

                                                                        ⏳ YAZARINIZIN AĞZINDAN ⏳

Bedenine vuran soğuk esinti ile irkilen Esin,yavaşça yerinde kımıldanmaya çalıştı.Fakat sadece çalıştı.Anlam veremediği bir engelle karşılaştığını fark ettiğinde,birbirine sıkıca kenetlenen nemli göz kapaklarını araladı.Kendisini karşılayan güçlü ışık süzmesine yüzünü buruştururken,ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu fark etti.Kısık gözlerini hızlıca büyüttü.Aklına düşen korku dolu düşünce ile etrafına ve hemen yan tarafına baktı.En son Aras ile birlikte kaçırılmıştı ve onun da yanına olabileceği ihtimaline karşı hazırlıklıydı.Fakat bu kez tek başınaydı,Aras yoktu.Daha doğrusu bulunduğu yerde in cin top oynuyordu.Bulunduğu yer oldukça soğuk fakat tezat bir şekilde de temizdi.Hemen arkasındaki duvarın dibine sinerek,bağlı ayaklarını kendine doğru çekti.O esna da duyduğu ayak sesleri ile endişeli bakışlarını bulunduğu odanın kapısına doğru savurdu Esin.

Sonuna kadar açılan kapının ardından,uzun boylu ve siyah takım elbiseli bir adam içeri girdi.Esin korkusundan içeriye giren kişinin yüzüne bakmaya cesaret edemedi bir kaç saniye.Ayak sesleri aralarında bir iki adımlık mesafede kesildiğinde,dayanamayıp bakışlarını havalandırdı.Şoke olan Esin,kaşlarını sertçe çatarken yutkundu.Adamı tanımıştı.

"Uzun zaman oldu."

Dudağının bir kenarı ile sırıtan adam,Esin'in hizasına inerek ona yavaşça yaklaştı.

"Ne o?Aptal bir demir parçası ile kurtulabileceğini mi sanıyordun,yoksa?"

Sırıtan yüz ifadesi kahkahaya boğulurken,Esin ayakta zor durmaya çalışan dolan gözlerini elinden geldiğince tutmaya çalıştı.Kuvvetlice dişlerini sıktığında,dudaklarını araladı.

"Sen...Sen nasıl..."

Yüzüne inen sert tokatla lafı kesildi Esin'in.Tokatın etkisiyle yönü sağ tarafa kaymıştı.Sinirle tekrardan önüne döndüğünde,karşısında sırıtmaya ve kahkaha atmaya devam eden adamın suratına var gücüyle tükürdü.

"Lanet!"

"Pislik herif!O demir parçasını daha sert vursaymışım keşke!"

Esin,yükselen ses tonuyla yeni bir tokat yerken zoraki bir nefes vermeye çalıştı.

"Patrona dua et sen,fahişe!Bana kalsa şuracıkta..."

"Yeter!"

Bulundukları odayı dolduran başka bir sesle,bu kez kendi lafı kesilmişti.Bu ses bir kadına aitti.Esin olayın şokuyla kadına iyice bakmaya çalıştı.Onu ilk defa gördüğüne emindi.

"Efendim ben..."

"Ney ise,sen çıkabilirsin.Adamlarından birine malum dosyayı getirmesini söylemeyi de unutma.Gerisini ben hallederim."diyerek emir verdiğinde,aynı adam başını hafifçe eğdi.

"Emredersiniz patron."

Adam odadan çıkar çıkmaz,üzerindeki gösterişli siyah kürkü ile Esin'e doğru adım atmaya başladı kadın.Olanlara belli bir neden bulamayan Esin ise büyük bir karmaşa içerisindeydi.Karşısında bir kadın beklemiyordu sonuçta.Kadın en az 40 yaşlarında filan gösteriyordu ve durumun en ilginç tarafı da buydu bence.Düşünsenize,anneniz yaşında kaçık bir kadın tarafından kaçırılıyorsunuz ve nedenini bilmiyorsunuz.

GÜNAH KEÇİSİ:Sil BaştanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin