Bölüm 34 Tehlike Çanları!

1.9K 83 23
                                    

Arkadaşlar merhaba.

Söylediğim üzere upuzun bir bölümle geldim sizlere.Olaylar olaylar olaylar...Dopdolu bir bölüm oldu,benden söylemesi :) O yüzden uzatmak da istemiyorum.Keyifli okumalar canlar :) <3

YAZARDAN DEVAM

Kapıyı tıkladığı gibi açtı Zehra Hanım.Oğlunun yaşlarla dolu yüz ifadesi hedefine girdiği an,gözleri endişeyle büyüdü.

"Aras,oğlum bu halin ne?Neden ağlıyorsun?"diye sorduğunda cevap veremedi Aras.Çareyi yine annesine sarılarak gidermek istemişti.Zehra Hanımın arkasından gelen Selen,kucağında Ömer ile kapı eşiğinde yerini almıştı.

"Oğlum neyin var?Esin'i görmeye gitmemiş miydin sen?Kötü bir şey mi oldu?"diyerek oğlunu göz hizasına yerleştirdi Zehra Hanım.

"Oğlum bir şey söyle,korkmaya başlıyorum.Yoksa Ceyhun ile mi karşılaştın?"diye sorunca Selen'in yüz ifadesi iyice gerilmişti.Kucağındaki Ömer ise huysuzlanmaya başlamıştı.

"Nereye kadar...Nereye kadar devam edecek böyle anne?"

Aras şiddetli bir şekilde ağlamaya başlamış ardından da ayakların hemen altında duran merdivenlerden bir tanesine bırakmıştı kendini.Durum hiç de iyi gözükmüyordu.Zehra Hanım hafifçe geriye dönerek,konuştu.

"Kızım sen Ömer ile içeri gir.Biz de birazdan geliriz."

"Peki Zehra teyze."

Selen kucağında Ömer ile eve geri girerken,Zehra Hanım da oğlunun hemen yanına oturarak,kolları arasına almıştı onu.Acısını tam olarak anlayamasa da o bir anne idi.

"Canın yanıyor,biliyorum oğlum.Ama geçecek."dediğinde,annesinin tek koluna asıldı Aras.

"Kendi canım umurumda değil...Ama Esin'in...Günden güne daha fazla yakıyorum canını.Farkında değil ama eninde sonunda olacak.Peki ya o zaman...O zaman ne yapacağım?"

"Ne yapıyorsan onun için yapıyorsun oğlum.Esin'i çok iyi tanıdıysam eğer sana ne denli kızgın ya da kırgın olursa olsun,senden vazgeçmeyecektir."

"Hayır!"

Aras anında sesini yükselterek,annesinin kolları arasından sıyırmıştı kendini.Elinin tersi ile akan gözyaşlarını silerken,devam etti.

"Ona yaşattıklarımı hatırladığında bir daha asla ama asla yüzümü bile görmek istemeyecek.Kendimi savunacak bir şeyim yok anne,neden anlamak istemiyorsun?"

"Her şeyin farkındayım ben oğlum.Kendine yüklenme ne olur.Esin için güçlü olmak zorundasın.Kolay olmayacak ama elbet olacak oğlum,inan bana."

"Onu çok seviyorum anne.Çok seviyorum..."

Aras'ın hıçkırıklarına dayanamayan Zehra Hanım,evladını göğsüne doğru çekti.

''Biliyorum oğlum,biliyorum.''

Saçlarının her bir telini büyük bir şefkatle okşamaya başladı Zehra Hanım.Dışarıdan bakıldığında her seferinde güçlü ve soğukkanlı görünen evladı,yaşlı ve zayıf kolları arasında küçük bir çocuk gibi gözyaşı döküyordu şimdi.Aras'ın bu halleri ile çok az karşılaşırdı.Kolay kolay gözyaşı dökebilecek bir yapıya sahip değildi çünkü.Eli kolu bağlıydı.Bir tarafta kendi öz evladının yaptığı hatalar ve şu an ki hali öbür tarafta ise yine kendi kızı gibi gördüğü kalbi birden çok yara ile dolu olan Esin vardı.Altı ay önce de aynı durumu çok kez yaşamıştı ve yine eli kolu bağlı bir şekilde izlemek zorundaydı.

GÜNAH KEÇİSİ:Sil BaştanWhere stories live. Discover now