Bölüm 29 Hoşlantı!

1.3K 81 4
                                    

Sevgi'den Devam...

Bedenimi sıkıca saran eller etkisini kaybettirirken üzerime çeki düzen verip dudaklarımı birbirine bastırdım.

"Yeni arkadaşların mı?"

Emre'nin iğneleyici sorusu içime otururken,önüme geçen gölge ile bir iki adım geriledim istem dışı.Onun burada ne işi vardı?

"Sakin ol,sen de kimsin?"

Aras,Emre'ye hesap soran ses tonu ile konuşunca titremeye başladım.Bu onların sorunu değildi.Durup izleyemezdim!

"Seni ilgilendirmez!"deyip eli ile Aras'ı itekleyince artık daha fazla dayanamadım ve ani hamlem ile bu kez ben Aras'ın önüne geçtim.

"Kes şunu!"diyerek bağırmıştım.Elimde değildi.Bağırmamın şiddeti ile sokakta ki birden fazla merak dolu bakışların hedefi olmuştum.Umurumda bile değildi!

"Senin için deliye döndüm,kaç kere evine geldim kovdun!Aradım reddettin!Endişem boşaymış,keyfin yerinde bakıyorum(!)"

"Sevgi neler oluyor,kim bu adam?"

Esin'in sorusunu yanıtlamak için geriye dönüyordum ki,koluma yapışan ve beni kendine sert bir şekilde çeken elle başarısız oldum.

"Söyle,neden!"diye yüzüme doğru sinirini salarken,araya giren başka bir kolla yönüm değişmişti.

"Canını yakıyorsun,bırak kızı!"diye kükreyen Emir,beni hızlı bir şekilde yanına çekti.Geriye sendelememle,sırtıma değen bedeni hissetmiştim.Beni kollarının arasına alarak,önüme güçlü bir kalkan olmuştu sanki...Önder,bana sarılıyordu...

"Size mi soracağım lan ben!"

Emre,burnundan soluyarak Emir'e yumruğunu geçirince,gözlerimi korku ile sonuna kadar açtım.Önüme kalkan olan eller beni terk ederken,ortalık savaş alanına dönmüştü.Titremeye başlayan vücuduma,göz çevremi saran ıslaklık eşlik ederken öne atıldım.

"Yeter!Durun artık,yeter dedim!"

Hepsi birden nefes nefese durduklarında,karşılarına geçtim.Göz yaşlarım art arda akmaya başladığında,zemine yapışan Emre de zar zor ayaklanmıştı.Bunu onlara yapmaya hakkı yoktu!

"Allah belanı versin!"

Hiç beklemeden tokatımı Emre'nin yüzüne fırlatmıştım.Tokatımın etkisi ile başı hafif yana kayan Emre'nin yanak kasları oynamıştı.Bunu hak etmişti!

"Sana daha önce de söylemiştim!Biz diye bir şey hiç olmadı olmayacak da!"

Dudaklarımın arasından süzülen cümlelerime karşılık,yana kayan başını bana doğru çevirmişti Emre.

"Senin için öyle olabilir ama benim için henüz hiç bir şey bitmedi Sevgi,anlıyor musun bitmedi!!"

"Sus artık!"

"Neden?Seni seviyorum ben!"

"Sevmek mi?"

Burnumu çekerek,derin bir nefes aldım ve devam ettim.

"Daha bu kelimenin anlamını kavrayamamışsın ama beni sevdiğini söylüyorsun.Bırak artık Emre!Böyle bir şey yok!"

"Hayır,var!"diyerek bana doğru bir adım attığında,Emir tarafından engellenmişti.Bakışları etrafımı incelerken,anlamadığım bir sırıtış ile dilini dudakları arasında gezdirdi.

"Kardeşin ölüm döşeğindeyken de yeni arkadaşlarınla mı eğleniyordun ha!Zavallı çocuk..."

Beynime saplanan şiddetli ağrı ile zoraki bir nefes verdim ve ikinci tokatımı yapıştırdım.Hıçkırıklarımın duyulmasını istemediğimden,dudaklarımı sımsıkı birbirine bastırarak koşar adımlarla oradan ayrıldım.Arkamda bıraktığım birden fazla seslenişi umursamadım o anda.Yüzüme vuran rüzgara karşı,inatla koşarken daha fazla tutamadım kendimi.Saklamaya çalıştığım hıçkırıklarımı serbest bıraktım ve girdiğim dar sokağın yanındaki duvara çömeldim.Üşüyen ellerimi kavuşturarak,beynimi kemiren düşüncelerle boguşmaya başladım.

GÜNAH KEÇİSİ:Sil BaştanOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz