28.Bölüm (Süpriz)

3.4K 277 90
                                    

Hz.Fatma'nın Hz.Ali'yı sevdiği gibi sevmiştım seni yüreğime.
Hz.Muhammed(S.A.V) nın Hz.Ayşe'ye dediği gibi kördüğüm gibiydim sevgim.
Hifa hatunla Süheyl gibi aşkımız,
Allah için atan yüreğimiz.
Hasan hüseyin gibi kerbelada kalmış yüreğim.
Senin aşkın ile yanan kalbim var benim...
Hz.Zeyd gibi gönlüm,Hz.Yusuf gibi imtihanım,Hz.Eyüp gibi sabrım,Musab bin üzeyir gibi güzelliğim yoktu ama
Seni Allah için seven yüreğim vardı benim.
Senin ise
En Güzel imtihanım olmuş güzelliğin...

(Bu sözler hep bana aittir kitabımda hiçbir alıntıya yer verilmez.)

Rüzgar'dan:

Küçüğümle çift kişilik yatağıma yatmış tatlı bir sohbettin demlerini hazırlıyorduk.
Kolamda yatan küçüğüm minacik koli ile bana sarılmış.
Sanki kokumu bir daha koklayamayacakmis gibi içine çekiyordu.Ben de onun o gül kokusunu içine çekiyordum bir daha gül kokusu koklayamiyacak gibi. Çok özlemisim ben küçüğümü onsuz nefes almam hale gelmişim de o benim bütünüm olmuş da yarım kalbimi bütün yapan ikinci insan haline gelmiş de.
Haberim yokmuş , anlayamadan alışmış gönlüm ona.Mina'yı severken bana. Sormadigi gibi.

Diğer yarım ise Allahımın Emaneti Minam.
Çocukluk aşkım , imanimin yarısı...

Şu karanlık gecede bile ışık olmuş tek insan.
Imtihanım.

Şu an aklımda sabah ki olan olaylar dönüp duruyor beni de girdabina kaptırıp ruhumu acitiyordu.
Ne güzel tüm cesaretimi toplamış onunla konuşacak hesap soracaktı:
'Niye beni hatırlamadın.'
Diyecektım 'ben seni deli gibi severeken,seni senden önce benden önce tanıyan kalbim varken nasıl fark etmedin."
Bunu diyecektım.
'Seni çok seviyorum iman eşim diyecektım.'

Çünkü bir yerde okumuştum hapisanede evlenen kadınlar eşlerinin imanin yarısını üstlerinirlermis ve Evli bir kadının ibadetti,bekar bir kadının.ibadetinden daha makbulmus Allah katında.

Küçüğüme baktığımda göz kapaklarının ve aldığı düzenli nefesten uyuduğunu anlamıştım.
Küçüğümü sarsmadan dikkatli bir şekilde kolumu çekip üzerini örtüm,anlına küçük bir buse kondurup , dolabı'min önüne geçtim.

Açık bir gökyüzü mavisine yakın tonlarda tişört,altında beyaz kot pantolon giyinip cüzdanımi ve deri siyah ceketimi almiş tam çıkacakken gözüme poyrazin anahtarı çarptı.
Polis memurları aramış bir kaç gün sonra alacağımı söylemiştı o yüzden içim rahattı.

Odamdan çıkıp salondan geçmek zorunda olduğum aklıma gelince vücudumda ki tüm kan beynime sıçradı çünkü babam orda oturuyordu.
Yanından geçip gittiğimi bile haber verme gereği bile duymadım.
Çünkü gözümün önüne sabah olanlar canlandı.

Taksi çağırmışliğin verdiği rahatlık ile kapının önünde beklemeye başladım.
Cebinden telefonu çıkarıp.
Dalga yazısının üstüne bastım.

"Sanada Dostum."

.......

"Yani biraz düşmüş olabilir."

......

"Arabanı bana verebilir mısın? Diyecektım."

......

"Allah razı olsun sana da tamam inşAllah."

Işte gerçek dost bu demekti onun mali senin malin.Yeri geldiğinde sorgusuz sualsiz vermek demekti.

Taksi gelince binip adresi söyledim.Allah herkese gerçek Dost nasip ederdi inşAllah.
Taksici geldiğimizi söyleyince parayı ödeyip.
Aşağıya inip zile bastım.

En Güzel İmtihanimsin .Where stories live. Discover now